Medyada Alya varr
Alya
Okulun kapanmasına az bi süre kalmıştı. her sabah yaptığım gibi uyanıp günlük rutinlerimi yaptım. Evimiz iki katlıydı. Merdivenlerden inip mutfağa geçtim.
"Sultanım yine döktürmüşsün."
"Sus yağ çekmede otur ye. Okula geç kalacaksın."
Oturup canım ne kadar istemesemde anneanemi kırmamak için birkaç parça peynir zeytin falan yedim. Telefonuma gelen bildirim sesiyle yemeği bırakıp mesaja baktım.
ŞEBEK:
Knk 5 dakikaya kapıdayım.
Ok
Cevap yazıp hemen sofradan kalktım. Çantamı alıp evden çıktım. Kapıda beni bekleyen Burak'ın sırtına atladım. Bunu bekliyormuş gibi hiç şaşırmadan yürümeye başladı.
"Nasılsın fıstık?"
"İdare ediyoruz şebeğim."
Daha fazla konuşmadan okula geçtik. Tabiki sırtından indim çocuk fıtık olcak diye bana kızmayın.
Okul bahçesine girdiğimizde hemen yan taraftaki kalabalığı fark ettim. Hayır özel güçlerim yok herkes kalabalığı görüp toplanmıştı zaten.
Burak'la gidip ne olduğuna baktık. Gördüğüm şey sadece beni değil Burak'ıda dehşete düşürmüştü.
Okulumuz 5 katlıydı ama biz sadece 4 katını kullanıyorduk. 5. kata girmemiz yasaktı. Ama 5. katın penceresinin camları ve okulda bir kaç kez gördüğüm son sınıf bir kız yerde kanlar içinde yatıyordu.
Müdür kalabalığı dağıtıp bizi sınıflara gönderdi. Polis ve ambulanslar çoktan okula gelmişti ve biz dersteyken tek tek ifademizi alacaklardı.
İlk ders hala olayı atlatamadığım için şoktaydım. Kafamı sıradan kaldırdığımda ağlayan bir Su görmeyi beklemiyordum.
"İyi misin ?"
"Sence?"
"Fazla düşünmemeye çalış. Evet kolay unutulacak birşey değil ama kafanı dağıtmaya çalış. Derse falan odaklan , uyu hatta okul çıkışı kızları toplayıp sahile gidelim.
"Tamam."
Öğretmen bize uyarıcı bakışlar atınca susup derse odaklandım. Zaten daha fazla konuşacak birşey yoktu.
Kapı çaldı ve içeri polisler girdi. Bir an kalbimin teklediğini hissetsemde güçlü olmak zorundaydım. Pek fazla konuşmamış olsakta o kızı seviyordum. Üstelik Su'yun arkadaşı olduğu için daha çok üzülmüştüm. Arkadaşımın acı çekmesi benide üzüyordu.
"Tek sıra halinde öğrencileri alabilir miyiz ifade için."
Sevgi Hoca başını salladı ve sıra sıra dışarıya çağrıldık. İfadesi alınan çoğu kız ağlıyordu.
Su'ya döndüm ve güven vermek ister gibi elini tuttum. Bana ufak bir tebessüm göndermekle yetindi.
Sıra bana gelmişti. Bende çıktım ve ifadelerimizi almak için boşaltılan spor odasına girdim. İçerisi fazla ürkütücü duruyordu. Uzun boylu orta yaşlarda iri polis memuru bana oturmam için masayı işaret etti. Tırssamda belli etmemeye çalışarak oturdum.
"Neden onu aşağı ittin?"
"NE?" diye bir tepki verdim
Yeşil gözlerim şaşkınlıktan neredeyse yuvalarından çıkacaktı.
"Bana bak küçük bayan burada kimseyi kandıramazsın. Şimdi suçunu itiraf et."
"Siz ne saçmalıyorsunuz? Böyle bir şeyi nasıl ben yapmış olabilirim!"
Yanağımda hissettiğim ıslaklıkla ağladığımı yeni anlamıştım. Koşarak odadan çıktım.
1.Bölüm sonu
Yazmaya yeni başladım lütfen oy verip yorum yaparak bana destek olur musunuz :)
❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp
Teen FictionOlayları çözmeye çalışan bir grup liseli Nefesi enselerinde olan bir katil Katili bulabilecekler mi? yoksa Katile kurban mı gidecekler? Herşey bitti derken yeniden toparlanabilecekler mi?