Ep 12| Kırmızı Kamelya

5.8K 653 1K
                                    

Ah senin o çok narin ve hassas tenin,
Benim aşkım asit olmuş bir zehir...
Ve senin o bana muhtaç beyhude güzelliğin,
Lakin sen daha çocuksun alev yüreğim...

***

Kırmızı Kamelya çiçeği: Sen daha çocuksun alev yüreğim

Kral Kim Taehyung...

Akiru'nun hükümdarı... Ve koca Asya'nın kalbi.

Bu zamana kadar istediğini alan ve hatta, sorgulanmaya cüret edilecek biri olmasa dahi, önceliklerini bilen ve bunları katiyen değiştirmeyen, Kraliyet hanesinden olmanın verdiği sorumlulukları başı dik bir şekilde göğüslerken, uğruna ne kanlar dökülmüş olan taht yolunda elini kana bulamamış biriydi o.

Zekası ve bilgeliği ile tekrardan şahlandırdığı ülkesinde sevilirken, insanlarının çıkarlarını düşünen, aile olmaya duyduğu sevgisini kardeşlerine gösterirken art niyet gözetmemeye özen gösteren ve tüm bunlarla birlikte 27 yıllık ömrüne sığan an'ların hiçbirinde bencilliğe düşmemiş biriydi aynı zamanda o.

Lakin öyle beklenmedik bir anda, öyle habersiz ve öyle farklı bir sızının dolup taştığını görmüştü ki şimdi göğsünden, ilk defa dengesini kaybetmek üzereydi esmer.

Gencin tüm o cesaretine rağmen titrek dudaklarının ılık hissini hücrelerinde sanki hala tadarken, bazı şeyler başlamadan evvel kaçmak istese dahi bir o kadar içine sürükleniyordu gerçekliğin...

Kendisini böylesine mest eden duyguların içinde bulmak...

Bu... Kelimelerinin yetebileceğinden fazlasıydı sanki..

Kral Taehyung, yasak elmayı çoktan tatmış gibiydi.

Şimdi ise, bunun bilincinde bastırmaya çalışıyordu içinde tüm o şakıyan nefsini. Dün yaşanan, dün de kalmışcasına geçirdiği saatlerden sonra eşi Kraliçe ile beş çayı içiyordu saray bahçesindeki üstü kapalı ve gölün hemen kenarında olan balkon tarzı mekanda.

"Bugün hayli dalgınsınız Majesteleri... " daha çok bir soru şeklinde dökülmüştü Yunju'nun dudaklarından kelimeler büyük bir merakla.

Kral'ının en başından beri ona karşı olan tutumu ile hiçbir zaman o çizgiyi aşmamaya oldukça dikkatli ve bu durum onu üzse dahi mevzu bahis asla etmeyen bir kadındı Kraliçe.

Gözleri ancak eşi Kim Taehyung'u görüyordu ve ondan gelecek her şeyi ziyadesiyle kabul edebilecek bir sevgi besliyordu içinde zira ondan uzaklaştığının farkında olsa bile.

Öylece derin düşüncelere daldığı çiçeklerden çekti sonunda gözlerini Taehyung, "Devlet işleri Kraliçe'm, endişelenecek bir şey yok."

"Nazır Sejin konuyu anlattı Peha... Ticaret Bakanı Woo'ya karşı bir baskı olduğundan bahsetti."

Bu konulara hiç girmek istemeyen esmer bıkkın bir nefes vererek çayında bir yudum alırken, "Bakan Woo yanlış yapmayacaktır, o yüzden sen bunları düşünme." demişti son sözü olduğunu belirtir bir tonda.

Endişeleri her zaman Kral'ının iyiliği yönünde olan Yunju, daha bu mertebeyi almadan içini saran korkulara sahipti hala.

Eğer bir Kral, Bakan'ların gücüne sahip değilse kanatlarından biri kopmuş demekti ve bu onu en çok korkutan meselelerden biriydi. Zira Kral Taehyung, gücüne güç katarken akrabalık ilişkilerini kullanan biri değildi. Tek Kraliçe'si kendisiydi ve cariyelerinin hiçbiri onun zevcesi değildi.

Kim Taehyung, diğer soydaşlarının aksine bunca zaman haremine yalnızca tek bir kadın almış ve hayatının çoğunu devlet meselelerine adayan biri olmuştu.

Akiru No Hana をHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin