-İYİ OKUMALAR-
Ara satırlara boll yorum alalım lütfennn
Yüzümü kurulamadan banyodan çıktığım gibi, Jungkook'un başına dikildim. Gözlerini tavana dikmiş öylece duruyordu.
''Bugün gelecek misin? Burada saatlerce tek başına kalırsan kafayı yersin.'' diyerek, saçlarımı kafamın üstünde toplayarak topuz yaptım. Jungkook yatakta doğrulurken, bakışlarını yavaşça bana çevirip kafasını sağa eğmişti.
''Öğle arası uğrarım. Ondan sonrada gezerim biraz, özledim buraları.'' dediğinde ayağa kalkmış dolabının önüne geçmişti.
''Hmm..anladım. Neyse ben odama geçiyorum. Üzerimi giyineceğim. Taehyung çıktığında söylersin, odaya gelsin. Hazırlandıktan sonra tabi ki, bakma öyle.'' dil çıkarıp, kapıya ilerleyip önünde durdum. Başımı omzumun üzerinden arkama çevirdiğim de Jungkook tek kaşını kaldırıp ellerini belinin iki yanına koydu.
''Ne oldu?'' dedi göz kırparak. Omzu silkip öpücük attığımda, gülerek başını iki yana salladı.
''Hadi, hadi git hazırlan.''
Bir şey demeden hızla odadan çıkıp merdivenlerden aşağı inerek odama ilerledim. Umarım Jimin'i uyandırmazdım. Yani, uyuyorsa...
Cebimden anahtarımı çıkarırken, içeriden bir kaç tıkırtı sesi duydum. Anahtarı yavaşça deliğe sokup kapıyı açtığımda sesler kesilmişti. Bedenimi sessizce içeriye soktuktan sonra yavaşça kısa olan koridorda ilerledim.
Duvarın kenarına geldiğimde duraksayıp yavaşça başımı öne doğru uzatıp yataklara bakacağım sırada, dudaklarımı dilimle ıslatıp Jimin'e seslendim.
''Jimin..neredesin?'' kısa bir süre ses gelmeyince, yavaşça yatakların yanına ilerleyip, yatağımın üzerine oturdum. Yatağımın kenarında ki çekmecemden, çoraplarımı çıkartırken saate baktım.
Okulun başlamasına daha 45 dakika falan vardı. Üzerimi giyinip, Taehyungla beraber çıkmalıydık.
Yatağımdan hızla kalktıktan sonra, dolabı açarak içinden uzun kollu gri tişörtümü ve siyah şortumu aldım. Dolabın kapağını kapatmadan, hızla üzerimdeki tişörtümü çıkarıp yatağın üzerine atarken gri tişörtümü alıp kafamdan geçirdim.
O sırada banyonun kapısının açılmasıyla ellerim birbirine dolanırken Jimin'in sesini duydum.
''Oh..Özür dilerim. Burada olduğunu bilmiyordum. Ne zaman geldin?'' dolap kapağının arkasına saklanırken, uçtan arkasının dönük olduğunu gördüm. Kollarımı geçirdikten sonra karnımı örterken, onu cevaplamıştım.
''Az önce geldim..Seslendim ama duymadın sanırım.Banyo yapıyormuşsun, suyun sesini sonradan duydum. Bende sen çıkmadan giyineyim dedim ama, yetişemedim sanırım.'' diyerek gülümsedim. ''Arkanı dönebilirsin bu arada, giyindim.''
Yavaşça bana doğru dönerken, yüzündeki gülümsemeye gözlerim takıldı. Çok tatlı gülümsüyordu.
''Okula gidiyorsun?'' diye sorunca, gözlerimi devirerek başımı olumlu anlamda salladım. ''Master yapıyorum da...Ondan tüm bu işkenceler.''
Gülerek, yanıma ilerleyip dolabın diğer kapağını da açıp tişörtlerinde göz gezdirdi. Bakışlarım onun kıyafetlerine kayınca, elimde olmadan dudaklarımın arasından 'Vay' kelimesi çıktı. Jimin sesimi duyunca kıkırdayarak bana dönünce, elimi enseme atıp utangaçça gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Roommate | PJM |
Fanfiction-Zorunlu bir oda arkadaşlığı değil de, gerçek bir arkadaşlık istiyorum. Ve sadece arkadaşlık değil... 21.05.2020 / Kapak Tasarımı :@thoosa_ ©®thoosa_ 박 지민 - 방탄소년단