primus''

1.5K 93 54
                                    

"Son dakika haberleriyle karşınızdayız sayın seyirciler. Son aylar da sıkça duyduğumuz kayıp haberlerine bir yenisi daha eklendi. Kaybolan kişilerin tek ortak özellikleri ise hepsinin kiralık katil veya keskin nişancı olmaları. Yetkililer-"

Robotik sesle konuşmaya devam eden kadın, ağrıyan başımı daha da ağrıtmayı başarmıştı. Biraz daha dinlersem beynimin kulaklarımdan akacağını tahmin ettiğim için salonun ortasında ki televizyonu bir an önce kapatma ihtiyacı hissetmiştim. Son işten gelen parayı kontrol etmek için banka hesabıma göz atarken duymaya hiç alışık olmadığım bir ses kulağıma geldi.

Kapı zili.

Sahip olduğum bir aile yoktu. Arkadaş kavramı ise, hayatım boyunca  benim için çeşitli harflerden oluşan bir sözcük olmuştu. Muhatap olduğum kişiler yalnızca iş yaptığım insanlardı. Onlarla da görüştüğüm yer evim değildi. Masanın üstünde duran silahı alıp yavaş adımlarla kapıya yöneldim.

Kapı deliğinde gördüğüm adam; orta boylu, kel ve oldukça kilolu biriydi. Gördüğüm insanları unutmadığım için bu adamı ilk defa gördüğümü rahatlıkla söyleyebilirdim.

"E-evinize gelmek durumun da kaldım. Beni tanımıyorsunuz ama ben sizi çok iyi tanıyorum. Çok önemli bir konu hakkında konuşmamız lazım." hafif kısık sesle ve kekeleyerek konuşan adam bir şekilde içimde merak uyandırmıştı. Kapıyı yavaşça açtım. Beni görünce ki yüzünün aldığı şekil tuhaftı. Silahı belime yerleştirerek adamı izlemeye başladım.

Titreyen ellerini saklamak için arkasında birleştirmesi bile işe yaramıyordu. Ellerini saklasa titreyen bacakları kendini ele veriyordu.

İnsanların karşımda böylesine korkudan titremeleri her ne kadar bana saçma gelse de yaptığım iş aklıma gelince biraz da olsa anlayabiliyordum.

Keskin nişancıydım. Bu işe on beş yaşında başladığım için bilinen en eski kişi bendim. İnsanlar genelde çok önemli kişiler için gelirdi yanıma. Haliyle yüklü miktarda ödeme yaparlardı. On beş yaş öncesi hatıralar hafızamdan silmek için çok uğraştığım ve başarılı olduğum bir dönemdi. 

O yaşlarda ki çocukların tek eğlencesi, oyuncağı silahlar olmazdı, olmamalıydı. Tabii bu benim için geçerli değildi. İlk para kazandığım zaman kendimi çok özgür hissetmiştim. Doğduktan sonraki ilk evre benim için yetişkinlik olmuştu.  Yaşamam gereken çoğu duyguyu yaşayamadan büyümüştüm haliyle. Çoğu insani duyguyu.

Oluşan sessizliği karşımda ki adam öksürerek bozmuş ve kapıyı suratına kapatmamdan korkuyormuş gibi alelacele söze girmişti.

"Bir iş teklifi için geldim. Müşterilerinizle eviniz de görüşmediğinizi biliyorum ama bu konu halka açık alanlarda konuşmak için hiç uygun değil." adamın ağzından çıkan kelimelere  paralel bir şekilde alnından ter damlaları akıyordu.

Gergin olduğu her halinden belli olan adama beni takip etmesini söyleyerek anahtarımı alıp kapıyı kapattım. Oturduğum rezidansın çatısına doğru çıkarken arkamda ki hızlı adım sesleri sinirimi bozuyordu. Bitmek üzere olan basamakları hızla çıktım.

Sonun da ulaştığımız çatı kapısını açıp şehrin manzarasını en rahat izleyebileceğim köşeye doğru yürümeye başladım. Birkaç saniye sonra arkamda ki nefes sesleri ve onu takip eden sözcükler duyuldu.

"Size gelmeden önce birçok kişinin yanına gittim. Hepside bu işte başarılı kişilerdi. Öldürtmek istediğim kişinin nerelerde bulunacağına kadar her şey biliniyordu. Ama hepsi hedef görüş açım da dedikten sonra ortadan kayboldu,tek tek ve hiç birinden haber alınamadı."

"Vee?" devam etmesini istediğimi belli ederek konuştuğumda sözlerine devam etti.

"Ve son çare olarak en iyiye yani size gelmeye karar verdim." 

"Anlayamadığım tek şey bu konuşmada insanların duymaması gereken asıl şeyin ne olduğu." cümlemi bitirir bitirmez adam bembeyaz kesildi ve nefes alışverişleri sıklaştı. Hafif tedirgin olsam da sabırla konuşmasını bekledim.

"Öldürtmek istediğim kişi bir vampir."

Adamın suratına bakabileceğim en düz ifadeyle bakarken konuşmaya devam etti. 

"Bu bilgiyi en profesyonel kişi olduğunuz için sadece sizinle paylaştım. Eğer diğerlerine söyleseydim korkup vazgeçerlerdi."

Karşımdaki adamın söylediği mantıksız şeyler bile bu işi kabul etmemem için yeterli nedenleri veriyordu. Beklentiyle yüzüme bakan adama boş gözlerle bakmaya devam ettim. Cevap dahi vermediğimi anlayan adam tekrar konuşmaya başladı.

"Bana inanmıyor olabilirsiniz tamam o zaman bir insanı öldürdüğünüzü ve benim deli bir adam olduğumu düşünün." söylediklerine gülerek;

"Zaten öyle düşünüyorum." dedim. 

"Bu zamana kadar aldığınız en büyük teklifin beş katını öderim. Yeter ki bu adamı öldürün." 

İşin içine para girince düşünmeye başlamıştım. Adam delinin tekiydi. Bu zamana kadar ne yapıyorsam onu yapmamı istiyordu ve çok güzel bir miktar teklif etmişti. 

"Kalem var mı yanında ?" sorumla eş zamanlı olarak cebinden çıkardığı kalemi elime tutuşturdu. Kalemi alıp eline mail adresimi yazdım.

"Tüm detayları bana ulaştır, diğer ayrıntıları sonra konuşuruz." konuşmasına fırsat vermeden kapıya doğru yürüdüm tam çıkarken arkamı dönüp son kez yüz yüze olan konuşmamıza ufak bir gözdağıyla  son verdim.

"Ev adresimi bilen tek kişisin bu yüzden ters giden bir şeyler hissettiğim an hedef değişikliği yapmak benim için hiç zor olmaz."

Adamın geçmek bilmeyen tedirginliğine ek olarak hızlı hızlı kafa sallayarak anladığını belirten onay sözcükleri söylemeye başladığında merdivenleri inerek dairemin olduğu kata ulaştım. 

Kapıyı açıp içeri girmemle telefonuma gelen bildirim sesleri kulağıma doldu. Hangi ara bu kadar çok şeyi yazdığına anlam veremezken okuduğum şeyler basit bir iş olmayacağını gösteriyordu.

****

ilk bölümleri açıklayıcı yazmayı severim.. taslakta ki diğer bölümleri sırayla atacağım

yarın ki bölümü bekleyin lütfen ✌🏻

çok heyecanlıyım umarım hoşunuza gider ya

<3

Sniper [YiZhan]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin