Eyes Don't Lie | Part 1

6.6K 581 1.5K
                                    

The Who
Behind Blue Eyes (1971)

      Sadece şömine ateşinin aydınlattığı ortak salonun kapısı açıldığında içerisi fazlasıyla sessizdi. Açılan kapının ardında kimse görünmedi, ancak kapı birkaç saniye sonra kendiliğinden kapandı. Herkes yatmaya gittikten sonra ortak salonda kalarak ders çalışmayı sürdüren Hermione, bunun ne anlama geldiğini elbette biliyordu. Bakışlarını boşluğa dikerek kaşlarını çattı.

      "Ne halt ediyorsunuz siz?!"

      Birkaç saniye boyunca cevap gelmedi. Sonra birinin homurdandığı duyuldu ve ortak salonun ortasında iki öğrenci daha belirdi.

      "Yine yakalandık," diyen Ron, kendini koltuğa bıraktı.

      Hermione'nin meraklı bakışlarına maruz kalan Harry ise bir elinde kalınca bir kitap, diğerinde peleriniyle Ron'un yanına oturdu.

      "Saat gecenin üçü," dedi Hermione. "Ne karıştırıyorsunuz?" diye sorarken bakışları Harry'nin elindeki kitaba kaydı. "Kitap mı? Siz ikiniz mi?"

      "Hemen kızma," dedi Ron. "Biz şey yapıyorduk, biraz canımız sıkıldı ve..." Yardım istercesine Harry'ye döndü.

      "Kütüphaneye gitmeye karar verdik."

      Hermione kaşlarını kaldırdı. "Güzel şaka," dedi, hafifçe gülümseyerek.

      "Akşam Quidditch çalışmasından sonra Ron ile düşündük-"

      "Şakalar havada uçuşuyor," diye araya girdi Hermione. "Devam et lütfen."

      "Sekizinci ve son senemizdeyiz, şu pelerini ne zaman kullansak başımız beladaydı. Tadını çıkaramadığımızı düşündük."

      "Aynen," dedi Ron. "Bir gezintiye çıkalım dedik, sonra kendimizi yasak bölümde buluverdik."

      Hermione şaşkın bakışlarını Ron'a dikti. "Buluverdiniz, öyle mi?" diye sorduktan sonra Harry'ye döndü. "Bir anda?"

      Harry ve Ron aynı anda kafalarını aşağı yukarı salladılar. Ron, "Okul bitti bitecek, heyecanlı bir şeyler yapalım istedik," diye savunmaya çalıştı.

      Hermione bir süre ciddi ifadesini bozmadı. Sonra da derin bir iç çekişle, "Ve beni çağırmadınız," dedi, sitem edercesine.

      Harry ve Ron, aldıkları cevap karşısında sırıtmaya başladılar. Gururlu bir sırıtıştı bu, Hermione'yi kendilerine uydurmanın gururuydu. Keşke Hermione'yi kendilerine benzettikleri kadar ona benzeyebilselerdi ama işte...

      "Ayrıca hadi seni anlıyorum," diyerek Ron'u gösterdi. Ardından Harry'ye döndü. "Senin Hogwarts'ta profesör olma ihtimalin değerlendiriliyor ve sen hala yasak bölüme gizlice girmeye çalışıyorsun."

      "İşte o zaman tadı olmayacak," dedi Harry. "Düşünsene yasak bölüm bana yasak değil, yasak orman bana yasak değil..."

      "Şimdiye kadar çok umurundaymış gibi," dedi Ron, gülerek. "Bu arada asıl konuyu unutmayalım," diyerek kitabı gösterdi.

      "Neymiş asıl konu?"

      "Kitapları karıştırırken bir iksir dikkatimi çekti," diye açıkladı Harry. "Eğlenceli olacağını düşündük," derken iksirin olduğu sayfayı bulup kitabı Hermione'ye uzattı.

      "Bir bakalım," dedikten sonra sessizleşip okumaya başladı. İki sayfayı dikkatle inceledikten sonra da sevgilisine ve arkadaşına döndü. "Çok merak ediyorum, bunun eğlenceli olacağını düşündüren ne? Kimin üstünde kullanmayı planlıyorsunuz?"

Mini-Stories | DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin