Şiddetli bir baş ağrısıyla zilin abartılı bir şekilde çalınmasıyla uyandım. Yataktan hızlıca kalkıp yeni küfürler üreterek kapıyı açtım.
Tabiiki karşımda Gizem ve kafasında dönen milyon tane soru vardı
"Nerdesin sen? Okula neden gelmedin? Neden üstünde kot pantolon var? Yeni uyandıysan dün gece nerdeydin? Neden uyanamadın? At mı tepti?"
Mimiksizce durup:
"Lütfen artık bi' dur kafam kazan gibi içinde aşure var anlatıcam her şeyi"
Diyerek kısa bir anlık sakinleştirdim Gizem'i. Onu sorularıyla baş başa bırakırken tuvalete yöneldim ve kendime gelmek için duşa girdim. Düş mü görmüştüm dün gece yoksa düş olabilecek kadar güzel bir şey miydi karar veremedim. Suyun altında kendime gelirken başımın ağrısıyla ağlayacak gibi oldum.
Ne yani başım bir kaç bira ve kokteyl yüzünden savaşı kaybetti diye benim de mi yenik sayılmam gerekiyor?Tarih hocama ve Almanya'ya söverek duştan çıktığımda Gizem'in harika bi' kahvaltı masasında gülümseyerek beni beklediğini gördüm
"Elinde bir bıçak var ve beni öldüreceksin? yoksa nasıl böyle olumlu gözükebilirsin?" dedim
"Hayır bıçağım yok seni özledim ve içimden geldi kahvaltı hazırladım" dedi.
Evet kesinlikle beni öldürecekti.
Kaçamak bakışlarla msaya oturdum ve enfes kahvaltımın tam ortasında Gizem
"Ee artık başlat anlatmaya" dediDerin bir nefes alıp olanları baştan anlatmaya başladım.
"Eee "üşümüşsündür diye düşündüm "dedi sonra noldu ????"
"Cihan geldi ve beni taksiye bindirdi tabiki"
"Konuşmadınız mı bir şey demedi mi ya çok saçma??"
"Hayır tabiki konuşucaktım ama ben Cihanla konuşup arkamı döndüğümde gitmişti"
"Nasıl yani öylece ortadan kayboldu ?"
"Evet galiba"
"Sen dün gece çok kaçırmışsın bence , beyin hücrelerin dalga geçmiş seninle" diyip hunharca kahkahayı bastı Gizem.
"Sen çok biliyosun küçük hanım" diyerek yerimden kalktım ve onu gıdıklamaya başladım hep böyle olurdu atışmalarımızın sonu.
Gizem gittiğinde evin sessizliğiyle baş başa kaldım. Bazen bu sessizlik çok can sıkıcı olabiliyordu keşke insanların sevdikleri hep onların yanında kalabilse.
Saat 3 buçuk olmuştu bile ve 1 saat içinde dershanede olmam gerekliydi , lanet deneme sınavları!!
1 haftadır sözel olmama rağmen kimya hocasını , test kitaplarından daha çok görmüştüm. Yani bu denemede fena şekilde çuvallayacaktım. İnsan bile bile gider mi işte gidiyo!
Sınavdan çıktığımda türkçedeki paragrafların her bir satırına itina ile homurdandım.
Telefonu elime alıp Gizem ve Yağmur'u aradım eğer bugün en uzun geceyse bu gece kızlar gecesi olmalı!!
Hepsini evinden alıp annelerine şekerlik yaptıktan sonra görevim tamamlanmış oldu. Yağmur Gizem'e göre daha durgun daha kıvırcık ve daha yağmurdu.
Eve girip her zamanki gibi yemek tartışmamızı atlattıktan sonra Yağmur dönüp " bugünki toplanmamızın sebebi nedir"
"Fbi toplantısı mı olm bu ne sebebi!" diye atıldı Gizem. Kısa bir böğürüşmeden sonra yemek kavgasına geçtik
"Pizza"
"Mc donalds"
"Kfc"
Her zamanki gibi hiçbirinde karar kılamayarak lahmacun söyledik ! lahmacunlarımızı itinayla gömdükten sonra Gizem'den bir fikir çıktı
"Ya biz hep sizde pinekliyoruz ama neden dışarı çıkıp gezmiyoruz?"
Gerçekten uzun zamandır hiç beraber gece dışarı çıkmamıştık. Hemen giyinme sefasına geçip , Yağmur'u zar zor ikna edip dışarı çıktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lavinia
RomanceLavinia,hayal edilen sevgili. Geçmişte yaralanmış bir Ada , onu sarmalamaya gelen Deniz