."* Cenab-ı Hakk'ın Esmâ-i Hüsnâ'sından biri de Sabûr ism-i şerifidir. Her kimde sabır varsa onda kudret-i ilahiye'den bir tecelli vardır. Hele bu ehl-i sabır bir yere gelip bir cemaat olurlarsa mutlaka Allâh'ın inayetine nail olurlar, Allah onların daima dostu ve velisidir. Duaları kabul olur, ve ilahi yardım daima onların yanlarında dolaşır. Bakara Sûresinin 153. âyet-i kerîmesinde -meâlen- "Muhakkak ki Allah sabredenlerle beraberdir." buyurulmaktadır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurur:
"Müslüman'a vücuduna batacak bir dikene varıncaya kadar yorgunluk, hastalık, keder, hüzün, eza ve iç sıkıntısı isabet ederse, Allâhü Teâlâ bu sıkıntıları o müslümanın günahlarından bir kısmına keffaret kılar."
Sabredenlere cennet müjdelenmiştir. Ata Bin Ebi Rebah (r.a.) anlatır: "İbn-i Abbas (r.a.) bana: Sana cennet kadınlarından bir kadın göstereyim mi? dedi. Ben: Evet, göster, dedim. İbn-i Abbas (r.a): "İşte şu esmer kadındır. Bu kadın bir ara Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz'e geldi ve: "Beni sara hastalığı tutuyor ve üstüm başım açılıyor. Benim için Allâhü Teala'ya dua ediver." dedi. Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz de:
İstersen hastalığına sabret, bunun karşılığında sana cennet vardır. İstersen sana afiyet vermesi için Allâh'a dua edeyim buyurdu. Kadın: "Ben sabredeyim. Ancak sara tuttuğu zaman üstümün başımın açılmaması için Allâh'a dua ediver." diye rica etti. Peygamberimiz de ona dua etti.
İmam-ı Rabbani Hz. Mektubat-ı Şerife'sinde (c. 2, Mek.17) şöyle buyurur: "Bu sıkıntılar görünüşte yara gibi gözükse de hakikatte merhemdirler ve manevî yükselişe, sevap kazanmaya vesîle olurlar. Allâhü Teâlâ'nın yardımıyla dünyada bu sıkıntılardan dolayı elde edilen neticeler, âhirette verileceği ümid edilen nimetlerin yüzde biridir."
* Bakara Sûresi, 153. âyetin meâlinden.