Aşkta Her Yol Mübah |KISA HİKAYE

Sonun Başlangıcı

Şarkıyı dinleyerek okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum. :)

Nazım Hikmet bir şiirinde ; en güzel günlerimiz henüz yaşamadıklarımız der. Çok haklıymış.  Şu ana kadar yaşadığım anların gözümde hatırı sayılır bir değeri var belki ama yarınlarımızın bize ne göstereceğini kim bilebilir ki? Ve şuan, geçmiş günlerde çektiğim acılara inat en güzel gelecek gün oldu. Sevdiğim adamı kazanmak için içimde amansızca ettiğim mücadelenin, sonu gelmez göz yaşlarımın, ümitlerimin en güzel karşılığını verdi bana bu gün.

" Üşüdün mü? " diyen sesle böldüm düşüncelerimi. Omzuna yasladığım kafamı kaldırırken yakışıklı çehresini süzüp  utangaç bir biçimde gülümsedim. 

" Üşümedim. Ama üşürsem sen ısıtırsın beni ,biliyorum. " Bu sözümle o da gülümseyip çıplak omzumu sıvazlayıp yatakta sanki daha da olabilirmiş gibi beni yanına çekti. Bende başımı göğsüne iyice yasladım iyice. Kokusunu içime çektim ondan metrelerce uzak olduğum anlara inat.  Gözlerimi kapattım.

" İlkin olmadığımı biliyorum ama sanki ilkmiş gibi canın yandı. " dedi. Sesi çekingen gelirken gözlerimi açıp ona baktım.

" İlk değildi ama  ilk olmasını çok isterdim. " dedim elimi kaldırıp yanağını okşarken. Sakallarını elime sürterken beni dinlediğinin farkında tekrar konuştum.

" Uzun zamandır kimse yok hayatımda biliyorsun zaten. Bu tür şeyler için de öyle alelalede biriyle olmak bana göre değil. " dedim bakışlarımı kaçırıp üstü kapalı bir açıklama yaparken. Bunu şuan anlatmak nedense içimden gelmemişti. Biz kadınlar çoğu erkeğin aksine bu tür şeylere anlam yüklüyorduk. Ve Çetin de o çoğu erkeklerden. Erkeklerdendi diye düzelttim kendimi. 

" Anladım. Peki ne kadar bir süreden bahsediyoruz?" 

" Önemi var mı? " dedim tek kaşım  havada. Artık benim için bir önemi yoktu. Onun da bunu eşelememesini istiyordum. Elimi yakaladı direk. Avucumu dudağına yaslarken oraya konuşur gibi soludu. 

" Kızma, sadece merak ettim. Seni, çevrendekileri. Sana karışmaya hakkım olmadığının farkındayım. Benim geçmişimin senin yanında esamesi dahi okunmaz." Sözleri kalbimde, dudakları kalbimde bir karıncalanma yarattı. Dudakları sözlerini sonlandırırken avucuma,bileğimin ayasına öpücükler kondurdu. Aklıma gelen soruyla ben de merakla ona baktım.

" Sen , sen ne zamandır farkındaydın peki sana olan duygularımın? "

Derin bir nefes aldı. Sanırım bu sorum onu bir miktar düşünmeye itmişti. Ardından bileğimi okşarken alçak sesle konuşmaya başladı.

" Benimle ilgilenmen hep hoşuma gitti. Başlarda sadece bunun benim kuruntum olduğunu düşündüm aslında. Yani sonuçta hep iç içeydik. Beraber ders çalışırdık, beraber bir yerlere giderdik. Yanımda olman, varlığın bende bir alışkanlık halini almıştı. Seni yakınımda görmeyince bile huzursuz olmaya başlıyordum. Çetin, dedim oğlum bu kızın da bir yaşantısı var. Onu sürekli ele geçiremezsin. Bir süre senden uzak kalmayı bile denediğim zamanlar oldu. Hatırlasana -"

" Okul balosuna benimle gelmemiştin. Melis diye bir kızla çıkıyordun o zamanlar. İlişkiniz o kadar uzun sürmüştü ki ona aşık olduğuna inandırdım kendimi tabi. Üstelik baloya haftalar kalmıştı ve sen beraber gidelim bile demeyecek kadar uzaktın bana o zamanlar. Niye durduk yere bu kadar uzaklaştığını bile bilmiyordum o zamanlar. Sorgulayıp durdum. Bir cesaret deyip teklifi sana ben yaptım. Sense Melis'le gideceğini söylediğinde yıkıldım. Yanında ağlamamak için kendimi o kadar tuttum ki eve vardığımda başıma korkunç bir ağrı girmişti. Ağladım. Ağladım. Abartmıyorum rahat iki tuvalet kağıdı bitirmişimdir herhalde. " dedim o günleri düşünüp kırık bir gülümseyişle.