Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berekatuhu…Nurundan da,doğumundan da, yaşamından da,ölümünden de,mahşerden de ümmeti ümmeti diye seslenen,bu dünyanın Medine’den parlayan ve kıyamate kadar parlayacak olan güneşine;en küçük yaşta ümmetin olma şerefiyle şereflenmiş Hz.Ali edası ile en içten ve en derin sevgilerimle Es-selatü vesselamu aleyke…Bu mektup öyle bir mektup ki sahibi Medine’de;postaya atmana gerek yok postacı anlının tam orta yerinde.Sorsan bir kişiye Resul’u sever misin?Der ki Resul kalbimin en güzel yerinde.Seven sevdiğine mektup yazmaz mı?Sen yeter ki mektubu yazmasını bil sana kardeşim diyen Peygamber elbet seslenir.Ya Resulallah,sen ki mahşerde bile ümmeti diyen,ümmetine düşkünlüğü en içten ve yürekten.Keşke sana layık bir ümmet olabilsek,mahşerdeki ümmetin fırkasına biz de katılabilsek.Katılabilsek diyorum çünkü bu mektubu bütün ümmet adına yazıyorum.Sahabeye sorsan Resul en çok kimi sever;herkesten bir düşünce beni sever elbette.O kadar bağlıydın ki her bir ümmetine sen,herkes aynı kanıyı taşırdı tek yürekten.Bilinmez bir sevdadır şu yeşil kubbene özlem;bu sevgiye sebep sensin Ya Resulallah sen!Bu ümmet senin için “Saba rüzgarı” olmak ister,o ki yakınından eser.”Doğan güneş” olmak ister,o ki seni sabahtan akşama kadar izler.”Uçan kuş” olmak ister,o ki gönlünce gelip seni ziyaret eder.”Üzerindeki bulut” olmak ister; o ki seni gölgeler.Velhasıl kelam bu gönül varya bu gönül mahşerde seni düşkün olduğun ümmetin olmak ister.Her peygamber nefsi derken sen ki ümmeti demişsin.Allah tüm ümmeti sana layık ümmet eylesin.Seven sevdiğiyle beraberdir demişşin.Allah biliyor ki bu ümmet seni canından çok seviyor.Her yerde ve her zamanda senin yanında olmak istiyor.Bu ümmete saba rüzgarı de,güneş de,bulut de,kuş de;bil ki bu ümmet hepsinin yerinde nöbette.Bu nöbet ümmetine düşkün olan Nebi-i Muhterem’e…Esselatü vesselamu aleyke ya rasulallah...