7.Bölüm

82 4 3
                                    

Bir hafta sonra

Şuan yatağımdayım ve nöbetçi öğretmenin uyandırma çabalarını karşı büyük bir direniş içerisindeyim. Hayır uyumuyorum, çoktan uyandım ama yataktan ayrılırken zorlanıyorum.

"Şevvaaaaal !!"

"Hıı..."

" Kızım kalksana zaten uyumuyorsun biliyorum da bu direniş niye?"

"Hocam inanın sanki üstümde 100 tonluk bir ağırlık var."

"Halbuki yorganın sadece bir kilo eder." deyip espri yaptığını düşünerek kahkaha attı.

"Kalkıyorum hocam yeter ki siz espri yapmayın." deyip kalktım. Hocanın suratının düştüğünü farkedince

"Ya hocaaam. Hemen küçük emrah moduna geçmeyin takıldım sadece" deyip sarıldım. Şimdi diyeceksiniz ki bu ne yakınlık. Biz bütün hocalarımızla böyleyiz. Hatta yurt içerisinde abla bile diyenlerimiz var. Ama okul binasına geçince herşey saygı çerçevesinde ilerliyor.

"Tamam Şevval boğulacağım şimdi. Daha kahvaltı var geç kalacaksın hızlı hareket et." diyerek yatakhaneden çıktı. Üniformalarımı kahvaltıdan sonra giymeye karar verdim. Üstüme hırka alıp aşağıya indim.

Herkes yemekhanedeydi # Berk'i arasamda bulamadım demek ki daha gelmemişti. # Hayır anlamıyorum sabah sabah bu kadar çok konuşacak enerjiyi nerden buluyolar ki... Neyse tabağımıda alıp Özgürün yanına geçtim. Dokunsam uyuyacak gibi hali vardı.

Kolunu dürtüp " Hooo ! Gece uyumadın mı be sen ?"aslında bu dediğimsöz konusu Özgür olunca mantıksız geliyor ya neyse.

"Şevval inanmazsın ama uyumadım" dedi. Şu whatsapptaki aşırı şaşırmış işareti varya hani gözleri kocaman elleri yanaklarında o şekli yaptım ve konuşmaya başladım.

"No dodoğonon forkondo moson ? Son vo oyomomok"

"Şevval.." kahkaha "...şu tipini.." kahkaha" ...düzelt" kahkahaları arasında cümleyi zar zor analadım ve eski halime döndüm.

"Tamam, tamam çektim. Senin o meşhuur uyku sevdandan vazgeçmemi neye borçluyuz. ?"

"Birincisi uyku sevdamdan vazgeçmiş değilim.İkincisi...."deyip cümleyi yarıda bıraktı.

"İkincisi ?"

"İkincisi yok işte o kadar meraklı olma." deyip kafasını eğerek derin bi nefes verdi. "Off senin yüzünden uykum kaçtı."

"Ohh canıma değsin. Hadi susta yemeğine dön." dedim. Nasılsa sonra öğrenirim deyip üstünde durmadım. Yemeğimi neredeyse bitireceğim sırada kapıdan gireni görmemle ağzım açık kaldı.

Berk.. Üstünde eşofmanları vardı. Gözlerini açamamasından, saçının dağınık olmasından anladığım kadarıyla daha yeni uyanmıştı. Bu haliyle bile o kadar tatlı ki....

"Çocuk her haliyle tatlı be."

Duyduğum cümleyle kimin söylediğine baktığımda makyajı , kıyafetleri kısacasıy benim tersime herşeyiyle hazır bir Mine ile karşılaştım. Başka kimse de olamazdı zaten. Bu kızı hala çözebilmiş değilim. Hem sayısal hem de hiç çalışırken görmedim. Ne yatakhane de ne de etütlerde. Fazla zeki sanırım. Neyse konumuz Mine değil. Mine'nin Berk'e yorumu.....

Yalnızlığımın OrtağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin