Taehyung... tanrım isim panosunda gördüğüm bu adam..
5 saat önce:
"Kızlar, anlaşalım, bu adam benim." Jennie kendinden emin bir sesle sanki sözleşme imzalarcasına bakışlar atıyordu bize.
Panoda gördüğü yakışıklı (onun ithamı) adamın onun olacağını, kimselere elletmeyeceğini söylemişti.Aslında şakasına yaptığını hepimiz biliyorduk, sadece eğlence amaçlı yaptığını da. Park Jimin'in ile yaşadığı geçmişi onu böyle rahat, flörtöz ve erkek düşkününe çevirmişti. Aslında hiçbir zaman salak erkeklerin peşinden koşan salak kız olmamıştı.
Sadece olmaya itilmişti.Rosé, ben ve Jisoo bu duruma oldukça güldük, hatta abartı bir şekilde kahkaha atmıştım ben. Çünkü Jennie'nin erkeklerle olan kara şansını ve olaylarını sadece Jennie değil, ikimiz yaşardık.
Jennie'nin sinirlendiğinde oldukça hırslı olduğunu bilirdim de bundan öte. Şuan ne eksik ne fazla öyleydi. Ellerini beline koymuş bana yukarıdan (boyundan ötürü öyle de denmez ama) bakıyordu.Bunu fark edip, durumu düzeltmeye çalışacaktım ama işaret parmağını dudağıma getirerek, sözcüklerimi itekledi.
Kendinden emin tavrına bürünmüştü."Lisa madem bu konuya oldukça güldün, sen onu elde etmeye çalış. Onun bedenini değil de kendini yani kalbini elde et." Ben asla aşık olmamış, Lisa.. hayatımı ufak tefek ilişkilerle geçiren ben.. birisinin kalbini kazanmamı söyleniyordu. Arkadaşlar arasında yapılan bu absürt şakaları hiç ciddiye almazdım. En umursamaz, mizahşör tavırlarımla Jennie'ye geri döndüm.
"Nasıl olacakmış Jennie hanım o?" Hala uslanmaz kendinden emin tavırlarıyla bana döndü altındaki gucci topuklularını ters manevra yaptırdı ve gözlerimin içine bakarak alaycı tavrıyla,
"Onu elde et, basit. Dikkatini çek, yanında durmaya çalış. Bazen dertleş onunla, bazen yakınlaş. Bunu bir sürü kız yapacaktır Lisa. Ama asla senin verdiğin etkiyi ve aurayı veremeyecektir. Bunu en iyi sen okuldaki eskilerin bilir. Ona, kendini göster."
Yanlış olduğu bir taraf vardı, auramı göstermek.. Aslında tek doğru kendim olmak.. bu hiç olmamak demekti. Eskisi gibi yaparsam bunun ona -diğer exlerim gibi- beni geçici olarak sevmesini sağlayacaktı. Siyah oversize ceketimi çıkardım, sarı saçlarımı geriye attım."Peki ya bu kadar mı?"
Güldü, ama komiklikten değildi yine Jennie yine alay der gibiydi asla ciddi olmuyordu.
Tırnaklarındaki fazla ojeyi temizler gibi kontrol etti."Hayır Lisa. Ne kadar uzun kollarımız olduğunu bilirsin hepimizin. Birazcık araştırmakla seni onun ideal tipi yapacağız. Nelerden hoşlandığını, hangi yerlerde konakladığı hangi restoranlara gittiğini öğreneceğiz. Ama bu böyle kalmayacak, aşık olduğundan emin olduğunda onun bırak. Çünkü o bir öğretmen ve seni bekleyen Jungkook var." Tanrım.. birisini aşık edip bırakmak mı.. bu en zor kısmıydı, aşık edeceğimden emin değildim. Ya ava çıktığımda gafil avlanırsam? Daha önce hiç görmediğim, hiç tanımadığım genç, zengin bir öğretmen.. adı üstünde bir öğretmen.
Bu olayın verdiği gerginlikle kolumdan siyah tokamı çıkararak uzun sarı saçlarımı ensemde topladım. Sıkıntından mı, kaygıdan mı, bu sıcakta az önce içtiğim lanet americanodan mı bilemem.
Ne yapacağımı bilemiyordum, o bir öğretmendi. Çıtayı aşarak, genç bir adamın üzerine iddiayı ortaya koymuştuk. Bu oyunda sadece ben ve bahsedilen kişi yoktuk fakat kuralsız oynarsak yıkılacak tek iki kişi vardı, o da bizdik. Jennie ise çok hırslı bir kızdı, bahiste kazanırsam ama kuralına göre oynamazsam, bu oyunu, hepimizi mahvederdi. Düşünemiyordum, kafam belki de basmıyordu. Sen Lalisa Manoban olarak yapmalısın diyordu içimdeki ses. Herkesin özendiği hayatı yaşayan çılgın, sarışın, zengin kız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
crazy girl & serious teacher, taelice.
Fanfiction"Okulun en güzel ve popüler kızlarından biri olan dansçı Lalisa Manoban, en yakın arkadaşı Jennie'nin ısrarı ile çıtayı aşarak yeni gelen stajyer öğretmen Kim Taehyung'u elde etmeye çalışacaktır." Ama aslında her yaptıkları bambaşka şeylere sürükley...