11.Bölüm: Kamp Günü-2

58 9 8
                                    

11. Bölüm: Kamp Günü-2

...

Rüzgar'ın Ağzından

     Tam gidiyorduk ki omzuma bir ağırlık çöktü. Baktığım da bunun Mine olduğunu gördüm. Başı omzuma düşmüş uyuyordu. Bende hiç dokunmadım. Ta ki Gökçe'yle Umay'ın onu uyandırmasıyla son bulmuştu. '

"Kanka kalksana çocuğun omzunda uyumuşsun.''

 ''Mineee'' 

dedikleri an Mine uyandı. 

''Lan neden söylemiyorsun, uyandırmıyorsun beni!'' 

''Şey ya ben daha yeni gördüm be!'' dedim.

Mine'nin Ağzından

   Kamp alanına gelmiştik bile. Müdür yani Murat abi

 ''Eveeet çocuklar kamp alanına gelmiş bulunmaktayız. Her şeyinizi alıp inebilirsiniz.'' 

Biz kızlarla valizlerimizi alıp aşağıya indik. Müdür 

"Herkesin yanında 1 erkek bulunmak zorunda. Nereye giderseniz o da gelecek, tabi bazı şeyler hariç. Ben şimdi okuyorum kimin kiminle olduğunu.''

''-Mine-Rüzgar

-Gökçe-Emir

-Umay-Uğur

-Ayça-Buğra

-Buket-Berk

-Tuğçe-Tuğra

-Burcu-Eren

-Arzu-Berke 

-Ceren-Burak''

Neeee Rüzgar mı? Oha ya olmaz, zaten otobüste rezil oldum. Asla, asla. 

''Lan ne Emir mi abi ben o gerizekalıyla aynı çadırda mı kalacağım ya !''  

''Gökçe ne oluyor kızım bir sakin çocuk seni yemeyecek ya"

" Kıl oldum dün çocuğa kanka!"

''Ben yine sevgilimleyim hıhı'' 

Al yine Eren geliyor yanında Emir ve Berke'de var. 

Berke gelince

''Oooo kanks.'' 

deyip yumrukları tokuşturduk. 

Eren

" Siz ne ara bu kadar yakın oldunuz ya?''

 ''Sanane be!'' 

''Gökçe bizim çadır nerede?'' 

Gökçe'de onların çadırını gösterdi. 

Murat abi 

''Ya yiyecek falan fazla yok kim almaya gidebilir?'' 

deyince Buket'le ben el kaldırdık. " Ay ben bu salakla mı gideceğim şimdi" dedim içimden.

" Mineciğim dikkat edin kızım."

" Tamamdır Murat abi :)" 

Sessizce

 ' Tabi bu salakla ne kadar dikkatli olacaksak.'

 "Bir şey mi dedin tatlım?" 

" Önüne bak önüne."

 Bir tane arabaya binip ilerideki markete gittik. 

Tam girdik Buket bir şey almadan çıktı.

" Şşşt sen bir şey almıyor musun?"

" Yok ya sen al."

 Tam çıkarken çantamın içinden cüzdanımı alıp çantamı Buket'e uzattım. 

"Sen çantamı al, arabaya gidip bekle.'' 

İhtiyaçları aldım parayı ödeyip marketten çıktım. 

Araba orada yoktu. 

"Allah Allah nerede ya?!! ''

 Tam elimi cebime attım ki telefonumun çantada olduğu aklıma geldi. 

" Kahretsin telefonum çanta da kaldı hangi akılla o gerizekalıya veriyorum ki!" 

2 Saat Sonra

Yaklaşık 2 saattir yolda yürüyorum sanırım kayboldum. Hava kararmaya başlamıştı. Artık korkmaya başlamıştım. Çok yorulmuştum. Tam yürürken ayağım takıldı 

" Uh!"

 yere düştüm.

 Bacağım çok kanıyordu ve acıyordu da. Hava çok kararmıştı, çok fazla korkmaya başlamıştım. Topallayarak yoluma devam ettim. 

Rüzgar'ın Ağzından

   Mine yaklaşık 3 saattir ortalıklarda yoktu

''Gökçe Mine'yi gördünüz mü?''

 ''En son Buket'le markete gitmişti. Bir şeyler almaya.'' 

''Tabi ya Buket'le gitti, Buket bir şey yapmış olmasın?''

 ''Buket nerede?'' 

''Çadırında herhalde.'' 

dedim ve kızlar Buket'in yanına gittiler.

  ''Mine nerede lan!'' 

''Aaay ne biliyim ben be!'' 

''Kızım sen Mine'yle markete gitmedin mi?'' 

''Evet gittim.'' 

''Eee nerede o zaman!'' 

''Ne biliyim be!'' dedikten sonra ben bisiklete binip onu aramaya başladım. 

" Neredesin be kızım, nerede!" 

Yaklaşık yarım saattir Mine'yi arıyordum.

" Mine ve Eren?!"

Eren'in Ağzından

Canım sıkılmıştı ve yürümeye karar vermiştim. Baya ileri gitmiştim. Kaybolduğumu anladım. Aman kim takar ki yokluğumu kimse fark etmez deyip daha da ileriye yürüdüm. 

Ve ileride bir kız sesi duydum.

Sesin geldiği yöne doğru ilerlemeye başladım.

" Mine?!"

" E-eren yardım e-et lütfen!" 

dediğini duydum ve hemen yanına koştum. 

" M-mine ne oldu sana?"

" Niye buradasın?"

" Nasıl oldu bu!"

" S-sakin ol bi."

Hemen yan taraftaki bisikleti aldım. Mine'nin bacağı sakatlanmıştı çok kan akıyordu. Üstümdeki tişörtümden bir parça yırtıp Mine'nin bacağını sardım. Ve yardım edip bisiklete bindirdim. Bisikletle birlikte gidiyorduk.

" Eren bir ses geliyor." 

" Ne ses-" dememe kalmadan bisikletin zinciri attı. Kahretsin ki yere düştük. Mine acıyla bağırdı.

" Mine çok özür dilerim."

Bir anda onu bir hışımla kucağıma aldım ve yürümeye başladım. Çok yaralanmıştı. Kamp alanına geldiğimiz de herkes başımıza toplandı.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Eveeeet arkadaşlar bu bölümünde sonuna geldik, umarım beğenirsiniz. Takip etmeyi, yorum yapmayı ve oylamayı unutmayınn. 


3 Yakın DostHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin