❣ ♥Berke Arca 'dan ❣ ♥
''Deniz aç gözlerini, nolur...''
Hani bazen olur ya, o andan başka hiç bir şey düşünemezsin.Beynin çalışmaz, kalbin durur. İşte bu anda onlardan biriydi. Kılına zarar gelse dünyaları yakacağım kardeşim şuan kollarımda nefessiz duruyor.
Hissediyorum, etrafımıza toplanan insanlar ve o insanların uğultuları. Ama hiç bir şey net değil sanki, ya onlar çok kısık ve boğuk konuşuyorlar yada ben şuan hafif hafif akıl sağlığımı ve direncimi kaybediyorum...
Gözlerim önce saçlarına kaydı, son bir kaç ayda sürekli topuz olan dağınık bakımsız saçları canlanmıştı, ama şimdi bir eksik vardı. Saçları canlıydı ama şuan kollarımda cansız yatıyordu. Saçlarından sonra beyaz elbisesine kaydı gözüm, karnının biraz altında büyük bir kırmızılık. Bacaklarından akan kırmızı su, yutkunup geri yüzüne döndüğümde hafif gözlerini aralamış. Gözleri kan çanağı gibi kıpkırmızı.
''Abi, ben...özür dilerim...''
''Deniz bak öyle deme hadi biraz daha diren, lütfen çok azıcık hadi !!'' o gözlerini geri kapatınca kafamı arkaya atım gözümden akan bir kaç damla yaşı sildim ve geri döndüm ona doğru.Etrafımdaki uğultular çoğalınca gözümden firar eden damlaya aldırmadan yüzünü göremediğim insanlara bakıyorum.
''Bir şey yapın lan ! Ne dikiliyorsunuz orada !!''
''Beyefendi çıkabilir misiniz ?'' yüzünü göremediğim siyah saçlı beyaz elbise gibi bir şey giyen bembeyaz bir kadının beni ittirmesiyle önce afallıyorum sonra dediğini yapıp kardeşimin kafasını hafifçe yere koyuyorum ve bacaklarımı kendime doğru çekip gözlerimi sıkıca kapatmaya ve hafif hafif sallanarak yerde oturmaya başlıyorum. İçimden avaz avaz bağırmak , göz bebeklerim iflas edene kadar ağlamak geçiyor ama şuan kendimi çok güçsüz ve yetersiz hissediyorum.
İyice yumduğum gözlerim sertlikten acımaya başlayınca gözlerimi aralıyorum. Sanki karşımda tanıdık bir yüz var, ama bu denizin yüzü değil bir erkek yüzü. Onun kim olduğunu hatırlamak yerine sedyede götürdükleri kardeşim takılıyor gözüme. Şimdi daha iyi anlamaya başlamıştım. O beyaz elbise değil hemşire önlüğüydü, ambulansa bindiklerinden sonra son gaz sürmeye başladılar. Bende arkalarından baktım sadece, ne olduğunu neyin kimi nereye götürdüğünü şimdi anlıyordum.
Ben denize pamuk şeker almak için karşıya geçmiştim sonra o birini görmüştü sonra araba çarpmıştı da , kimdi bu gördüğü kişi ?
''Berke ne dikiliyorsun gitmeycek miyiz ?! ''
Kulağıma dolan tanıdık erkek sesi beni hem güvende hissettirmişti hemde kim olduğunu hatırlayamadığım için yormuştu.
''Bizde mi gideceğiz ?'' aklıma gelen ilk şeyi hiç düşünüp tartmadan ortaya atmıştım, ama şuan kendimde olmadığımı biliyordum. Benim hayatımda 3 değerlim kalmışken bir tanesi şuanda gözümün önünde ambulansla kaldırılıyordu.
''Yaman biz neden gidiyoruz ?'' bu ses çok ama çok uzaklardandı, tamam şuan kulağımın arkasında olabilirdi ama beynim için şuan o sesin çıktığı yer benim için çok çok çok aşırı uzaklardaydı, ince güzel sesli bir kızdı.
''Zeynep soruyor musun birde ?! Tabi ki gideceğiz ''
Zeynep kim la ?
O değil, sen kimsin ?
~~~~~~~~~~
❣ ♥Bade Toprak 'tan ❣ ♥
''Aşkım su almaya gidiyorum ister misin ?'' omzumu dürten tolgayla dizlerimdeki kafamı hafifçe kaldırdım ve 'hayır' anlamında başımı salladım. Omzumu okşayıp yanımdan ayrılan tolgayı izlemeye başladım, iyi ki o yanımdaydı. O da olmasaydı şuan bu durumda ben çoktan ölmüştüm zaten.