SEN BENİM ŞARKIMSIN

~3~

1 saat sonra Kapı çaldı kapıyı açtım annem ve babam gelmişdi "hoş geldiniz" deyip onları içeri aldım annem;"hoş bulduk, kızım aç mısın? yemek yapayım mı sana?"
"aç değilim anne" dedim ve salona geçtik
Babam; "evinde eksiğin falan var mı alayım"
"Yok baba teşekkür ederim düşündüğün için"
"Olursa söyle" biraz oturup sohbet ettik
Annem;"Alt kata yeni birisi taşınmış dikkat et ,huyunu bilmeden çok yaklaşma."
Nereden biliyordu bunu diye düşünürken annem ve babamla aynı sitede oturduğumuzu unutmuştum büyük bir ihtimalle onlarda kamyonu görmüştür.

Bir süre sonra
Babam anneme;"kız okuldan geldi, dinlensin biz gidelim."
Annem;"olur" bana "görüşürüz" deyip evden çıktılar.
Bende biraz kitap okuduktan sonra uyumak için odama gittim. Yine uyuyamamış telefonumla uğraşıyordum.

Cumartesi okul olmadığı için saat 11.00 gibi yatağımdan kalkıp, elimi yüzümü yıkadım. Mutfağa gidip bir şeyler atıştırdıktan sonra lavabo'da dişlerimi fırçaladım. Odama gittim aynadan kendime baktım.
Gittikçe bakımsız olmaya başladığımı fark ettim. Ne yapabileceğimi düşündüm.

Dolabımın kapağını açıp kot pantolonumu ,üstüne giymek içinde siyah boğazlı kazağımı aldım. Pantolonuma siyah bir kemer kazağımın üstüne de kolye taktım. Dağınık ve toplu olan saçlarımı açıp taradım hafif makyaj yapıp telefonumu, çantamı alıp evden çıktım.

Asansöre bindim, Asansör 6. Katta durdu ve içeriye kızıl saçlı, mavi gözlü, orta boylu bir kız bindi. Biraz bekledikten sonra 0. Kata indik aynı anda asansörün kapısından çıkacağız diye birbirimize çarptık.
Kız; "Omzum çürüdü biraz beklesen nolurdu sanki" bana diyene bak kendi bekleyemiyormuymuş diye kendi kendime düşündüm.
Kıza hiç bir şey söylemeden, gözümü devirip yanından hızlıca geçtim. Arabama binip AVM'ye gitmek için arabayı sürdüm.

AVM'ye gelmiştim, kapısından girip, bir mağazaya koştum.
İçeriye girdim kıyafetlere baktım neredeyse tüm reyonları aramıştım ama kendime göre kıyafet bulamamıştım.

Oradan çıkıp başka mağzaya girdim. Tam karşımda mankenin üstün'de turkuaz sweat gördüm. Normalde sade giyinmeyi pek sevmem ama bu hoşuma gitmişti.
Çalışanlardan birine seslendim yanıma geldiğinde "bu turkuaz sweatin xs kaldı mı?" Diye sordum
"1 tane olması lazım hemen bakıyorum "

Çalışan ; "Evet kalmış" deyip elinde sweat ile bana doğru gelirken bir kız ona doğru yaklaşıp ince bir sesle " şu turkuaz sweat'in xs'ini alabilir miyim?" Dedi yakın olduğunda fark ettim bu asansördeki kızıl saçlı kız.
Çalışan bir şey söylemeden sweati bana verip, kıza döndü "1 tane kalmıştı onuda bu hanfendi aldı" dedi kız bana göz devirip elimdeki sweati çekti "güzel değilmiş zaten" deyip sweati elime verdi ve sırtını dönüp gitti.

PAZARTESİ GÜNÜ

Okula gitmek için hazırlandım erken olduğu için biraz salonda oturdum.

Gözlerimi açtım salonda uyuyakalmışım "off"dedim kendime saate baktım okula geç kaldığımı gördüm evden çıktım asansöre bindim asansör durduğunda inip koşar adımlarla kapıya gittim. Kapıda kumral uzun boylu birisi duruyordu hızlı bir şekilde yanından geçtim hafif omzuna çarptığım için bağırarak "özür dilerim" dedim "önemli değil" diye ses duyduğumda arabaya bindim ve okulun önünde durdum aşağı inip, derse girdim.

O ses aklımda yankılanıyordu tanıdık bir sesti, ama kim.

Sınıfın kapısından içeriye girdim, hocanın gözlerine baktım bana göz kırptığında yerime geçtim.
Kader; kızgın ifadeyle " nerde kaldın sen"
Nefes; hem geç geliyor hem de telefonlarına bakmıyor"
Çağatay;"hoca size bakıyor haberiniz olsun"
Hepimiz hocaya döndük gerçekten kaşlarını indirmiş dik dik bakıyordu bize dersi dinledik tenefüs zili çaldı.

Kader; "acıktım kantine gidelim"
Çağatay; "duydunuz mu? Kader acıkmış normalde hiç acıkmazdı noldu acaba" deyince biz kahkaha attıp, kantine doğru ilerledik.
Kader; "çikolata mı alsam? , poğaça mı? Tost alıyım"deyip sıraya girdi 2 dakika sonra insanların içinden elinde çikolata, tost ve çikolatalı süt ile yanımıza geldi
Nefes; "hani tost alacaktın"
Kader; "aldım" deyip tostu gösterdi
Çağatay; "insan banada bir şey alır" Nefesle onlara bakıp güldük.

Kantinden içeri iki kişi girdi birini tanıyordum yani okulda hep görüyordum ama yanındakini tam tanıyamamıştım. Yakınlaşınca gördüğüme şok oldum bu asansördeki kızdı yanında da sarışın bir kız vardı.
"yuh ama ya bu kadarı tesadüf olamaz"
Nefes; "ne tesadüf olamaz"
"Ne tesadüfü"
Kader; "Dedin ya bu kadarı tesadüf olamaz diye"
"Ben onu dışımdan mı söylemişim" deyip hafif gülümseme attım
Nefes; "söyliycek misin? Ne tesadüf olamaz"
Kafamı kıza çevirip "şu kız var ya cumartesi günü asansörde karşılaştık sonra AVM'de karşılaştık bir'de şimdi okul da'
Nefes; "Sen bizsiz AVM'ye mı gittin" deyip dudağını büzdü.

Masamıza Kıvanç ve Kerem gelip tam oturduğunda ders zili çaldı.
Kerem; "abi bizim niye hiç şansımız yok ya, şurada sevgilimi doya doya göremeden, sınıfıma gitmek istemiyorum ama ben!"
Kıvanç; "aynen. Sınıfımı değiştircem artık okul dışında da göremiyorum zaten"
Nefes; gülüp masadan kaltı "Kader,Nefes,Çağatay kalkın ders Fizik.O hocanın dersine geç kalırsan bizi öldürür" dediğinde masadan kalkıp koşarak sınıfa gittik biliyordum onlar' da ben gibi geç kalmamak için dua ediyordu.

Sınıfın kapısının önüne gelince Çağatay kapının deliğinden bakıp "geçmiş olsun" dedi
Kader; "Ne, noldu girmiş mı derse?"
Çağatay; "girmiş"
"Şimdi çocuk gibi tek ayak üstünde bekletir bu bizi"
Çağatay; "siz önemli değilde ben önemliyim karizmam çiziliyor" dediğinde yine bizi güldürmüştü.
Yalnışlıkla sesli güldüğümüz için hoca hızlıca kapıyı açtı, kapıya yaslanan kader ve çağatay yere düştü biz de onlara yasalandığımız için bizde düşmüştük şu an olduğumuz durum tek ayak üstünde beklemekten daha komikti tüm sınıf bize kahkaha atıyordu hoca bizi kaldırıp yüksek sesle "GEÇİN YERİNİZE!" Dedi
Kader fsıltıyla sadece bizim duyacağımız şekilde "hayret tek ayak üstünde bekletmdi kafasına taş mı düştü acaba" dedi bizde gülüp yerimize geçtik ve dersi dinlemeye başladık.

Ders sonu eve gitmek için arabaya bindim camdan Kaderlere seslendim "akşam bana gelin"
Nefes; "hayır! Bana gelin hatta akşam yemeğini bende yeriz"
Kader; "Olur, bana uyar"
Çağatay; "banada" arkadan bir ses geldi "Banada uyar" Nefes dönüp baktığında Kıvançtı
Nefes; "evet sende gel"
Kıvanç; "geleceğim zaten" deyip nefese göz kırptı.

Bende onlara "görüşürüz" deyi arabayı çalıştırdım.
Nefes; "Sen gelecek misin? Bir şey söylemedin"
"Gelirim" dedim ve eve gittim.