❣ ♥Rüya Güngör' den ❣ ♥
Hastanede bir iki saat bekledikten sonra ayaklanmıştık, biz izmir sokaklarında sessiz sessiz yürürken aklıma doruğa haber vermediğimiz geldiğinde duraksadım. Şuan bunu bilmek onunda çok çok hakkıydı. Benim durmamla birlikte berkede durmuştu, duygusuz bir şekilde boş boş yüzüme bakarken çantamdan telefonumu aldım ve doruğu aramaya başladım.
Uzun uzun çaldı açmadı, bir daha aradım yine uzun uzun çaldı ama açılmadı, son bir kez denemek için aradım. İlk çalışında açtı, hızlı hızlı ağzıma gelen cümleleri düzenlemeden direk söyleyiverdim.
''Efendim ?''
''Doruk denize araba çarptı hastanede ama iyi kırıkları varmış bide on beş yirmi...'' derken telefon suratıma kapandı.
Ben ne olduğunu anlamadan bakarken kafamı kaldırdım, etrafımda 5 çift meraklı göz vardı, tabi bir çifti kıskançlık olsa da...
''Ne dedi ?'' dedi bade kafasını sallayarak.
''Yüzüme kapattı...'' dedim omuz silkip,
''Şarjı bitmiştir belki '' dedi tolga dudağını bürkerek,
''Bilmem belki...''
Şuan deniz böyle yüzüme kapattığını duysaydı çok üzülürdü, yani ne yalan söyliyeyim bende üzülmüştüm birden kapatmasına...
❣ ♥Zeynep Gökçe'den ❣ ♥
Çocuklarla dağıldıktan sonra bizde Yamanla otelimize gittik, Yaman kapıyı açarken bende kapının koluna yaslanıp onu izliyordum. Tatil için İzmir'e gelmemizi o kadar çok istemişti ki, onu kıramamış bende peşinden gelmiştim. Neden İzmir'e gelmek istediğini az çok biliyordum... Beni kullanmasına mı üzülsem ? Ölümüne sevdiğim adamın başkası için ölümü göze alacak olmasına mı ? Yoksa o kızdan başka kızı kadın olarak görmemesine mi ?
Bunların hepsini bildiğim halde halen yanındaydım, yamanla 2 buçuk yıldır sevgiliydik. Ama ne birbirimize sarılıp uyumuştuk, ne beraber çizgi film izleyerek gülmüştük nede birbirimizi öpmüştük. Bunlar canımı çok yakıyordu, sözde sevgiliydik ama dışarıdan bakınca sadece iki yakın arkadaş gibi duruyorduk.
Neden Yamandan vazgeçemiyorum bilmiyordum ama gerçekten çok seviyordum...
''Kapının önünde uyumak istemiyorsan 3 saniye içinde girmen lazım'' onun havaya kaldırdığı tek kaşına bakarken kapıda durduğumu biliyordum yada yeni fark ediyordum diyelim.
''Ha dalmışım kusura bakma'' saçımı kulağımın arkasına aldıktan sonra alt dudağımı ısırarak hızlıca içeri girdim.
Ben yatağın önünde ki ikili koltuğa otururken oda gelip kapıyı kitlemişti.
''Ben duşa giriyorum, üstümü banyoda değiştiririm tahmini yarım saat oyalanırım, sende üstünü değiştireceksen değiştir''
Kafamı 'tamam' anlamında sallayıp geri önüme döndüm. Badeyle konuşmamızdan sonra artık yamanın gözünün içine bile bakmaya utanıyordum.
Yaman banyoya girdikten sonra yatağın altına itelediğim bavulumu açtım. İçinden geceliklerimi çıkardım ve hızlıca üzerimdeki mor elbiseyi fırlattım. Saat 7' ye yeni geliyordu ama hem yol yorgunu olduğumdan hemde yamandan kaçamaya fırsat aradığımdan uykum çokça gelmişti.
Pembe beyaz pijamanın üstüne beyaz tişörtümü giydim, açık salarımıda tepemin üstünde bir topuz yaptıktan sonra girişteki kapının yanındaki aynaya doğru yürüdüm ve yüzümdeki makyajı sildim. Tekrar koltuğa oturduğumda esnemekten fırsat bulduğum sıralar televizyonda ki anneanne filmlerini izliyordum. Yaklaşık 10 dakika sonra ıslak saçlarıyla yamanı gördüm kapının pervazında.