2.Bölüm : Muhtaç

12 5 2
                                    

Medya Burak

Dışarı çıktığımda Su çağrıldı. Teneffüs zili çalmıştı ve herkes koridorda bir kalabalık oluşturup arkadaşlarıyla bu konuyu konuşuyordu.

"Hayır yani görende Gratiste %50 indirim var sanırdı bu ne kalabalık?"

Diyerek kalabalığı yara yara gelen Azra yanındaki Ada'yla yanıma geldi.

Ada üzgün gözüksede Azra herzamanki gibi umursamaz takılıyordu. Ama biliyordum Azra annesinden sonra duygusuz gibi gözükmeye çalışsada içinde hâlâ 8 yıl önce tanıdığım 9 yaşındaki Azra vardı.

Ateş'in sesiyle tüm bu düşüncelerden uzaklaştım ve ne konuştuklarını anlamaya çalıştım.

"Savaş kızları 4. kattaki boş resim sınıfına topla dedi. Buyrun bayanlar."

Diyerek eliyle geçmeleri için hareket yapmaya başladı.

"Siz çıkın ben Su'yun ifadesi bitince onu alıp gelirim."

"Tamam."

Dedi Ada. Azra ise başıyla onaylayıp merdivenlere yöneldi.

Yaklaşık 2 dakika sonra Su çıktı ve onu alıp resim sınıfına geçtik. Tabi önce lavaboya uğrayıp Su'yun elini yüzünü yıkamasını bekledim.

4. kata geldiğimizde sınıfların boş olduğunu fark ettim. O sırada koridorun sonundaki sınıfa girmiştik. Bizim grup buradaydı.

Savaş , Arda , Ateş , Burak
Azra , Tuğçe , Gizem , Ada , Su ve ben..

"Su iyi misin?"

Dedi Burak. Burak'ın Su'ya karşı boş olmadığını biliyordum. Burak bana anlatmıştı. Nede olsa best olmak bunu gerektirir dimi?

Su iyiyim anlamında başını sallayıp boş bir sıraya oturdu. Bende yanına geçtim.

"Uzattınız."

Dedi Savaş.

"Anlamadım?" Dedim.

"Bir kız öldü ve bunu fazla uzattınız. "

"Ne demek istiyorsun? O benim arkadaşımdı Savaş. Sen herkese karşı soğuk olan duygusuz bir insansın beni anlamanı zaten beklemiyorum." Dedi Su

"İkinizde kapatın çenenizi. Ortada intihar etmiş olan bir kız var. Ergen kavgalarınıza son verin." dedi Ateş.

Her kafadan farklı bir ses çıkıyordu.

"Herkes sussun! 1 o kız intihar etmedi. Öldürüldü. 2 buraya bu olayı çözmek için geldik sizin dırdırınızı dinlemeye değil."

Herkes susup Ada'ya bakıyordu.

Böyle durumlarda hep mantıklı düşünen kişi Ada'ydı. Ama şuan o bile sinirliydi.

Sessizliği bölen Burak'ın cips paketinin sesiydi.

"Ulan 2 dakika boş dursun şu ağzın." Dedi Arda.

"Kötü bir şey olduğunda yemek yerim."

"Senin yemek yemen için bir şeyin olmasına gerek yok Burak. Bak ya hâlâ yiyor!" Diyip Burak'ın üzerine atladı Ateş.

"Omdoot! Odom boğoyorloor."

Böyle konuşmasında hem ağzının dolu olması hemde dediği gibi boğuluyor olmasının büyük katkısı vardı tabi.

Ateş ve Burak aralarındaki sorunu çözdükten sonra sanki hiç bunlar yaşanmamış gibi beraber oturdular.

"Bunları anlamak için yorduğum kafayı matematiğe yorsaydım emin olun şuan tüm dünya beni konuşuyor olurdu."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 14, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KayıpHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin