"Huh?" dedim. "Hyung ne diyorsun? O kötü biriydi."
"Sen sadece öyle inanmak istedin. O aptal tanrıların bize hiçbir katkısı olmadı!" dedi. "Joy doğru söylüyordu. Tanrım o gereksiz baban sana ne zaman yardım etti Hoseok?"
Titrek bir sesle, "Seni tanrılar sayesinde buldum hyung. İster inan ister inanma bunun bedelini Bay D. Sana ödetecek. Şu düşünceden vazgeç çünkü Joy özellikle beni ve seni 1001 yolla öldürmeye çalıştı. Eğer vazgeçmezsen üzgünüm ama yerin burası değil."
Yeri işaret ettim. "Tam olarak orada kahrolacaksın."
Kendimden emindim. Değer verdiğim olabilirdi. Ama asla haksız ve düşünmeden konuşmamalıydı.
"Umrumda değil. Bu aptal kolyeyi de istemiyorum." dedi. Kampta kaldığı yıl kadar boncuk olan kolyeden bahsediyordu. Beyni yıkanmıştı ama oldukça sinirlendirmişti beni bu sözü.
Dalga kıranı çıkardım (kitaptan aldım :d dalga kıran kılıcı.) ve kolyeyi kestim. Korktu çünkü onu öldüreceğimi sanmıştı.
"Nefret ede ede yaptım." dedim. Pes etmemi beklememişti. Jeongguk yanımıza gelip beni çekiştirene kadar kinle yüzüne bakmıştım.
Son kere ona döndüm. "Neden boş yere kendi yüzüne tükürdün ki?" diyip çoktan buraya gelmiş Bay D.'nin yanına gittim.
"Oh haroo sonunda geldin tebrik ederim! İyi işti doğrusu." dedi. Kaşlarımı çatıp, "Efendim Haroo değil Hoseok." diyince "Evet Haroo herneyse küçük arkadaşını al da yola çıkalım uzun bir yolculuk olacak." dedi.
Yoongi'nin yanına gittim çünkü her ne kadar sevmesede gelme zorunluluğu vardı bir melezdi, ve Hadesin onu öldüreceği gün, an ve an yaklaşıyordu.
🍁🍁🍁🍁🍁🍁
🍁
🍁
🍁🍁🍁🍁🍁🍁
Kamp alanına gelir gelmez Bay D.'nin verdiği sözde "önemli" olan görev için ormana dönmüştüm. Normalde dışarı çıkmamız yasaktı, fakat Bay D.'nin izni ile çıkabiliyordum. Beni pek sevmezdi, narsist bulurdu. Kendini üstün görüyordu ama Bay Dionisos yarı tanrıdan başka birşey değildi.Ormandan kampa dönerken içimden tanrıya dua ediyordum karşıma bir minator çıkmasın diye çünkü, ne kadar güçlü olursam olayım korkulması gereken bir hayvandı.
Hızlıca sınır kapısına koştum ve içeri girdim. Yoongi'yi erkek kardeşim Seok Woo ile görünce iki seçenek düşündüm:
Ya tanrılara inanmıştı,
Yada Bay Dionisos'dan korkuyordu.Yanlarına gittim ve çekinerek oturdum.
"Hyung..." dedim ve bekledim onay vermesi için. Bana döndü. "Tanrılara inanmıyorsan... Neden-""-burdayım?" diye tamamladı sözümü.
"Çünkü sana inanıyorum Hoseok, sana tanrılardan daha çok güveniyorum."Tanrılardan fazla mı? Kehanete göre 16 yaşımda çok büyük bir karar verip ya olimpus'u yok edecektim, yada kurtaracaktım. Ki üçüncü bir şık var mı derseniz 3.bir şık var. Ölmem. Ki bu çok olası çünkü bir taht savaşı var ve buna dahil olmam gerekiyor. Bu bütün tehlikeyi kabul ediyorum demek.
"Eşarbı atmamışsın." dedim. Anlamamıştı -baktığı bakıştan bunu anlamıştım-
Yutkundum. "Annenin eşarbını..."
"Atmamışsın."
Kafasıyla onayladı. "Atmadım."
Bu kadar kolay mı? Bir açıklama bile söylemeye tenezzül bile etmeyecek miydi?
"Su parkında beni kurtardığın için teşekkür edememiştim. Sağol."
Benle dalga mı geçiyordu, bunun alakası neydi şimdi? Yaptığı hareketler sinirimi bozmaya başlamıştı. Sinirlenmemeliydim. Şuan sadece gerçek bir Tanrı olabileceğimi düşünmem gerekti. Babam... Bana bir şans verecekti. Emindim. Eh biraz toydum o zamanlar. Aklıma gelmemişti. Ölebileceğim...
----------
Öhöm selam anlamayanlar için karakterleri açıkayacağım ehehe
Hoseok: Poseidon (deniz ve deprem tanrısı) 'un oğlu bir melez yani tanrı değil. Annesi insan. Tanrı olabilir
Yoongi: Afrodit (aşk ve güzellik tanrıçası) 'in oğlu bir melez annesi big3'den olmadığı için tanrı olma şansı yok ama tanrı özelliklerini taşıyor. Babası bir insan, annesi bir tanrı olduğundan yoongi'yi doğurup olimpusa döndü ve babası başka bir kadınla evlendi.
Jeongguk: Athena (zeka sanat ilham ve strateji tanrıçası) 'nın oğlu big3den olmadığı için tanrı olamıyor ama özelliklerini taşıyor. Babası insan.
Jimin: Zeus (gök tanrısı) 'un oğlu. Babası big3den ve tanrı olabiliyor. Annesi insan.
Seok woo: Poseidon'un oğlu. Hoseok ile aynı anneden dünyaya gelmedi. Annesi insan ve tanrı olabilir.
Bay D. : Saygıdeğer Dionisos'umuz olmasa olmaz bir yarı tanrı (üzüm, eğlence)
Joy: Hermes (tüccar, hırsızlık tanrısı) 'in kızı tanrı olamıyor. Ölü. Eski melez. Annesi insandı.
(Adam vb. Karakterler diğer bölümlerde olmayacağından eklemedim)
İlerde olacaklar(?)
Taehyung: Hades (ölülerin ve yer altının tanrısı) 'in oğlu. Eskiden bir Melez idi fakat artık bir Tanrı. Annesi insandı..
Namjoon: Mithra (ahde vefa tanrısı)'nın oğlu. Melez. Tanrı olamıyor. Annesi insan.
Seokjin: Nemesis (intikam tanrıçası) 'in tek oğlu. Kendisi melez değildi çünkü babası da bir tanrıydı. Sonuç olarak o da bir tanrı.
(Başka karakterler de var aklımda ama tam seçemiyorum hangi tanrı/tanrıçanın oğlu/kızı yapmam gerektiğini. Büyük ihtimalle bir kişi daha olacak ve o da Hestia. Büyümüş de küçülmüş mütevazi bakire tanrıça.
Hikayesi kitabıma geçecektir mutlaka.Çaoo^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Manolo •|YoonSeok|•
Science FictionOlimpos'lular savaşı kazanma derdindeyken, Hoseok'un Yoongi'ye olan nefreti aşka dönüşüyordu... Kibar adam (Manolo) adlı fic'e hoşgeldiniz...