on bir

167 25 9
                                    

"Çıkışta bir şeyler yapalım mı?" Uzun süre sonra benimle bir şeyler yapmak isteyen arkadaşıma hızlıca döndüm, yüzümde engelleyemediğim bir gülümseme vardı.

"Ne yapmak istersin?"

Sabırsızca onun cevabını bekliyordum ama onun gözleri arkamda bir noktaya takılmış, sorumu cevaplamamıştı. "Bir şey mi var arkamda?" kendi kendime söylenirken sandalyemin izin verdiği kadarıyla neye baktığını görmek için arkama döndüm, gördüğüm tek şey Serap ve arkadaşlarıydı. Ayrılıp ayrılmadıklarını bilmiyordum ama kızın bakışları pek güzel değildi.

Önüme döndüğümde Alper cebinden birkaç çikolata çıkarıp masaya atmıştı, "Hepsi senin, seninkilerin karşılığı olsun dedim." Söylediklerine gülümserken paketlerden birini elime almıştım bile. "Aptal. Karşılık beklemediğimiz biliyorsun."

"Şu adamla nasıl gidiyor?" Sorduğu soruyla afalladığımda çikolata boğazımda kalmıştı, öksürüklerim arasından bir şeyler söylemeye çalışıyordum ama tek bir kelimem bile anlaşılmıyordu. Eline aldığı suyu içirdikten sonra sırtıma vurmaya devam eden Alper'e döndüğümde gözlerindeki endişeyle beraber başımı eğdim. İster istemez kendimi kötü hissediyordum.

"Anlat bakalım."

Anlatıp anlatmamak arasında kalmıştım, anlatırsam üzüleceğini biliyordum ama anlatmadığımda aramızın kötü olduğunu düşünüp kendini perişan edecekti. Tanıyordum onu.

"Önce sen Serap ile olan olayları anlatırsan, neden olmasın?"

Bilmiş bir ifadeyle kurduğum cümleme kahkaha atarak burnumu sıkmıştı, havalı hâlim kalmamıştı şimdi!

"Anlatabileceğim pek bir şey yok," suratına tek kaşım kalkık bakarken bıkkınlıkla bir nefes verdi. "ona kafamı toplamam için biraz zamana ihtiyacım olduğunu, ilişkimize ara vermenin en iyisi olduğunu söyledim. O da başka bir kız var zannediyor, kız sandığının erkek olduğundan haberi yok."

Son cümlesini kısık sesle söylemesine rağmen duymuştum ama bozuntuya vermeden onu anladığımı belirtmek için onayladım, benim suçum gibi hissediyordum.

"Of bu bakışları biliyorum, ne bok düşünüyorsan at kafandan onu."

"Beni tanıyor olman bazen beni korkutuyor!" Abartarak şaşkın bir yüz ifadesiyle ona bakmaya başlamıştım, amacım kendi konuşmamı ertelemekti ama Alper pek salak değildi.

"Sıra sende."

"Eftal, adı Eftal. İlk görüşte aşık oldum, bu kadar."

Tatmin olmamış gibi bana baktığında tüm olayları anlatmak zorunda kalmıştım, detaylara pek inmemiştim, ona bunları anlatmak kalbimi kırıyordu. Gözlerinin dolduğunu görmüştüm ve tek yapabildiğim ona sarılmaktı. Elimden başka bir şey gelmiyordu.

Çıkış zilini beklerken telefonuma gelen mesaja bakarken kısa bir küfür savurdum, Eftal'e bugün için sözüm vardı.

Eftal: okuldan seni alayım mı?

bugün buluşmasak olur mu

Eftal: olur,
olur da bir sorun mu var

Alper, benimle bir şeyler yapmak istedi
biliyorsun durumları

Eftal: sorun değil bebeğim,
başka zaman yaparız

kızmadın değil mi?
gerçekten üzgünüm

Eftal: kızmadım,
arkadaşınla vakit geçir

akşam bize gelirsin değil mi?

Eftal: beni eve atmaya mı çalışıyorsun?

aaa ayıp

Eftal: tüh
sen işin bitince beni ara
gelirim

görüşürüz,
seni seviyorum

Eftal: aptal aşık
şanslısın, ben de seni seviyorum

Alper ile olan tüm olayları ona anlatmıştım, anlayışla karşılamıştı ve onunla aramı düzeltmemde en çok beni destekleyen kişiydi. Ona teşekkür etmeyi aklımın kenarına not ederek yüzümdeki aptal sırıtışla Alper'e döndüm, o ise telefonuma bakıyordu. Telefonu cebime atarken bakışlarını benden kaçırmış, eşyalarını toplamaya başlamıştı. Görmemiş olmasını dilemekten başka yapabileceğim bir şey yoktu.

Oturduğumuz kafede eski zamanlara dönmüş gibi hissetmiştim, birkaç saattir normal konulardan konuşuyorduk ve onunla konuşmayı ne kadar özlediğimi tekrardan fark ettim. İkimizin de yüzünden kaybolmayan bir tebessüm vardı ve bu, onu mutlu görmek benim için paha biçilemezdi.

"O gün solistin bana ne dediğini hiç merak ettin mi?"
Onu onayladım, o gün merak etmiştim ama sormayı akıl edememiştim. Doğrusu Serap ile ilgili bir şeyler söylediğini düşünüyordum.

"Elini tuttuğum insana ihanet ettiğimi söyledi." Sorgular bir biçimde ona baktığımda omzunu silkti, uzatmak istemediğini fark edince ya da sormamın daha kötü bir sonuç doğuracağını düşündüğümden konuyu kapatmasına izin verdim.

Saat geç oluyordu, karşımdaki çocuğun saçlarına bakarken mırıldandım. "Kalkalım mı?" Beni onayladığında dudaklarım kıvrıldı, eve gidip gönlünü almam gereken bir sevgilim vardı. Kızgın olmadığını söylese bile bebek olduğundan bunu aklına takacaktı kesin.

Eftal'i arayıp haber verdiğimde kapatmama izin vermeden gününü anlatmıştı, onun ardından anlattığımda, "Bayılıyorum sana!" demiş ve suratıma kapatmıştı.

Bu adam manyaktı ama seviyordum.

bir şarkı tut | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin