Lalisa'dan
I am so fab
Check out
I'm blonde
I'm skinny
I'm rich,
And I'm a little bit of a bitch
Uzun teneffüsün gelmesine yaklaşık 30 dakika vardı, beden dersinde spor salonunda son provamı yapıyordum. Dans etmek benim için oldukça kolaydı. Şarkının ritmine ayak uydurmam, basit gibi dursa da koreografim sert haraketlere sahiplik yapıyordu. Uzun zamandır dans ettiğim ettiğim için, beatlerin çoğuna oldukça kolay ayak uydurabiliyordum.
Şarkının nakarat kısmında ellerimi vücudumda gezdirip kalçamı ön plana çıkartacaktım. Slow hareketler cover'ı çok daha tatmin edici hale getirirken; mimiklerimi ve bakışlarımı ortaya atarak seyricilere güzel bir sunum yapacaktım.
Platin sarısı dağılmış saçlarımı bir omzuma topladım, yaptığım siyah tonlarındaki makyajım akmıştı. Beyaz yarım tişörtümü çıkartarak siyah düz sütyen ve eşofmanımla kaldım. Tanrım.. umarım kimse gelmezdi, seyirlik şov çıkardı çünkü...
Aşırı terlediğimde odaklanamıyordum ve bir önce soyunma odasına girip duş almak istiyordum, şanslıydım ki soyunma odası buraya oldukça yakındı.
Okulumuz oldukça kullanışlıydı, kullandığım kısım bildiğimiz dans pratik odasıydı, bir tarafta hoparlörler.. bir tarafta duvarı kaplayan aynı kısmı..
Bu saatlerde kimsenin gelmeyeceğini biliyordum-
ben az önce ne demiştim?
Şuan karşımda siyah takım elbise giymiş sarı saçlı genç bir yunan tan- pardon adam ile bakışıyordum.
Arkada yeni dans cover'ını hazırlayacağım Harry Styles'in Sign Of The Times'ı çalıyordu. Şimdi bir yabancıyla nefes nefes, dip dibeydim belki de. Arkada karmakarışık duyguları esir alan Harry.
Just stop your crying
It's a sign of the times
Welcome to the final show
Hope you're wearing your best clothes
You can't bribe the door on your way to the sky
You look pretty good down here
But you ain't really good
Ben daha önce hiç görmediğim adama karşı nefes nefeseydim ve yüzümde akan siyah ton makyajı, terli buğday tenli vücudumu sunmuştum. Ve benim için oldukça değerli Harry Styles dinletiyordum, yaklaşık 5 dakika etkisinden çıkamadım, çıkamadık.
Karşımdaki adamın sadece gözlerine bakarken o benim göğüslerimi süzdüğünü, arada omuzlarıma ve belime son olarak aralık duran dudaklarıma, dumura uğramış gözlerime baktığını yeni fark ettim.
Fark ettiğim an direk toparladım kendimi.
"Siz kimsiniz ve neden hala buradasınız?" dedim ciddiyete bürünerek.
Karşımdaki adamın anında yüz ifadesinin 'ben neden buradayım sen kimsin' der gibisine hızlıca büründüğünü izledim. ve araya biraz da şaşkınlık ve saflık ifadesi de kattı.
"Aa şey, ben tuvaleti arıyordum da yardımcı olabilir misin?" neden resmi konuşmadığını anlamak istedim ancak bunu sormayı boşverdim.
küçük ayrıntılarını yakaladım şimdi de. Gözlerime bakamıyordu ve etrafı inceler gibi konuştu ama aslında bana odaklanmak istediğini fark etmiştim.
Arkada Harry ve piano harmanlanırken benimle göz göze gelmeye çekinen adama gülüyordum.. ne trajikomik, ama.
"Lütfen arkanızı döner misiniz?" mimikleri ve jestleri beni oldukça güldürüyordu ama ona bunu belli etmek istemedim.
"Şey doğru; hata ettim kusura bakma lütfen. "
hızlıca arkasına döndü ve sahte öksürüğünü sundu bana.
Terden sırıksıklam olmuş beyaz cropumu üzerime geçirdim. Tanrım.. içim ten rengime kadar gözüküyordu. Bunu önemsemeden elimle geçin işareti vererek adamı bu yakışıklı yunan tanrı-pardon adamı yönlendirdim.
Aman tanrım bu saç modeli ve yan profili o kadar uyumlu duruyordu ki.
Tanrı gerçekten şahidim olsun o çok güzeldi, keşke sayabilsem kipriklerini.
Her yakışıklı erkeğe denediğim minik numaralardı aslında.
1,2,3,4..5-
kafasına bana çevirdi ve dibime geldi, nefes nefese ona bakarken aslında nefesin varlığını unutmuştum.
Bir şey diyecekken tuvaletin tam önüne geldiğimiz için yine yönlendirerek sözünü kestim. Ağzı açık tuvalete uğurlamıştım.
Tam hareket edecekken işaret parmağı ile beni göstermişti ve sorucu bakışlarımı pek fazla bekletmeden cevapladı.
"Bu arada ismin neydi küçük hanım? Ne saçmalıyordu bu adam, küçük hanım mı? aramızda en fazla 3 4 yaş vardı.
Güzelliğine karşı daldığım için bunu sorgulayamadan cevap verdim.
"İsmim Lisa, Lalisa Manoban. Peki ya siz kimsiniz?"
Sarkastik bir gülümseme ile yanıtına renk katmıştı.
"Ben Kim Taehyung, siz son sınıflara 3 aylığına ingilizce dersinize girecek stajyer öğretmen."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
crazy girl & serious teacher, taelice.
Fanfiction"Okulun en güzel ve popüler kızlarından biri olan dansçı Lalisa Manoban, en yakın arkadaşı Jennie'nin ısrarı ile çıtayı aşarak yeni gelen stajyer öğretmen Kim Taehyung'u elde etmeye çalışacaktır." Ama aslında her yaptıkları bambaşka şeylere sürükley...
