Uzun bir gün ardından Bay D.'a gidip şehre inmek için izin almışlardı. Hades'in yanına gitmekti hedefleri. Hemen insan topluluğuna karıştılar ve hızla yol aldılar.
Yoongi sadece Afrodit'i ziyaret edeceklerini sanıyordu. Ancak Hoseok Afro'in onu iknaa edemeyeceğini bildiğinden ona ceza vermesi için Bay Hades'in yanına götürüyordu onu.
Otel'e yaklaştıklarında Yoongi daha önce geldikleri bu mekanı tanımış ve gitmek istemişti fakat Hoseok izin vermemişti.
Lobiye girip kasiyer (?) 'in yanına gittiler.
"Ne kadar istiyorsun?" dedi Hoseok, fazla beklemeden cevap gelmişti "10 drahmi" (bu muydu bilmiyorum ama altın gibi bir şey işte) adam parayı isterken gülüyordu. Hoseok ise fazla istediğinin farkındaydı ama sorgulayacak zamanı olmadığını düşündüğünden 10 drahmi verip kapıdan girdiler.
Bir sürü ölü vardı ve hepsi içeri girmeye çalışıyordu. Yoongi Hoseok gibi tırsmaya başlamıştı ama sebebi ölüler değil Cerberus'du. (Hades'in 3 başlı köpeği ölülerin bekcisi Cerberus) Devasa büyüklükteki köpek 3 başı ile her yeri tarıyordu. Neyse ki hızla gidip Hades'in tahtına varabildiler. Hades içeri girenlere dikkatli bakıp kaşlarını çattı.
"Burda ne işiniz var!" dedi. Hoseok hemen atıldı. "Efendim benim bir arkadaşım var..."
"Kendisi Tanrıların bir işe yaramadığı düşüncesinde ve kesinlikle güveni yok, bunun nedeni Joy'un ta kendisidir." dedi. Yoongi ilk kendini suçlayacağını düşünsede bütün suçu Joy'a atmıştı.
"Demek Joy büyü yaptı, Doğru mu anlıyorum?" dedi Hades. Hoseok'un baş sallaması ile birini çağıttırdı.
"O zaman Joy'u ziyaret edin. Oğlumu çağırdım. Joy öldü diye biliyorum. Kendini bağışlamam için gelip yalvarmıştı. Oğlum size zindanını gösterir şimdi defolun."
Hoseok minnetle teşekkür ettikten sonra Yoongi'yi elinden yakalayıp dışarı çıkardı. Kırmızı saçlı çocuğu görünce duraksadılar. "Ben Taehyung, kısaca Tae diyebilirsiniz. Anlayacağınız üzere Hades'in oğluyum. Beni takip edin."
Uzun ve karanlık koridorların ardından hücre bölümüne sonunda gelmiştik.
Uzun bir süre ardından Joy'a sözümü verip dışarda beni bekleyen Tae ve Yoongi'nin yanına gittim.
"Kolaydı hmph," dedim ve Yoongi'ye önden gitmesinş söyledim.
"Görünüşe bakılırsa, şu anda düşman sayılırız hm?" dedim. Cevap verdi. "Kardeşinle de olabilirim, ayrıca Tanrı olmayı başarırsan yine de senin kuzenin olacağım. Gitsen iyi olur." dedi ve ters yöne yürüdü.
Tamam... Şimdi bir sıkıntı vardı. Joy'dan bir şey öğrenmiştim ve bu hiç iyi değildi. Kronos Joy'un bedenini ele geçirmiş, güçleniyordu... 16 yaşıma basacaktım ve kehanetteki çocuk ben isem olimpus'u yok etmeme yada kurtarmama az kalmış demekti.
Hades'in mekanından çıktığımızda gördüğümüz görüntü kehanetten bile kötüydü! Bütün ölümlüler yerde yatıyordu. Kheiron yanımızda belirdi (matematik öğretmeni) yanında da küçük (!) misafirimiz vardı, mumya.
Ben daha "A" demeden ağzından mor dumanlar yükseldi ve bir uğultu duyuldu.
"Üç büyük tanrılardan birinin melez çocuğu... Her şeye rağmen 16 yaşına basacak... Ve dünyanın ebedi uykuya daldığına şahit olacak kahramanın ruhunu, lanetli silah alacak. Kahramanın bir kararı... Sonunu getirecek. Olimpos ya ku-ru-tu-la-cak..."
"Anladım," diye homurdandım. "Olimpos ya kurtulacak ya da batacak."
İlk defa kehanetin tamamını duyuyordum, doğrusı beni korkutmuştu. Fakat kehanetteki ilk aşama gerçekleşiyor ise... Bu yakın zamanda savaş demekti. Olimpos zaten son bir kaç aydır savaştaydı... O yüzden tanrılar olmadan bir savaş gerçekleştirmeliydik. Kherion'a gönüllü melezleri toplamasını istedim. Bunu istemem ile bir pegasus'un onu alıp gitmesi bir olmuştu. Her şey çok hızlı oluyordu ve bu bana saçma gelmişti. Yoongi'ye göz ucuyla baktığımda anlam verememişti. Fakat kendisi kehaneti önceden bildiğinden zamanın geçtiğini anlamamış ve şaşmıştı. Joy on- yani Joy'un bedenindeki Kronos onun gibileri kendi tarafında istiyordu. Kronos olimposu yok edecekti. Bunun sebebi ben olacaktım, yada sonsuza dek ölecekti. Bunu yapan da ben olacaktım.
Ben düşüncelerim ile boğuşurken Yoongi konuştu.
"Hades seni öldürmedi. Kehanetten haberi vardı. Bunu... Neden yaptığını anlamıyorum. O büyük üçten ve bir oğlu var, Seni öldürmeliydi!"
Ona baktım, ölmem mi gerekliydi?
"Hades tekrar bir ceza istemiyor. Yaptığı aptallık bir yere kadar! Oğlunu çok önemseseydi bırakmazdı onu annesiz, o bir kumarhanede büyüdü! Kehanette onun oğlundan bahsetmiyordu. Bunu Hermes bile biliyor. Şimdi aptal konuşmanı bir kenara bırak ve bana bir ordu topla yarın güneş doğar iken köprüde bir ordu istiyorum melezleri de oraya götür." dedim, sonra da en yakın göle gitme kararı alıp onu orda bırakıp hızla uzaklaştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Manolo •|YoonSeok|•
Science FictionOlimpos'lular savaşı kazanma derdindeyken, Hoseok'un Yoongi'ye olan nefreti aşka dönüşüyordu... Kibar adam (Manolo) adlı fic'e hoşgeldiniz...