Alphecca

408 69 45
                                    

gecenin yerini güne bırakması, genç kızın hiç sevmediği bir olaydı. ne vardı yani, hep gece olsa? lacivertin siyah olmasına birkaç kala ışıklı dantellerle süslenmesini kim istemezdi ki? duyduğu sesle dejavu hissi derinden içine işlerken irkildi.

"nasıl yani, ben her gün seni çatıdan mı toplayacağım?"

oldukça kısa ve yamuk kesilmiş beyaz saçları gördü önce, sonra da simsiyah parlayan gözleri. gece gibiydi gözleri. hani siyah iris olmazdı, bu kızın gözleri ne renkti o zaman? evet, kesinlikle bu kız dünyaya inat doğmuştu.

"toplama, toplamanı isteyen mi oldu?"

"ölmeni istemiyorum."

"herkes ölecek, bir gün."

"biz ölmeyeceğiz."

"nedenmiş?"

"çünkü biz göğün çocuklarıyız, gök kadar sonsuzuz."

duraksadı genç kız, midesindeki yanmaya yüzünü buruşturdu.

"hayır, sen hayal dünyasında yaşıyorsun."

"ne güzel, sen de gel dünyama."

"hayır, gelmeyeceğim."

"ama neden?"

sabrı taşıyordu genç kızın, iki gündür başına musallat olmuştu bu kız.

"git başımdan, atlayacağım!"

"dur, dur! atlamaman için ne yapabilirim?"

gözlerini devirdi, bu kızla konuşurken ne çok deviriyordu gözlerini.

"geçerli bir sebep söyle, atlamayayım."

duraksayan beyaz saçlı kıza baktı, gülümsedi. geçerli bir sebep yoktu. önüne döndüğü sırada kulaklarına bir ses ilişti.

"biz hiç birlikte dans etmedik!"

"aptal, bu geçerli değil ki!"

"hayır, dans etmek elbette geçerli bir sebep!"

"ama... ama ben dans etmeyi bilmiyorum."

"olsun, ben öğretirim sana."

çizdiğim resimleri tanrı değil, ben boyadım.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin