Giriş

67 2 2
                                    

Multi medya; kitap kapağı

Selam umarım severek okursunuz...<3

                   *****

"Kızım söylesene şu şanslıyı kimmiş benim arkadaşımın sevgilisi" dedim yatakta tepinircesine sevinçten zıplayan Ezlem'e.

"Ya olmaz Elis, hem sen bana sevdiğin çocuğu gösterdin mi hayır." Bazen çok çocukça davranıyordu bu kız hiç anlam veremiyordum. En son lisede hoşlandığım çocuk var demiş göstermiştim, haberim bile yokken bizi sevgili yapmış.
"Peki." Demekle yetindim.
<...>

Sabah Ayten abla yani dadımın dürtmeleri ile uyandım. Dadıma verdiğim Kocaman bir öpücüğün ardından lavaboya koştum. Ayten abla 8 yıldır bizim evimizde çalışıyordu artık onu çok benimsemiştik. Yani oda ailemizden biri gibi olmuştu ve çok seviyordum.
Elimi yüzümü yıkadıktan sonra dişlerimi de fırçalayıp odama geçtim. 5 aydır her gün okula Görkem'i göreceğim için heyecanla gidiyordum. Geçen seneye göre devamsızlığım hiç yoktu bu duruma tüm hocalarım şaşırıyordu.

Hızlıca giyinme odama yöneldim.
Bu gün okul olduğu için yeni kuru temizlemeden gelen siyah bilekte biten ve beni saran kot pantolonumu, üstünede kırmızı büstiyerimi giymiştim. Parlak sarı saçlarımı salıp karamelli parfümü mü sıktım. Üniversite olduğu içim lisedeki gibi okul kıyafeti derdi yoktu. Çantamı ve telefonumu alıp aşağıya indim.

Birkaç hizmetçi ve dadımın hazırladığı kahvaltıya ve kahvaltı eden sevgili aileme baktım. Bende bir kaç şey atıştırıp evden çıktım. Bahçede beni bekleyen arabaya bindim ve okula gitmesini istedim.

Kısa bir süre sonra okula geniştim. Şöföre teşekkür edip onun kapımı açmasını beklemeden kapıyı açtım ve bölümü me giriş yaptım. Hukuk bölümünde okuyordum. Benim babamın ve ezlem'in babası anlaşarak bölümümüzü değiştirmişler. Aslında fenada olmadı. Hiç aşık olamayacığımı sanarken aşık olmuştum. Ben 2. Sınıf Görkem'de 4. Yani son sınıftı. Ezlem ise 3. Sınıftı.

Her zaman yaptığım gibi kütüphaneye çıktım. Bir kaç kitabımı çıkartıp okuyormuş gibi yaptım. Vakit geçmiyordu ne yapayım.
Bir anda kulaklarıma ezlem'in sesi doluşunca sese kulak kesildim.

"Hayatım daha arkadaşımla
seni tanıştırmadım hem seni merak ediyor bu gün bir işin yoksa sana konumunu atacağım kafeye gelir misin?" Kendini laf dinlediğim için kötü hissettim ve Çocuğun cevabını beklemeden hemen kütüphaneden çıktım sınıfıma geçtim.

Okul öyle böyle geçmişti. Bu gün teneffüslerde Görkem'i pek görememişti. Bunun verdiği üzüntüyle eve gidip üstümü bile değiştirmeden yattım.

Çalan telefonum ile güzel rüyamı böldüğü için arayan kişiye sövdüm.
"Alo.." dedim uyku mağduru bir sesle.
"Elis yarım saat sonra sana konumunu atacağım kafeye gel seni birisiyle tanıştıracağım"
"Tamam" diyip telefonu kapattım.
Üstümü değiştirme gereği duymadım. Bu gün okulda 3 ders işlemiştik ve kıyafetlerim temizdi. karamelli parfümü mü sıktım ve dudağıma mat ruj sürdüm. Kirpiklerime rimel sürmüyordum, yeterince uzun, gürdü.

Ezlem'in attığı konuma gelmiş ve bir masaya oturmuştum. Kısa bir zaman sonra ezlem içeriye girdi. Üstüne dizde biten çiçekli elbisesini giymişti. Hemen arkasından giren Görkem ile şok oldum. Onun burada ne işi vardı. (!)

"Elis!" El sallayan ezlem'e karşılık verdim, ayağa kalktım ve Ezlem'e sarıldım. Acaba Görkem kiminle buluşacaktı burada.
Ezlem, Görkem'i masaya doğru çekince şaşkınlık yaşadım. Hala ayaktaydım ve Ezlem'e bakıyordum.
"Elis, Görkem sevgilim."
Söylediği cümle karşısında ikinci bir şok yaşadım. Ben daha ne olduğunu anlayamadan Görkem elini uzattı. Bir kaç saniye yüzüne baktıktan sonra yüzüme sahte gülümseme yerleştirip elini sıktım. Yıkılmıştım, kalbim enkazın altında kalmış gibi sıkışıyordu. Burnum sızlamaya başlamıştı ve göz yaşlarım her an akabilirim diyordu. Fazla belli etmemek için yüzümdeki sahte gülümsemeyi silmedim.
"Elis iyi misin, yüzünün rengi attı burnun kızardı?" Kahretsin! Şu burnumda her ağlayacağım zaman kızarmasa olmuyor.
"İyiyim, nezle oldum galiba." Diyerek geçiştirdim. Ezlem ise gülümsemekle yetindi.

Görkem kendi hakkında birkaç şey anlatmıştı fakat ben anlattığı şeylerden daha fazlasını biliyordum. Kafeden çıkmış ve eve gelmiştim. Görkem ve Ezlem biraz daha kafede kalmak istemişlerdi. Bende eve gelip gözlerim şişene kadar ağlamıştım. Ilık bir duş alıp spor yapmaya karar verdim. Üstüme takım olan siyah yarım atlet ve altıma siyah tayt şort giymiştim. Ayakkabılarıma ise kırmızı Nike'ı seçmekle karar kıldım. Kulaklıklarımı taktım ve dışarıya çıktım.

Biraz koştuktan sonra Ezlemlerin villasının önünde yavaşladım. Ama gördüğüm şeyle duraklamam uzun sürmedi. Ezlem ve görkem bahçede oturmuş bir şeyler konuşuyorlardı ve ikiside gayet mutluydu. İçimden gözükmeden geçip gitmek geldi ama Ezlem'in;
"Elis gelsene!.." diye bağrıması bir oldu. Kulaklıklarımı çıkardım ve istemeyerek bahçeye girdim.
"Selam" dedim ve yine sahte gülümseme yerleştirdim yüzüme.
Görkem ise kaşları çatık bir şekilde beni süzdü ve konuştu.
"Sen nezle değil miydin?" Al işte ne diyecektim şimdi. Neyi kast ettiğini anlamıştım.
Gözler bana dönmüş merakla bakıyorlardı. Ben ise hangi yalanı uydurayım diye düşünürken telefonum çaldı. Arayan kişiye sonra fazlasıyla teşekkürlerimi iletecektim. Telefonu açım.
"Alo? , teşekkürler sen nasılsın , Spor yapıyordum, Cuma günü boşum , Ezlem sevgilisiyle olur her halde" konuşmam bitmemişti ki Ezlem atladı.
"Emir mi?"
Evet"
"Ne diyor?" Al işte şimdi de bu eksikti .
" Haftaya hafta sonu Bodrum'a gidelim diyor okullar tatil oldu diye." Ezlem kocaman gülümsedi ve Sevinç'le konuştu..
"Kabul et kızım gideriz işte sen emir, ben Görkem" başka bir şey diyemedim ve kabul ettim. Kısa bir konuşmanın ardından telefonu kapatmıştık.
"Ben eve gideyim." Dedim ve daha Ezleme konuşma fırsatı vermeden bahçeden koşarak ayrıldım. Her zamanki gibi göz yaşlarımı tutamadım. Her defasında beynimde "sen emir , ben Görkem" kelimesi çınlıyordu. Üzülüyordum.

Eve geldiğimde üstüme rahat şeyler giyinmek istedim ve pijamalarımı giydim. Akşam yemeğini de yiyip odama çıkmıştım. Biraz telefonumda oyalanmak istedim ve Instagram'a girdim. Ana sayfama düşen fotoğrafla duraksadım. 'Ezlem ve görkem' in fotoğrafıydı. Beğenmeden geçtim ve telefonumu hızla komodinime koydum.

Yine sabah olmuştu, okula gitmiştim Ezlem ve Görkem her zamanki gibi beraberlerdi. Okuldan çıkıp eve gelip yine kendimi tutamayıp ağlamıştım. Bir hafta günlük rutinim böyle geçmişti. Ezlemle Görkem sevgili olduktan sonra Ezlemle pek iletişime geçmiyorduk ya Görkem'le sinemaya gidiyordu yada onunla vakit geçiriyordu işte.

Kendime oyalamak için yarınki tatil için valizimi
Hazırlamaya başladım. Aslında valizlerimi hep Ayten abla hazırlardı. Yerimden kalktım ve büyük bir makyaj çantası seçtim. İçime bb krem, saç spreyi, ruj ve şampuanımı koyduktan sonra fermuarını kapatıp valize koydum.
Kıyafetlerim yaz olduğu için açıktı. 10 tane büstiyer, 5 bikini, 10 tanede farkı renklerde ama çoğunlukla siyah ve kot rengi olan şort koydum. Hiç elbise almadım çünkü elbise , etek giymek bana göre değildi.

Bu arada emirden hiç bahsetmedim. Emir 2 yıldır beni seven çocuk. Ben ise onu sadece arkadaşım olarak görüyorum fakat kalbini kırmamak için kötü bir şey söylemiyordum. Yakışıklımı evet şimdi hakkını yememek gerekir, okulda da popülerliği var ama aşk konuşunda kanım bir türlü ısınmamıştı.

Valizimi de hazırladıktan sonra alarmımı kurdum ve yatmaya hazırlandım. Sabah fazla erken yola çıkacağımız için Ayten ablaya beni uyandırmasını söylemedim. Biraz heyecanlıydım. Sonuçta babam dışında ilk defa bir erkek ile şehir dışına gidecektim. Sabah Emir beni kapımın önünden alacaktı. Ezlem ise Görkem ile gidecekti. Bu gerçek bile kalbimi acıtırken derin bir uykuya daldım...
____________________

Selam!!

Beğendinizmiğğ??

Bu şimdi sadece girişti öbür bölümlerin daha güzel olacağına söz veriyorum <3

Benimki Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin