gözlerimi açtığımda zifiri karanlıktı ve yanımda justin yoktu. Onu aramak için arabadan indim. karanlık bir ormanın tam ortasındaydım hava sisliydi ve ağaçların çıkardığı ürkütücü uğultular vardı pek yabancı gelmiyordu koşmaya başladım sanki dejavu gibiydi daha önce bu sahneyi gördüğümden emindim. bir çıtırtı duydum . O kızın geldiğini düşünmüştüm ama kafamı çevirdiğimde karşıma justin çıktı . ONU gördüğüme sevinmiştim . Bana alaycı bir ses tonuyla'' sonunda uyuyan güzelimiz uyanmış'' dedi. Tebbesüm ettim ve arabaya doğru yürümeye başladık .'' burda ne işimiz var justin '' diye sordum . Tek kelime bile etmemişti arabaya varmıştık ,yerime geçtim daha gidicekmiyiz diye sordum az kaldı dedi. beni tam olarak nereye götürüyorsun dedim .Öğrenmek için sabret dedi . Kaşlarımı çattım ve şuan beni kaçırıyorsun dedim .Güldü ve'' sanırım'' dedi . gözlerime baktı ve hemen çevirdi çok geç kalmıştı gözlerinin kırmızı olduğunu farketmiştim fazla tepki vermemeye çalıştım ama kendimi tutamadım sen nesin diye haykırdım bana baktı gerildiğini anlamıştım . ''benden korkmanı istemiyorum ben sadece sen çözmeye çalışıyorum'' dedi. Sen nessin diye tekrar ettim . gün ağarmıştı'' bunu sana göstericem'' dedi . ve arbayı durdurdu yolda durmuştuk etrafımızda kimse yoktu bir araba bile yanımızdan geçmiyordu kendindem emin bi şekilde arabadan indi ve güneşin yüzüne gelmesine izin verdi. Teni fazlasıyla kusursuzdu güneş tenini parlatıyodu bu çok büyüleyiciydi gözlerimi ondan alamamıştım sonra aklıma okuduğum vampir kitapları gelmişti yazar bunları nerden biliyodu diye düşünürken justin arabaya bindi ve yerine geçti kalp atışlarım hızlanmıştı justın ''kalp atışlarını duyabiliyorum'' dedi . Benden korkma dedi ben insan kanıyla beslenmiyorum diye ekledi ama bu içimi rahatlatmamıştı. Ve yola koyulduk justın'' artık sırrımı bildiğine göre bende herşeyi sana anlatıcam''dedi. Meraklı gözlerle ona bakıyordum .Ve anlatmaya başladı'' ilk bu lanetin nerden geldiğini merek ediyosundur anlatıyım. seattle'da küçük bir evimiz vardı. Annem ve babam kardeşim doğduktan sonra gittikleri iş gezisinde kayboldular ve bir daha dönmediler . O zaman kardeşim holy daha 5 yaşındaydı o günden sonra holy'nin aklına kaybettiğini sanmıştm evin duvarlarına tuhaf resimler çiziyordu ve her geçen gün vücudunda tuhaf yaralar beliyordu.Bir sabah kalktığımda yatağında yoktu onun için edişelenmiştim ve onu heryerde aramaya başladım en son o ürkütücü ormana gittiğimi hatırlıyorum hava kararmıştı ormanda holy'nin ayakkabısının eşini bulmuştum onun orda olduğuna emindim aramaya başlamıştım hava iyice kararmıştı durmadan koşuyordum duraksadım holy karşımda duruyodu ağlıyordu bişey yapamadım ona bakarken o küçücük bedeninden bıçak geçtiğini görmüştüm ve benim için o anda hayat bitti dizlerimin üstüne düştüm etrafımda çok hızla hareket eden nesneler vardı ne olduklarını seçemiyordum. Birisi bana doğru hızlıca geldiğini fark ettim ama hiçbirşey yapmadım çünkü benim için hayat bitmişti kendimi bıraktım ve boymumda ağır bi acı çektim gözlerimi yumdum ölüceğimi sanıyordum gözlerimi açtığımda emily önümde duruyordu o zaman onun kim olduğunu bimiyordum beni sabah ormanda yürüyüş yaparken bulmuş beni omuzlayıp evine götürmüş aniden kalkmaya çalışmıştım kendimi çok güçlü hissediyordum ve çok susamıştım canım kan istiyordu bu nasıl olurdu diye düşünürken emily bana açıklamasını yapmıştı kendimi öldürmeyi deneiyordum ama olmuyordu.en sonunda pes ettm bu lanetle yaşamalıydım.Emily de bir vampir ama onun özel gücü onu diğer vampirlerden ayırıyor odönüştürülmeden önce kanında cadılık varmış bu yüzden o herşeyi biliyor '' dedi. Ne dicemi bilemiyordum o kadar yüklenmiştim ki beynim kısa devre yapıcak gibiydi. kendimi zorlamak istemiyordum derin bir nefes aldım ve peki ben neyim diye sordum. Bana tahminimce birazdan öğrenicez dedi ve arabayı durdurmuştu . '' ewet... miley geldik''dedi .
Imla kurallarina fazla dikkat edemedim sizlerden özür dilerim yorumlarinizi bekliyorumm ... :D:D:Px)♥♡♥