Derin Deniz

3/Les Failles

Derin Vural

Aynamın önünde yüzümde ki makyajı temizlerken içeriden Denizin ve babamın sesi geliyordu.Sanırım kavga ediyorlardı.Ama neden..

Hızlıca salona gittim ve Deniz ağlıyarak babama bağırıyordu.Babam bir şeyler söylemeye çalışıyordu fakat Denizin sesi babamın sesini bastırıyordu.Ayaklarım titremeye başlamıştı.Neden kavga ediyorlardı hiç bir şey anlamamıştım.Deniz'in kolundan tutup çektim.

-Deniz noluyor?

Hıçkırarak"Babamın işleri gayet iyiymiş.Beyefendi kumar oynayarak tam 100 bin lira kaybetmiş.Nasıl olur böyle bir şey ya kafayı yiycem."

Sesim titreyerek"Baba Deniz'in dedikleri gerçek mi?

Pişman olduğunu söyleyerek olanları bastırmaya çalışıyordu.Ama bizim Denizle bunları dinleyecek gücümüz yoktu.Deniz çok ayıp ettin baba çok diyerek içeriye gitti.Bende peşinden koştum.Valiz hazırlıyordu."Ne yapıyorsun?."dedim.

-Gidiyoruz Derin,ben burada bir dakka bile duramam.

Tam konuşacacaktım ki elini kaldırdı"Hiç bir itiraz duymak istemiyorum Derin."

Valizlerimiz kapının önündeydi.Deniz babamın yanına gitti paraların olduğu siyah poşeti uzattı."Al bunları borcunu kapat.Paraları aldın ama bizi kaybettin baba,inan annem olsaydı, bir dakika bile durmazdı burada.Annemin emanetleri yani bizi kaybettin.Sen anneme ihanet ettin baba."Dedi ve babamın konuşmasını beklemeden salondan hızlıca çıktı".

Saat sekiz'di.Serin bir hava vardı.Kardeşim nereye giderse bende oraya gidecektim.Babam bize ihanet etmişti,yalan söylemişti.Deniz benim annem,babam,kardeşim,dostum her şeyimdi,onu asla yanlız bırakmayacaktım.Metroların olduğu yer evimize çok yakındı.Oradaki banka oturduk.Bundan sonra ne yapacağımızı bilmiyorduk.Öylece oturmuş geçen insanları izliyorduk.Bize doğru bir kız geldi.Sarıya yakın kumral saçları sırtına geliyordu.Uzun boylu çok güler yüzlü gözüken bir kızdı.

Tebessüm ederek;

-Merhaba akbilim içinde ne kadar para olduğuna bakıcam da nerden bakabilirim?

-Bizde bilmiyoruz yeni geldik buraya.Dedim.

-Hmm.O zaman yapacak bir şey yok zaten evime gidicem.Dedi kız.Bizi gözucuyla süzdü ve"Valizlerle yolculuk nereye?"

Deniz önce ne söyleyeceğini bilemeden etrafa baktı.Sonra aklına bir şey geldi heralde."Evden çıktık,herhalde bir kaç gün burada kalıcaz."

Kız şaşırdığını,gözlerini açarak belirtti.Biraz daha yaklaşarak "Kızlar burası pek güvenli değil"

-Evet ama gideceğimiz hiç bir yer yok ki.

Kız "hmm"diyerek etrafa baktı.Heralde bir şeyler düşünüyordu."Kızlar bir kaç günlüğüne benim evimde kalabilirsiniz.Zaten evde tekim.Bana da eğlence olur."

Denize bakarak ne ďüşündüğünü sordum.Biraz bekledikten sonra"Bizim içinde iyi olur ama rahatsızlık vermiyelim sana akşam akşam."

-Hayır ne rahatsızlığı hadi gelin.

Dedikten sonra ayağa kalktık.Metro gelincede metroya bindik.Yan yana üç koltuk boştu.Zaten metro da da pek insan yoktu.Kız hafif eğilerek bu arada "Ben Yağmur sizin adınız ne?"

-Deniz.

-Bende Derin memnun oldum.

Kızla hiç durmadan sohbet ettik.2 durak sonra indik.Hava iyice kararmıştı.Uzun yol yürüdükten sonra Yağmur'un evine geldik.Apartmana girip 2 kat çıktık ve evine girdik.Küçük bir evi vardı.Ama mobilyaları,dekorasyonu çok güzeldi.Bizim kalacağımız odayı gösterdi.Oda da 2 tane karşılıklı yatak vardı.

