Aşk ve Tutku

Bir sonbahar akşamı..

İçimde fırtınalar kopartan kadın, kadınım. Bir sonbahar akşamı tanıdım seni, yaz sıcağını derinden hissettirdiği bir sonbahar günü, bir eylül akşamı..

Onu daha önce görmemiştim, ilk kez buluşacaktık. Konuşmalarımızdan samimiyetinin o sıcağa rağmen içime ferahlık serpeceğini biliyordum.

Buluşma saatini beklemek.. İşte o anlamsız sorunsal, heyecana ve kalp atışlarının pervasızca atmasına davetiye çıkarıyor. Bir yandan da hazır olmadığını düşünenler de olabilir, onlar için tam tersi saatlerin hızına en güçlü motorlu araçlar bile yetişemez.

Sonuç olarak o saat gelecek ve buluşacaksınız, er ya da geç. Benimki zamanın geçmediğinden şikayetti, O'nun gözlerini biran önce görmekti belki de beni çeken..

Beklerken bir sigara yakar, düşüncelerimi dumanına anlatırdım. O'nu gördüğümde n'yapardım? Ya güzelliği beni büyülerse. Aşk o an başımdan aşağıya sıcak sular dökülürcesine kalbine, aklına işler ya.. Bunu yaşamadan bilemezdim. Yaşadım ve artık biliyorum.. Kaybedenler Kulübü'nde de açıkladığı gibi, aşık olmak;

"Aşık olmak anlık bir şey. Birden her şeyin çok parlak göründüğü, birden en pastel renklerin bile ısınmaya başladığı, birden tüm yemeklerin, çok daha lezzetli olduğu bir an bu."

O aksam geldi; mesaj geldi, okulunun bittiğini ve buluşmayı kararlastigimiz yere gelmek üzere olduğunu söyledi.  Hazırlandım, sigara alıp anlaştığımız yere doğru yola koyuldum. Birbiri ardına sigara yaktım, heyecanlıydım. O kadın belki de Hayatımın kadını sıfatını o akşam kazanacaktı.

Sonunda buluşmuştuk. Pek heyecanım kalmamıştı, tam da düşündüğüm gibi gözlerimi kamaştırdı güzelliği. İlk izlenim önemliydi, bir kadın kendisini dinleyen erkeğe aşık olur. Bende onu ömrüm boyunca dinlemeye hazırdım. Bahsettiği hemen hemen tüm konularda fikir sahibiydim, dinledim ve konuştum. Onunda benden etkilediğinden emindim. Frozen içiyorduk, evet evet çilek frozen içiyorduk. İçiyorduk dedim ama eriyene kadar hiç içmedik. Birbirimizi dinlemeye doyamadık. Bir kaç saat kalktık, çarşıda biraz yürüdük ve onu metro istasyonuna bıraktım. Hava yağışlıydı, o gün sonbahara girmiştik adeta, 22eylüldü o gün, o güne kadar uzun bir süre bulutlar yeryüzüne bir parçalarını bırakmamıştı. Bir gerçek var ki onunla bu havada sırılsıklam olmayı çok isterdim. Gitti, oturdum sigara yaktım, yanımdan ayrılalı henüz bir kaç dakika olmamışken tekrar mesajlaşmaya başladık. Biz mükemmel olacaktık, birbirimizden asla kopmayacaktık.