Kitap Kokan Adam

İKİNCİ NOT

bölüme: "deniz tekin - bende bir problem var" yakışır dedim. umarım dinler ve seversiniz.
~~~~~~~~~¤¤¤¤¤¤¤~~~~~~~~~

bu notu @Mhtrm12'ye ithaf ediyorum. bundan böyle notları önceki notta bahsi geçen eseri ilk tahmin eden okuyucuya ithaf edeceğim.
~~~~~~~~~¤¤¤¤¤¤¤¤~~~~~~~~

sevgili kitap ruhlu kadın,

inanın ben de size beğenmemeniz durumunda bu hitap biçimini bırakacağımı söyleyebilecek kadar centilmen olmayı isterdim lakin değilim! sanmayın ki size hitabımın sebebi, bana hitabınızdır. size hitabımdaki ilk sebep beni size ziyadesi ile hayran olmaya iten üslubunuz, ikinci sebep ise daha ilk notta -mektup değil!- avuçlarımın arasına bıraktığınız kitapdır. ancak ruhu kitaplara bulanmış bir kadın bu denli a'cef** olabilirdi.

notunuzda o an yüzümü görmeyi ve sesimi duymayı kati suretle istemediğinizi hatta oradan kaçarcasına gittiğinizi yazmıştınız. bu duruma karşı beslediğim merakın beni bu duruma karşı lakayd** görünme çabasından mahrum ettiğini telakki ediyorum. bu açıklamamı da göz önünde bulundurarak şuan soracağım soruya pek fazla öfkelenmeyeceğinizi ümit ediyorum: "kaçarcasına gitmek istemenize sebebiyet veren nedeni hakikatten bilmiyor musunuz yoksa bana açıklamak istemediğiniz nedenlerin tesiri mi mevcut?"

bu hadsizliğimi bir kenara bırakalım ve bana bıraktığınız dürr'ünüze** gelelim: " çalıkuşu" reşat nuri güntekin'in benim nazarımda** ziyadesi ile kıymetdar bir eseridir. lakin feride'nin gidişinin namütenahi -size göre- gururundan ötürü olduğu fikrine katılmıyorum. yine de çok istememe rağmen size bu sebebi söylemeyecek ve sizden bir dahaki notunuzda "feride'nin gidişindeki en önemli sebep neydi?" sorusuna cevap vermenizi talep ediyorum.

"ilk notunuzda bana bir hazine bırakmanıza binaen** ben de size büyük bir hazinemi bırakıyorum. bu eserin bittiği anda, biten diğer kitaplarımın sonunda hissettiğim melalden çok daha büyük bir melalin ruhumda tesiri mevcuttu. bu melalin ruha yorgunluk veren bir melal olduğunun yanılgısına sakın ha düşmeyin! bu melal ruhumdaki ve zihnimde karanlığın -acıdan bahsediyorum- göz kamaştıran bir ışık ile mevcudiyetine** kısa bir son verdi. hissediyor ve duyuyorum... bu eser yıllar sonra tekrar, tekrar ve tekrar okuduğumda dahi ta ruhuma değin akan tesirini kaybetmeyecek kıymette bir eserdir.

"şunu söylemeden geçemeyeceğim: bu eseri eserin ruhu ruhunuza değin ulaşarak nefesinizi kesecek kadar kendisini vedahi kırıklığını hissedeceğiniz bir karaktere, raif'e sahip olduğunu bilin!

"Ve son olarak size eserde en sevdiğim kısmı alıntılıyarak gideceğim:
'Her şeyi içinde boğmaya mecbur olmak, diri diri mezara kapanmaktan başka nedir? Ah Maria, niçin seninle bir pencere kenarında oturup konuşamıyoruz? Niçin rüzgarlı sonbahar akşamlarında, sessizce yan yana yürüyerek ruhlarımızın konuştuğunu dinleyemiyoruz? Niçin yanımda değilsin?' Tam burada nota damlayan ruhumdan ötürü beni mazur görmenizi talep ediyorum.

sevgilerle
K.K.A

not: pirayenize iyi bakmamı istemişsiniz. size bu konuya cevaben şunu sualde bulunmak zorundayım: "zerafete** sahip el yazınızın yanında kabaca boy göstermiş el yazım ve göz pınarlarınızdan taşarak sayfalara damlayan ruhunuzun yanında ruhumdan damlalar mevcuttur. bu durum beni pirayenize iyi bakmamış emniyetsiz bir adam kılar mı berceste** gözlerinizde?

~~~~~~~~~~¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤~~~~~~~~
a'cef: ince, zarif, zayıf
kati suretle: kessinlikle
lakayd: kayıtsız
dürr: inci
nazarımda: bakışımda, gözümde
binaen: -den dolayı, -diği için, dayanarak
zerafet: hoşluk, güzellik, incelik
berceste: güzel, değerli, seçilmiş
mevcudiyet: var olmak, varlık
~~~~~~~~~¤¤¤¤¤¤~~~~~~~~~~
kitap kokan adam'ımızın ilk notu nasıldı?

en sevdiğiniz kısım neresiydi?

bahsi geçen eser hangisiydi?

umarım beğenmişsinizdir.

gelecek bölüm 100 okunmadan hemen sonra.

sıhhatle kalın...

~~~~~~~~~¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤~~~~~~~
aslına bakarsanız bölümü 100 okunmadan önce atamayacaktım lakin canım sıkıldı zira 100'e daha çok zaman var gibiydi. bu bölümü de 100 okunmadan sonra atacağım dedim lakin siz yine de bekleyin...