Yağmur"2 tane ablam var bende uzun zaman kaldılar o yüzden burada 2 tane yatak var"diye belirtti.Deniz ile üstümüzü değiştirdikten sonra salona geçtik.Duvara yaslı olan gitar gözüme çarptı.Merak edip gitar çalabiliyormusun diye sordum.Evet diye yanıtladı.Isterseniz size çalıyim deyince ben de dayanamayıp çok iyi olur dedim.Gitarı eline aldı hem çalıp hem de söylemeye başladı.Adeta sesine büyülenmiştik.Denizin de Yağmur'un sesinden etkilendiği belli oluyordu.Uzun süre dinledik onu.Çok iyi gelmişti şarkı dinlemek.Saat 1 olana kadar konuştuk.Bize yaptığı kekten ve limonatasından ikram etti.Hepimizin çok uykusu gelince yatıp uykuya daldık.

Sabah saat 11:30

O kadar rahat uyumuştum ki çok keyifli uyandım.Yağmur çok becerikliydi.Erken saatte kalkıp masayı donatmıştı.Masaya oturup kahvaltımızı etmeye başladık.

-Kızlar hiç gitmeyin ya ben size çok ısındım.Uzun zamandır tek yaşıyorum.Aşırı sıkılıyordum evde,gerçekten istediğiniz kadar kalın.Bir kaç hafta daha kalsanız olmaz mı?

-Yağmur biz de sana çok ısındık.Fakat seni rahatsız etmekte pek istemiyoruz.dedi Deniz.

-Estağfurullah ne rahatsızlığı siz geldiniz diye çok mutlu oldum.

-Peki bir kaç hafta daha kalırız.Ama ondan sonra ben birşeyler ayarlayıp ev falan kiralarım.

Yağmur 32 dişini de gösterek gülümsedi.Çok sevinmişti.Belli ki burada bir kaç hafta daha kalıcaktık.

1 ay sonra

Deniz Vural

4 haftadır Yağmurlarda kalıyorduk ve artık ev arkadaşı gibi olmuştuk.Birbirimizle daha da kaynaşmıştık.Babam ise sürekli mesaj atıyordu hem bana hem de Derin'e.Hiç cevap vermemiştik fakat.En sonunda peş peşe defalarca arayınca biz iyiyiz baba bir arkadaşımız da kalıyoruz.Bizi merak etme.Diyerek mesaj yazmıştım ondan sonra da babamdan hiç bir ses gelmemişti.Yağmur gitar kursuna gitmişti.Hâlâ gitar kursuna devam ediyordu.Kendini daha da geliştirmek için.Salon da Derin ile oturuyorduk.Aniden kapı çaldı.Kapıya doğru yönelip delikten baktım,2 tane adam kapıdaydı.İstemsizce bedenim titremeye başladı.Terler vücudumdan aniden akmaya başladı.1 ay olmuştu ve biz hâlâ parayı ödememiştik.

-Açın kapıyı orada olduğunuzu biliyoruz.Dedi adamlardan birisi.

Kapıyı kırarcasına vurmaya başladılar ve tabi ki bağırmaya.Koşarak Derin geldi yanıma.

-Noluyor?

-Sinan'ın adamları kapıda.

Derin şok olmuştu."Ne yapıcaz şimdi."

-Parayı ödemedik diye adamlarını göndermişler.Çabuk gel.

Derin'i kolundan çekerek odaya götürdüm.Valizi açtım ve elime silahı aldım.Derin yanıma doğru eğilerek"Bunlar ne?"diye bağırdı.

-Valizi hazırlarken çantama koydum.Yoksa kendimizi nasıl koruycaz Derin? Sen iyi nişancısın ve silah kullanmayı benden daha iyi biliyorsun.Al şunu.

Derin'e silahı uzattım ve bende kendime silah aldım.Ve bir de büyük bir bıçak alıp cebime koydum.Artık hazırdık ve odamızda olan büyük dolabın içine girdik ve çıt çıkarmadık.

Adamlar en sonunda kapıyı kırıp içeriye girdiler.Bütün evi geziyorlardı.Dolabın arasından adamları seyrediyordum."Çıkın ortaya diye bağırıyorlardı."sürekli.Derin'in hıçkırmalarını duydum."Derin ağlıyor musun?"

-Çok korkuyorum çok.Ölmek istemiyorum Deniz.Ölmek istemiyorum.

-Hayır hiç bir şey olmıycak bize hiçbir şey.Bu savaşı biz kazanıcaz.Lütfen bebeğim sakin ol.

Bunları söylerken bende farketmeden ağlamaya başlamıştım.Derin'i teselli etmeye çalışırken.Karanlık ortam birden aydınlandı.Ve karşımızda belki de sonumuzu getirecek adam vardı."Sizi bulamıyacağımızı mı sandınız ama siz bizimle oyun oynıyacak zeka da değilsiniz üzgünüm."Dedi adam.

O kadar iticiydi ki pis pis te sırıtıyordu.Diğer adam da öne atılarak"Çıkın oradan hadi"dedi.

Yavaşça çıktık.Derin'in hıçkırıkları artmıştı.Adam;Sinan beyle oyun oynamamanız gerektiğini umarım anlamışsınızdır.Sonunuz geldi artık.

Diyerek silahı bize yöneltti.