11/Almanya da ki İlk Gün

90 42 13
                                    

Deniz Vural
Yağmur'un dediğine bir anlam verememiş,dediğini anlamaya çalışıyordum.Kafamızda ki soru işaretlerini gidermek için konuştu;                                                                                                                               

-Ben üniversitemi Almanya'da okudum.Almancayı da çok iyi biliyorum.Almanya'ya gidicez.Adamlar da bizi bulamıyacaklar.Yani onlara izimizi kaybettiricez.Orda güzel bir işe girersiniz.Para biriktirip adamlara veririz.

Yağmur'un anlattıkları mantıklı geldi.

-Tek seçeneğimiz bu,hem adamlar dan kurtulmuş oluruz.(Derin'e bakıp)Sen ne düşünüyorsun?

-Bana da tek şeçenek bu gibi geliyor.Ne zaman gidiceğiz peki.(Dedi Yağmur'a bakarak).

-1 buçuk saatimiz var.Şimdi hazırlanalım,anca gideriz (Diyerek Derin'in sorusunu yanıtladı Yağmur.

Kaşımı kaldırarak"Biletleri aldın mı ki?"dedim."Evet"dedi gülümseyerek". Ya senin hakkını nasıl ödeyeceğiz Yağmur" dedim."Kızlar biraz daha konuşursak,adamlar gelip..." cümlesini tamamlamadan Derin sözünü kesti."O cümlenin sonunu duymak istemiyorum. Zaten psikolojim bozuk". Dedi ayağa kalkarak. "Peki" dedi Yağmur.

Oda'ya gidip,üstümüzü değiştirdik.Sırılsıklam olmuştuk.Yağmur'a da yeni aldığımız kıyafetlerden verdim.Bedenlerimiz neredeyse aynıydı.

Pek bir şeyimiz yoktu burada,bavullarımızı hazırlamamız,abartmıyorum en fazla 5 dakikamızı almıştır.Yağmur bavulunu hazırlamak için evine gitti.Bizde Derin ile salona geçip oturduk.

-Babamın cenazesine gidemiycek miyiz?(dedi Derin,titreyen sesiyle).

-Hemen Almanya'ya gitmemiz gerekiyor.Babamın cenazesine gidememek beni de çok üzüyor Derin.Ama gelince söz gideceğiz.

Somurtup,koltuğa uzandı.Televizyonu açıp,kanalları taradı.İlgisini çeken bir dizi bulunca kumandayı koltuğa koyup izlemeye koyuldu.

Derin Vural

Koltukta uzanıyordum,geçen gün ki koşmamızdan sonra ayaklarım pert olmuştu.2 defa kapıya vurma sesi geldi.Denizle bakıştık ama kapıyı onun açmaya niyeti yoktu.Kalkıp kapıyı açtım,Yağmurla göz göze geldim.Yüzü beyazlamış,ve ter içinde kalmıştı.Nefesini düzene sokmaya çalışıyordu.

Bavulunu kapının yanına koydu,beni hafif ittirerek içeriye girdi.

-Noldu Yağmur?

Elini alnına götürüp alnında hareket ettirdi.Ve konuşmaya başladı.

-Kızlar yolda yürürken birinin beni takip ettiğini hissettim.Arkamı döndüm,Sinanın adamlarından birini gördüm.Sonra saklandı.Hızlıca buraya geldim.Her an gelebilirler,gitmeliyiz.

-Emin misin Sinan'ın adamı olduğuna.(Dedi Deniz).

-Eminim.

-Hızlı olmalıyız hadi,çıkalım.

Bavullarımızı alıp çıktık.Otel'in kapısına doğru yürürken,kasada duran adam yanımıza yaklaştı.

-Efendim,bu kutu sizin,bir adam gönderdi.Okuyunca anlarlar dedi.

Deniz adamın uzattığı kutuyu alıp,teşekkür etti.Kutuyu açtı...Kutunun içinde kumral renkte kısa saçlar vardı.Ama azdı,ucundan kesilmiş gibi.Kutunun içinde bir de not vardı.2'ye katlanmış olan kağıdı hızlıca açtı.Kızlarla birlikte pür dikkat kağıda bakıyorduk..Yazanları okumaya başlayınca kalbimin atışları daha da hızlandı.Kağıtta şöyle yazıyordu;

Derin DenizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin