1- yasak tabelaları ve onların kırıkları

14 5 1
                                    

Taylor Swift  & Ed Sharen - Everythig Has  Changed

Bazen hayatıma çok küfrediyorum. Öyle ki yaşam enerjinin son kırıntılarını buna kullanıyorum gibi hissediyorum.

Nasıl anlatayım size...  Hayatım yasak tabelalarının muhafaza edildiği bir oda gibi. Ve içinde sıkışıp kalmışım. Zamanla çok tabela kırdım. Hepsi dağılıp yerlere saçıldı. Şimdi ayaklarıma batsa da onları benliğime imza gibi kazıyanlara inat çıtırtılar eşliğinde yürüyorum.

Bazen çok acıtıyor elbette. Hatta o kadar acıtıyor ki gözlerimi ıslattığında bile oluyor.

Pek çok tabelanın içinde yaşamak ve onlara boyun eymek için zorlanmak yorucu da elbette. "Ne olabilir ki bu kadar ?" diye soruyorsan, sen de haklısın.

Müzik dinlemek , sosyal mecralarda gezmek, telefon  bilgisayar gibi elektronik bir eşya ile haşır neşir olmak, resim çizmek, yabancı sinemaya ilgi duymak, yabancı bir dili öğrenmek istemek, enstrüman çalmak, bir idol ya da aktöre fan olmak, karşı cinsten arkadaş edinmek...

Emin ol daha da sayabilirim.  Şöyle bir düşününce bunları çıkarınca ne kalıyor diyor insan. Aslında kalmıyor ama birkaçını kırdım onların. Gelip ayağıma batsa bile kırıyorum. Ruhuma ağırlık yapmasından ise bedenime yara yapmasını tercih edecek durumdayım.

Bunları hayatıma dahil etmek için uğraşmak zorunda olmak işte, insanı bu yoruyor en çok. Bunlardan kaşımı biliyorsun. İnsanın yaşamı için ihtiyaç duyduğu çoğu şey.

Peki neden ben bu tabelalara boyun eğmeye zorlanıyorum biliyor musunuz. Sadece ama sadece cinsiyetim yüzünden. Sadece genetik yapımda Y kromozomu bulunmadığı için.

Öyle yobaz insanlar var ki tek bildikleri insan hayatının cinsel ilişkiler parçası. Yapbozun tek bir parçası ellerinde. Ama hiçbiri bu minicik parçanın yalnız olduğunda anlamsız olduğunun farkında değil.

Gerçekten her şeyi cinsel ilişkiler ile, taciz - tecavüz ile ilişkilendiriyorlar. Neden mi çünkü başka bir şey bilmiyorlar. Elbette onları bilmedikleri için suçlamıyorum. Ama öğrenmiyorlar da. Ve bu başka  hayatları öldürüyor.

Bütün hayatı iki bacaklarının arasına sığdırmaya çalışıyorlar. Ve bunu yaptıkları bir bıçağı bileğilemek gibi. Tek taraflı bir bıçak,  hangi tarafı öldüreceği çoktan seçilmiş.

Belki resim çizmek, müzik dinlemek, dil öğrenmek gibi en insancıl davranışların cinsiyet ile nasıl bağdaştırıldığı soru işareti olarak kalabilir. Ve bunu anlamaya çalışmanız hiç tavsiye etmem.  Öyle ki ben de pek çok kez anlamıyorum. Anladıklarım ise yanık izi olarak kalıyor ruhumda.

Bilirsiniz biz kadınlar erkekler için yaratılmışız. Hayattaki tek derdimiz bir erkek tarafından korunmak, ona istekleri doğrultusunda hizmet etmek, onunla evlenmek.  Çünkü kadınlar korunmaya muhtaçtır. Çünkü kadınlar fiziksel olarak karşı cins kadar güçlü olmadığı için uçan sinekler bile onlara zarar verir.

Bu yüzden de ne yapıyorlarsa erkekler içindir. Sanatla uğraşan bir kadın mı var,erkekler için; müzikle uğraşan bir kadın mı var erkekler için.

Bu kısmı madalyonun ön yüzü.  Ne yazık ki daha karanlık bir arka yüz de var.

İki çocuk düşünün ve biri diğerinden çok az büyük olsun. Büyük olan küçük olanı dövse tepkiniz küçük olana kaçmayı öğretmek mı olur? Kaçmayı öğrense bile her zaman tehlike varlığını koruyacayaktır.

Peki büyük olana dayağı kötü olduğunu öğretseniz. Bu durumda işler daha kolay çözülmez mi?  Elbette ki küçük olan kendisini korumayı bilmeli. Ama zaten zayıf olan tarafta ve kendisini koruması bir süre sonra yetersiz kalacaktır.

Bu konuyu şu an daha fazla açmayacağım. Belki neyin neden yanlış gittiğini konuştuğumuz başka bir zaman olur ilerde. Tek bildiğim bu işin böyle kuzuyu saklaya saklaya çözülmeyeceği. Çünkü sorun kuzuda değil. Sorun kurt.

Tüm bunları düşündüğümde hayat çok canımı acıtıyor. Ve yaşamak bir kadın için çok zor görünüyor. Ama o yasak tabelalarının sadece kadınlar tarafından kırılabileceğini unutmayın.

Bu hayata gelmiş isek bir sebebi olmalı.

Sanılanların aksine büyük ve önemli bir sebep.


Evet bebikler, canım sıkılınca yeniden buraya aklımdaki şeyleri şaçarım. Rüzgar da alıp başka başka yerlere dağıtır umarım. Öpüyorum sizi.

galaksilerden aksilikler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin