Bulanık mı? Bulanık da kimdi? Bu ne demekti? 'Umarım benden bahsetmiyorlardır' diye geçirdim içimden.
Kapının önünde sessiz ama hararetli bir şekilde konuştukları için onları duyamıyordum. Sonunda dayanamayarak ve merakıma yenik düşerek kapıyı açtım.
Şu anda Draco bana endişeli ve mutsuz bakışlar atarken, Lucius Malfoy ise sanki her an suratıma yumruğu indirecekmiş gibi bakıyordu.
Oyunculuk yeteneklerimi kullanmaya karar verdim.
"Ah.. Şey.. Napıyorsunuz burada?" dedim gözlerimi Lucius Malfoy'dan kaçırarak.
"Bir şey konuşuyorduk Granger.. Zaten bitmişti.."
Draco, Lucius Malfoy'a öfkeli bakışlar attı, Ne olabilirdi ki? Bulanık denen kişi yüzünden mi kavga etmişlerdi ya da normal bir kavga da olabilirdi bu..
Draco yanımdan geçti ve kapıyı açarak içeri girdi, Lucius Malfoy da bana öfkeli bakışlar atarak uzaklaştı. Ne kadar sinir bozucu bir adamdı bu...
Draco'nun ardından odaya girdim. Hala mutsuz ve bitkindi, Fazla üstelememeye çalıştım ama konuyu çok merak ediyordum..
"Draco.." dedim meraklı bir tonla.
"Ne?"
"Ben..Şey.. Fantastik bir tarih kitabı okudum.. Ve...bir kelime duydum..."
"Banane."
"Şey.. Belki bilirsin diye sana sormak istiyorum. Hem.. Zaten benden üstün olmayı seviyorsun.. Değil mi?..."
Hala kucağına bakarkenhafifçe sırıttığını gördüm ve ben de farkında olmadan sırıttım.
Şu an ayakta neden dikildiğimin farkında değildim ama yatağa oturup onu rahatsız etmek de istemiyordum.
"Dinliyorum.."
"Bulanık ne demek?"
Kelimeyi duyar duymaz başını kaldırıp öfkeyle bana baktı, Draco'dan hiç bu kadar korktuğumu hatırlamıyordum. Aramızda geçen 10 saniyelik bakışma ve gergin sessizlikten sonra konuştu.
"Bizi mi dinledin sen!?" dedi bağırarak.
"Ne..Hayır..Yani...Sadece kitapta duy-"
Sözümü bitirmeme izin vermeden beni duvara yapıştırdı ve bileklerimi kafamın üstüne kaldırdı.
"Bizi dinledin, Itiraf et." dedi hırıltılı bir sesle.
Draco'nun gri-mavi gözleri bana öfkeyle bakarken kanım çekildikçe çekiliyordu, Strestin doruğundaydım.
"Evet.. Üzgünüm, Sizi dinlemek istemezdim ama bağırmanızdan her şeyi duydum."
Bileklerimi yumuşattı ve aniden bırakıp odasında ki camın yanına gitti ve elleri cebinde manzaraya bakmaya başladı.
"Üzgünüm.. Sanırım senin için önemli bir şey.."
Draco'nun neşeyle ve alayla attığı kahkaha tüm odayı sarmıştı.
"Bulanık mı? Ah.. Saçmalama Granger.. Alakası bile yok." dedi hala yüzüme bakmadan.
"Eh.. Tamam.. Ben Uyuyacağım."
"Tamam uyu, Ben kanepede yatacağım."
"Draco.. Kanepe taş gibi.."
"Sanane, Git yat. Ayrıca bana 'Draco' demekten vazgeç artık."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
|GARİP ÇOCUK| 》DRAMIONE《
Novela Juvenil"Beni Bu Halimle Kabullenebilir misin Herm? Söyle Bana! Yüzüme Bak!" dedi Sarışın Genç. 'ßilmiyorum'