Kader...(FİNAL)

989 34 22
                                    

    Jungkook Ağzından...

Bu gün Yoo Mi için çok güzel planlarım vardı.Dün gece yemek yedikten sonra biraz film izleyip yatmıştık.Şu an ise Yoo Mi evde yok erkenden işe gitti.Ben de ona bu gün güzel bir organizasyon hazırlayacağım.Telefon ile kuzenim J-Hope u aradım.

   JK:Alo?

   JH:Alo Jungkook.

  JK:Yaa şey benim senin yardımına ihtiyacım var.

  JH:Ne konuda?

  JK:Sen gel biz onu konuşuruz.

  JH:Tamam o zaman.Konum.at geliyorum.

  JK:Bizim her zamanki kafeye gel.

  JH:Okey.Bb.

  JK:Bb.

Telefonu kapattıktan sonra üzerimi giyindim.Evden çıkıp kafeye doğru ilerlemeye başladım.Sonunda geldiğimde masalardan birine oturdum.J-Hope daha gelmemişti.Bir süre sonra içeri girdiğini gördüğümde ona el salladım.O da yanıma geldi.

  JK:Hoşgeldin.

  JH:Hoş buldum.

JK:Geç otur.

   Birlikte sipariş verdik ve daha sonra ben konuyu açmak adına konuştum.

  JK:Bana yardım etmen lazım.

  JH:Tabii ki.

  JK:Bak şimdi.....

.................................

   JH:Vaaayyyy kardeşime bak bee.

  JK:Yardım edecek misin?

JH:Tabisiii...

   Gülümsedim.Kahvemdeki son yudumu alıp kalktım.Ona el sallayıp gittim.

   Yoo Mi Ağzından...

Bu gün gerçekten çok yorulmuştum.Nedense bu gün her zamankinden daha çok hasta vardı.Aslında nedeni bir otobüsün trafik kazası geçirmesi.İçinde de bir dünya insan varmış.Eve geldim ve kendimi koltuğa attım.Gerçekten başıma ağrılar girmişti.Hele bir hasta yakını ile baya uğraşmıştım bu gün.Bir süre sonra dış kapının çalınması ile kapıya yöneldim.İyi de akşam değil mi bu saatte kim ki?Jungkook olsa anahtar var onda.

   Kapıya gittim.Kimse yoktu ama kapıyı tam kapatacakken yerdeki büyük kutuyu fark ettim.Etrafıma son bir kez göz gezdirip kutuyla birlikte içeri girdim.Kutuyu önümdeki sehpanın üzerine bıraktım.Bir süre kutuyla bakıştıktan sonra açmak anca aklıma geldi.Ktunun kapağını açıp içine baktım.Bir elbise vardı.Üzerinde bir not vardı.Notu aldım ve okumaya başladım.

   "Bunu giy ve sahile gel..."

  Elbiseye son bir bakış attım.Gerçekten çok tatlıydı.

Gerçekten çok tatlıydı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Odaya çıkıp giyindim.Saçlarımı açık bırakıp aşağı indim.O sırada kutunun içindeki bir şey dikkatimi çekti.Burda papatyalı bir taç vardı.

Burda papatyalı bir taç vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çok güzeldi gerçekten.Ve ben papatya ya bayılırım.Saçlarım hafif dalgalıydı.Tacı alıp aynanın karşısına geçtim ve taktım.Çok güzeldi gerçetken.Ya da ben bir papatya aşığı olduğum için bana bu kadar güzel gelmişti.

   Evden çıkıp sahile doğru yürümeye başladım.Elbisekin aksina spor bir beyaz ayakkabı giymiştim.İşte ben topuklu ayakkabı ile duramadığım için elbise bile olsa spor giyinirdim.

  Sahile vardığımda biraz ileride ışıklar gözüküyordu.Oraya doğru ilerledim.En son vardığımda kimse yoktu.Bir masa vardı.Gerçekten çok güzel organize edilmişti.Arkamdan gözlerimi kapatan eller ile bir an korkudan sıçradım.Bu onun kokusuydu.Onun geldiğini o güzel kokusundan anlıyordum.

  YM:Jungkook?

  JK:Güzelim?

Beni kendine çevirdi.Ve üzerimi incelemeye başladı.Beni kedi etrafımda döndürdü.

   JK:Çok yakışmış.

  YM:Teşekkür ederim.

  JK:Gel otursana.

YM:Tamam.

Sandalyemi çekti ve o da karşıma oturdu.Yemekler geldiğinde yemeye başladık.Bir süra sonra Jungkook un elimi tutması ile ona baktım.Elimden turp ayağı kaldırdı.Ben de peşinden sürüklendim.Tam karşıma geçip iki eliki tuttu ve gözlerime bakmaya başladı.Ahhh o kadar güzel bakıyordu ki ona şu an bir daha aşık olmuştum.

  JK:Yoo Mi.Seni zamanında çok üzdüğümü biliyorum.Bunun için kednimden nefret ediyorum ama sana çok teşekkür ederim.Hayatıma girdiğin için,bana aşık olmanın nasıl bir his olduğunu öğrettiğin için,bana bu şansı verdiğin için sana çok teşekkür ederim.Seni çok seviyorum ve hep seveceğim.Benimle bir ömür boyunca yaşamayı kabul eder misin?

  Allah'ım o kadar güzel bakıyor ki bakışlarında ediyordum resmen.Önümdr diz çöküp bir kutu çıkramıştı.Siyah kutu içindeki tek taş yansıyan ışık ile çok güzel parliyordu.Jungkook zaten parlıyordu.

   JK:Cevabın?

  YM:EVET!

Yüzüğü parmağıma taktı.Daha sonrasında ise ona sıkı sıkı sarıldım.

   Yüzümü avuçları arasına alıp dudaklarima bakarak konuşmaya başladı.

   JK:Beni affet olur mu?

  YM:Ben sana hiç darılmadım ki affedeyim.

Gülümsedi.Ve ben o gülüşte ölürdüm işte.Yavaşça dudaklarıma eğildi ve öpmeye başladı.O kadar nazikti ki sanki bana bir şey olmasından korkar gibi öpüyordu.Ayrıldığımızda alımlarınız birleşti.Gözlerimiz kapalı duruyorduk.

   JK:Teşekkür ederim.Bu zamana kadar bana yaşattığın her şey için.

  YM:Asıl ben sana teşekkür ederim.Babam yüzünden aşka inanmayan bir kızdım ben.Bana aslında ne kadar güzel bir şey olduğunu ögrettigin için.

  Gülümsedi,gülümsedim.Kollarını belime doladı.Ben de boynuna.İşte kader.6 yıl sonra tekara karşılaştık.Çünkü biz birbirimizin kaderine yazılıydık...

   Veee bittiiiiii.....Biliyorum bölüm çok kısa ama zaten hikayenin pek bir okunması olmadığı için bende o kadar takmadım açıkçası.Umarım kitabı sevmişsinizdir.Buraya kadar bana destek olan her bir insana kucak dolusu sevgilerimi yolluyorum.Diğer hikayede görüşmek üzere.Sizi sevirem.....🎈

   Kelime Sayısı:640...

  


My Handsome Teacher//JKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin