6.Bölüm

65 5 0
                                    

Uzun zamandır yazamadım. Hiç vaktim olmadı. Yarın bir bölüm daha yazacağım umarım beğenirsiniz iyi okumalar :) - F.A

"Sizin tuvalet yan tarafta. Karıştırdın herhalde ? "

"Hayır buraya senin için geldim Şevval. Ben seninle konuşamadan yapamıyormuşum onu farkettim. Hiçbişey olmamış gibi yapamaz mıyız ? Nolur buna çok ihtiyacım var. Sende biliyorsun şu okulda az sayıda arkadaşım var. Olanları da kaybetmek istemem." ne diyeceğim şimdi. Haklıydı okulda sayılı arkadaşı vardı. Benimde öyle.... Ve onları kaybetmeyi göze alamam. Kendimi onun yerine koydum da sanırım affedeceğim.

"Tamam affettim." dediğim anda sarılmak için yaklaştığını farkettim. "Affettim ama şartlarım var. Bana yaklaşmak yok. Beni sevdiğini söylemek, herhangi bir şekilde ima dahi etmek yok. Tamam mı Emir ?"

"Tamam ama en azından son kez sarılmama izin versen ?"

Ahhh bu çocuk beni hep çıkmaza sokuyor. Olur desem umutlanmasından korkuyorum , olmaz desem vicdanıma yediremiyorum. Ama onu da ilk defa bu kadar çaresiz görüyorum. Offf

"Tamamm" dememle beni kendine çekip sarılması bir olmuştu. Şuan o bana sarılıyor ama ben ona sarılamıyorum. Birşey beni durduruyor.

"Emir zil çaldı. Daha seni burdan çıkartacağız." deyip uzaklaştım.

"A-oo !! Birde o durum vardı değil mi? Girmesi kolay oldu da bakalım nasıl çıkacağım ?" deyip ensesini kaşıdı. Hafifte gülümsedi böylelikle onu daha tatlı yapan gamzesi ortaya çıkmış oldu. Hayır yanlış anlamayın. Hani olur ya sadece beğenirsin daha ötesi değil benimkisi. Berk'ten başka kimseye olmadı olacağını da düşünmüyorum şimdilik...

"Bak şimdi , ben gidiyorum. Sen de öğretmenler zili çaldıktan sonra çıkarsan kimse olmaz." deyip kapıya doğru ilerledim

"Tamam , iyi dersler" dedi döndüm ve teşekkür amaçlı gülümsedim .İyi ki aynı sınıfta değiliz...

Derste ne yapacağım ben ? Berk'e bakmadan duramıyorum. Ya gözgöze gelirsek korkusundayım sürekli.

Tam kapının kulpunu tuttuğum sırada benle aynı anda biri daha elini uzattı. Kafamı kaldırıp kim olduğuna bakmamla kalp atışlarımı arıların dakikada kanat çırpma hızıyla eş değerde hissettim. Şuan onun eli benim elimin üstünde ve gözgözeyiz. Gözleri sanki beni tanımıyormuş gibi... Hissiz ve soğuk...

Bu durum bana bir ömür gibi gelse de sadece bi kaç saniyelikti çünkü elini hemen çekip kapıyı açmamı bekledi. İçeri girdiğimde Özgür'ün delici bakışlarıyla karşılaştım. Sanırım beni Berk'le birlikte sandı. Yerime geçtiğim gibi konuşmaya başladı.

"Birlikte miydiniz ?"

"He yaa Özgür. Senin yanından onunla buluşmak için ayrıldım." Soru soran gözlerle bakınca gözlerimi devirip devam ettim. "Kapıda karşılaştık o kadar."

"Hee tamam."

"Ayrıca onun umrunda olduğumu sanmıyorum. Hatta beni hatırladığına bile emin değilim."

"O nerden çıktı ?"

"Bakışları... Sanki tanımıyormuş gibi koskaca bir seneyi birlikte geçirmemişiz gibi bakıyor."

"Boşver be Şevvalim. Ben varım yetmiyor mu ?" deyip burnumu sıktı.

"Tabii yetersin. Ama insan birşeyler bekliyor işte.... Ayrıca şu burnumu sıkma diye kaç kere diyeceğim ?!?!?" deyip bende onun burnunu sıktım. Güldükten somra dersi dinlemeye başladık

Yalnızlığımın OrtağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin