4. Alışılmışın dışına çıkalım.

114 11 4
                                    


-İYİ OKUMALAR-


''Gençler bugün okula gitmenize gerek yokmuş.'' 

 Jungkook'un telefonuna bakarak söylediği şeye kaşlarımı çatarak baktım. ''Neden?'' diye sordum içeceğimden büyük bir yudum alırken.

''Okulda sorun çıkmış, bir kaç gün tatil etmişler. Yani gitmenize gerek yok.'' Bakışlarım Taehyung'un ki ile birleşirken ikimizinde yüzünde aynı anda bir sırıtış belirdi. Tek kaşını kaldırıp indirdiğinde, başımı bir kere aşağı indirip kaldırdım.

''Bunlar yine muzurluk peşinde baksanıza tiplere. Sırıtmayın lan şöyle,'' abimin sesini duyunca gözlerimi devirip, dil çıkardım. ''Yaşlı seni.'' diye mırıldandım yandan yandan bakarken. Gözlerinden ateş çıkarken, yüzüme az önceki sırıtışım yerleşmişti.

''Sabır ya'' diyerek başını çevirdiğinde, kıkırdayarak Yoongi'ye döndüm. ''Motorla gezer miyiz, Yoongi?'' başını kaldırıp, bana baktığında gözlerini camdan dışarıya çevirerek başını aşağı yukarı salladı. ''Hava güzel, gezeriz..Ki hava güzel olmasa da gezerdik tabiki.'' 

 Orta parmağım ve baş parmağımı kullanarak parmak şıklatıp, işaret parmağımı ona doğru uzatarak silahla ateş eder gibi havaya kaldırıp göz kırptım.

''Eh, şimdi okul yok o zaman bir plan yapalım mı?''

 Hoseok tam ağzını açıp bir şey diyordu ki, abim gülerek bize döndü. ''Şurada oturan Jimin değil mi?'' Jungkook, abimin sesini duyduktan hemen sonra öne eğilerek gösterdiği yere baktı.

''Evet, o.'' dedi Yoongi. ''Nereden tanı-'' elimle anlıma vurup, göz devirdim. ''Sabah şey etmiştiniz.Karşılaşmıştınız..'' 

''Tek, başına oturuyor yanımıza çağıralım mı? Hem tam anlamıyla tanışmış oluruz?'' Taehyung, Hoseok'u başıyla onaylayınca yavaşça yerimden doğruldum. ''Bir lavaboya gideyim, sonra onu da alır gelirim. Bu arada siz de buradan çıktıktan sonra ne yapacağımızı düşünün.'' dedim ve masaların aralarından geçerek lavaboya ilerledim.

 Masalarında oturan birkaç kişinin bakışları bana dönerken, hiçbirine bakmadan ilerlemeye devam ettim.

 Bakışlarım Jimin'in masasına döndüğünde kaşlarım hızla çatıldı. Az önce tek başınaydı şimdi ise tam karşısında bir kız oturuyordu. Jimin'in onu pek taktığı söylenemezdi, kız bir şeyler anlatıyor o dinliyor gibiydi.

 Jimin'in arkası dönük olduğu için beni daha görmemişti. Kız da beni fark etmemişti. Yanlarından değil de bir kaç masa uzaklarından geçtiğimde Jimin'in bakışları beni bulmuştu. Tam kafamı döndüreceğim sırada, Pek belli olmayacak şekilde telefonunu işaret etti.

 Önüme dönüp, ne demek istediğini anlamaya çalışırken lavaboya girerek içeride birilerinin olup olmadığını kontrol ettim. 

Kimse yoktu.

 Rahatlama hissiyle her hangi birine girerek kapımı kapattım. Hiçbir zaman böyle lavabolarda rahat olmazdım. Birileri varken nedende tuvaletimi yaparken rahatsız hissediyordum.

My Roommate | PJM |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin