2#

36 1 0
                                    

Bilincimin yerine geldiğini hissediyordum . Ama ne gözümü açabiliyordum ne de konuşabiliyordum . Sadece elimi kaldırıp alnımı tutabildim . Çünkü başım hâlâ çok ağrıyordu . Elimi ağrıyan yere doğru bastırdığımda ağzımdan çıkan çığlığa engel olamamıştım . Lanet olsun alnım taş kadar sertleşmiş ve mandalina büyüklüğünde şişmişti . Gözlerimin dolmasına engel olamadım . Fakat gözyaşlarım sayesinde gözkapaklarım ıslandığı için gözlerimi açabilmiştim . Gördüğüm ilk şey tavandaki lambaydı . Aaaah hadi ama gözümü siktin . Alnımda olan elimi gözüme siper ettim .

"İyi misin?"

Siktir... Ödüm koptu . Hızla oturduğum yerden doğrulup kulağımın dibine girmiş adama baktım . 45'li yaşlarda görünüyordu ama yakışıklıydı . Masmavi gözleri vardı . Hadi ama Reyhan koskoca adamı mı inceleyeceksin?

"İyiyim efendim ama ben...şey...buraya nasıl geldim?" Adam kafasını kaşıdı ve tekrar bana döndü .

"Ah o uzun mesele , yemek yerken anlatırım . Zaten acıkmışsındır sende , haksız mıyım?" doğru , haklıydı .

"Evet efendim , açım" dedim başımı önüme eğerek . Hadi o zaman dedi ve kolumdan ayağa kalkmama yardım etti . Fakat yürümekte çok zorlanıyordum . Kocaman salonun diğer ucundaki duvar mutfağa açılıyordu . Daha mutfağa girerken bile masadaki yemeklerin enfes kokusu burnuma doluyordu . Yavaşça sandalyeyi çekerken gözüm ayağıma takıldı . Sol ayağımın altından bileğimin 20 cm yukarısına kadar sargıya alınmıştı . Bunu umursamamaya çalışarak sandalyeye oturdum . Adam daha önce varlığını farketmediğim , ocaktaki yemeği karıştıran kadının yanağını öptü ve " Herşey hazır mı tatlım ? " diye sordu .

Kadının gülümsediğini arkasında olmama rağmen anlayabiliyordum .

" evet , hadi sende otur" diye mırıldandı kadın . Adam masa başına geçti . Karısı eline tencereyi alıp masaya koydu .

" Daha iyi misin kızım ?" diye sordu . Sesi o kadar sıcek geliyordu ki ... Tıpkı ... Annem gibi . Annem ölmüş gibi konuştum biraz ama hayır . Ölmedi . sadece ... O benim en değerlim . kadınının cevap beklediğini hatırlatınca " Çok iyiyim , çok teşekkürler " dedim . Kadın bana en içten gülümsemesini gönderdi . Önündeki kaseye çorbayı doldurduğunda gözlerimin parladığına eminim . Bu çorbanın adını biliyordum . neydi ? Neydi ? Ahhaaaaaa... Yoğurt çorbası . Daha ilk lokmayı tatmamla ağzımdan beğeni sözcüklerinin çıkması bir oldu .

" MMMHHH... Çok güzel olmuş , ellerinizi sağlık "

" Afiyet olsun tatlım " der kadın . Daha 3 saniye geçmeden de

" Ahaahahahahaaa sana söylemiştim oğlum benimle yarışma diye"

" Bi susun lan , beynimi siktiniz" diye bağrışmalar başladı . Ben çorbanın daha çeyreğini bitirdiğimde tahta merdivenlerin gümbürtüsü kulağıma geldi . Oha lan ordu iniyor herhalde. Elimde kaşıkla kaç kişi inecek diye merakla merdivenlere bakarken , merdivenlerdeb sadece 3 tane gencin indiğini gördüm .

TUMBLR KIZININ MASALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin