GÜZ YARASI

3. Bölüm: PANİK ATAK

Bölüm şarkısı:
Perdenin Arkasındakiler- Her Gece

Yeni bölümle herkese kocaman bir MERHABAAAA diyorum ve kısa açıklamanın ardından sizi bölüme veriyorum. ❤️‍🔥

Öncelikle aşağıda ki yıldıza basarak beğenip, bir de okurken yorumlar yaparsanız çok sevinirim. Sizinle iletişim halinde olmak hoşuma gidiyor.

Sosyal medyada ki paylaşımlarınıza #dehr'i de eklerseniz daha rahat videolarınızı görüp beğenebilirim💕💕

Bir de beni buradan ve sosyal medya hesaplarımdan takip ederseniz sevinirim;

İnstagram: biliyoruzki
Twitter: biliyoruzki1

İYİ OKUMALAR...

Işıklar.

Gözler.

Mırıldanmalar.

Hepsinin hedefi bizdik. Hepsi bir ok gibi bahçede ki insanlardan koparak üzerimize geliyor, bedenimize acımasızca saplanmaktan gocunmuyordu. Ellerim titriyordu. Burada, tek başıma, herkese hedef olmak bedenimi titretiyordu.

Bilmiyordum.

Yeni doğmuş bir bebek gibi herkesin üzerimize bakışlarını ve söylenmelerini çekmiştim ve ne yapacağımı bilmiyordum.

Keşke Sinan burada olsaydı, en azından o ne yapacağımı bilirdi.

"Toprak!"diye haykırdı birisi.

Toprak'ın tokatı Kaan'ın bedenini balkon demirliklerine çarptırdığında gözlerim kocaman oldu ve ellerimi havaya kaldırırken bir adım geriye çekildim, bedenim balkon demirliklerine yaslandı. Yere yığılmak üzere olan Kaan'ı kolundan tuttuğu gibi içeriye sürükleyerek soktu Toprak ve başımı çevirerek dehşetle içeride olanları izlemeye başladım. "Sen yapacaksın değil mi?"dedi ve elini kaldırarak Kaan'a vurmak istedi ama Kaan ondan önce davranarak elini tuttu, ardından yumruk yaptığı diğer eliyle Toprak'a vurdu.

"Ben ya, ben!"dedi haykırarak Kaan. Dudağından sızan kan çenesine doğru iniyordu. "Ne oldu?"dedi ve elini kaldırarak bir adım geriye giden Toprak'a vurmak istedi ama Toprak ondan önce davrandı ve ayağını kaldırarak Kaan'ın karnına tekme attı.

"Kes şunu Toprak!"diye bağırdı ne zamandır burada olduğunu bilmediğim Güneş. Sarı saçları savrulurken Kaan'ı tutmak istedi ama tutamadı, Kaan yere düştü. Kaan'ın kolunu tutup kaldırmaya çalışırken başını çevirdi ve onlara nasıl baktığını bilmediğim Toprak'a öfkeyle bakarken,"Yeter!"dedi sinirle. "Ne bu öfken?"

"Çekil şuradan Güneş,"dedi tersleyerek Toprak ve hızla ilerleyip Kaan'ın yüzüne vurdu.

Güneş geriye doğru çekildi ve bir süre Kaan ve Toprak'ın kavgalarını izledi, ardından yapacak bir şey yokmuş gibi merdivenlere doğru ilerledi ve,"Ateş'i çağırın!"diye bağırdı. "Hemen! Çabuk olun!"

"Hayırdır lan sen,"dedi ve o an Kaan'ın boynuna büyük elini sardı ve Kaan'ı ayağa kaldırdı. Sırtı bana dönük olduğu için yüzünü bilmiyordum ama dudakları ayrıldığında birkaç saat önce ki nazik adam değil, bir aslan haykırıyordu. Hızlı adımlarla ilerlerken Kaan'ı önüne aldı ve boynundan tutarken Kaan'ın bedenini duvara sertçe çarptı. "Siz kimin arkasından atıp tutuyorsunuz!"diye haykırdı ve Kaan'ın başını sertçe duvara çarptı, yüzümü buruştururken yutkundum. Kaan'ın ara ara açılan gözlerinden yeşillerinin ne kadar kızardığını görebiliyordum. Yüzü kızarmaya başlamıştı ama Toprak geri adım atmıyordu. Ceketi gerilecek kadar omuzları kasılmıştı ve her an paramparça olabilirdi.