2.

31 3 0
                                    

2.

Cafeden çıkar çıkmaz arabama atladım ve başımı direksiyona yasladım.Neden hep karşıma çıkıyorsun ya? Neden? Çok mu mutlu oluyosun beni böyle görünce? Yıkılmış, kalbi kırık.Paramparça.Çok mu hoşuna gidiyor?

Başımı kaldırdım.Cafeyin içine doğru baktım.Şu an kahkahalar atıp gülüyorlardı.Sonra Ares uzanıp Sılanın dudaklarına uzun bi öpücük kondurdu.Bir an dışarı baktı ve bende kafamı çevirip arabayı çalıştırdım.Gazı kökleyip evin yolunu tuttum.

Geldiğim gibi zaten saat 6 falandı.Duş alıp üstüme rahat bişiler giydim.Mutfağa inip bi kaba biraz çerez koyup salona gittim.Bi film açıp koltuğa kendimi bıraktım.Film'de bi kız abisinin yarış sırasındaki ölümünden sonra intikam almak için geri dönüyor ve abisin katiline aşık oluyordu.Ne saçma dimi? Önce intikam alıcaktı ama şimdi sırılsıklam aşık.Hoş benimde ondan kalan yanım yok ya neyse.

Kapı çaldı.Offlayarak filmi durdurdum.Kapıya gittim.Açtığımda karşımda Dila duruyordu.Sıladan sonra en iyi arkadaşım.

"Selaaam.Naber benim küçük aşkım?" dedi dalga geçerek.Evet sadece Dila biliyor Ares meselesini.Galiba size bahsetmeye unuttum.Neyse.

"Hiç.Film seyrediyorum gel" dedim ve bodozlama salona daldı.Çerezleri kucağına alıp koltuğa yayıldı.

"Ee akşama pilanın var mı?" dedi.Ne pilanı?

"Ne pilanı?" dedim soran bakışlarımla.

"Nasıl? Hani yarışlara açılınca gidicektik.Söz vermiştin" dedi dudaklarını büzerek.
Evet içime kapanık.Uyuz.Bi kız olabilirim.Ama çok iyi yarışıyorum.2 hafta önce Dilaya söz vermiştim gidicez diye açılınca yani.Bi süreliğine yarışlar olmuyordu.Olaylar yüzünden.Neyse konuya dönelim.

"Tabi gidicez.Ama daha erken.Bi 11 falan olsun gideriz" dedim gülümsemeyle.Oda üzerime atlayıp kocaman sarıldı.Bende sımsıkı ellerimi ona doladım.

"Çok.çok.çoooook teşekür ederim.Bitanem benim.Can dostum.Hiraaaam" dedi ve öpücüklere boğmaya başladı.Bende kahkaha atta atta gülüyordum.Sonunda ağzımı aça bilmiştim.

"Tamam yeter hadi filme dönelim"dedim ve hala gülümseyerek filmi başlattım.Uzun zaman olmuştu böyle gülmemek.
***

Saat 11:38 de ve biz hala yarışın başlatılmasını bekliyoruz.10 dakikadan beri yarış başlamadı.4 kişi yarışıyoruz.Ben, Mert, Ve iki çocuk daha.Onları tanımıyordum ilk kez görüyorum.Bu çevrede zaten yarışçı kızlar Ben ve Sahrayız.Ama o malesef taşınmıştı ve geriye sadece ben kaldım.Siyah BMW'me gaz verip duruyordum.Yarış şöyleydi.

Dümdüz yol.Biz buna Drag Racing diyoruz.Düm düz bitiş çizgisine ilk varan kazanıyor bukadar basitti.Daha çok yarış metodları vardı ama onlarla daha gelişen olmadı.Neyse.

Arabalara bakarken yan tarafımda duran çocuğa baktım.Siyah dağınık saçları vardı.Direksiyonu tuttu elinden anladığım kadarıyla kaslı bi yapıya sahipti.Bem beyaz,ölüye bin basar pürüssüz bi teni vardi.Arabası Siyah Ageraydı.Anladığım kadarıyla galiba zengindi.Ama bu civarlarda ilk kez görüyordum.Yada ben öyle sanıyorum.Evden çıkmayan biz kızım yani.Neyse.

Yarışı başlatan kız çıkmıştı.Herkez arabasının gazını köklüyordu.Kız elini havaya kaldırdı.İndirince başlar.Ve başladı.Herkez alkışlamaya bizse gazı kökledik.Çok hızlı vites deniştiriyordum.Dikiz aynalarından baktığımdan Mert geride kalmıştı.Diğer çocuk sa yarışa başlayamamıştı.Arabası bozuldu galiba.Yarışta sadece ben ve siyah Ageralı çocuktuk.

Son vitesi de taktığımda artık son hızdım.İkimizde aynı pozisyondaydık.Ne o, nede ben birinci gidiyorduk.Kalan son 400 metreydi.Geçmem lazımdı.Gaza var gücümle abandım ve direksiyonu sımsıkı tuttum.Biraz geride kalmıştı.Gülümsedim.100 metre son.Dikiz aynasından baktım yaklaşıyordu.Hayır izin veremem.Son 20 metre.Daha da yaklaşıyordu.Şu an tam yanımdaydı.Yana baktım oda bana baktı.Sonra önüne döndü ve birinci o olmuştu.Sadece az, minicik bi farkla o kazanmıştı.Off.Bunu benim kazanmam lazımdı.Hemen durdurdum arabamı ve dışarı çıktım.

Yarışmacılar toplanmıştı ve herkez bizi alkışlıyordu.O çocuk da buradaydı.
Yanına gidip tebrik etmek istedim.

"Meraba." dedim ama o hiç bakmadı bile.

"Şey ben tebrik etmek istemiştim." dedim.Sonunda başını kaldırdı.Paralarını sayıyordu.Evet parayla yarışıyorduk.Kazanan tüm parayı alıyordu.Neyse.

Bana baktı.Kahverenginin en koyu tonunda ki gözlerine baktım.O kadar koyuydular ki siyah bile denilebilirdi.

"Ne istiyorsun?" dedi bana soğuk sesle.

"Hiç bişi.Sadece tebrik ederim." dedim ellerimi arkakı ceplerime sokarak.

"İyi." dedi ve yanımdan geçip arabasına bindi.Tozu dumana kattıp yok oldu.

"Küstah.En azından bişey dil deseydin." dedim ve bende arabama atladım.Dila yoktu.Okadar başımın etini ye sonrada yok ol.

Hala aklım o çocuktaydı.O boş bakan kahverengi gözlerde.Neden soğuktu.Acaba yanlış bişey mi söyledim? ama hayır sadece tebrik etmiştim.Neyse ne zaten bi daha görmicem dimi?

Park edip eve girdim.Sıcacık duşun ardından pijamalarımı giyip yatağıma yattım.Derin bi nefes alıp kendimi uykuya bıraktım...

GörünmezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin