Offf şu Final yazısı bile sinirlerimi bozuyor djsldldjdj
Neyse, iyi okumalar canımın içleri💙
*
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Abi kalkın hadi, Elif mesaj attı. Yola çıkmışlar"
Tuna'nın sesiyle bir anda parladı gözlerim. "Çıkmışlar mı?"
"Türkçe anlamıyor musun oğlum? Çıkmışlar diyorum ya! They are çıkmışlar" dedi alayla.
"İngilizce seviyene hayranım" diyerek ayaklandım. Üzerimdeki siyah tişörtü düzeltip hepsine bakıp kapıyı kaşlarımla işaret ettim.
"Gidelim bakalım" dedim derin bir nefes verip. Şuan kalbim öyle hızlı atıyordu ki.
Dışarı çıkıp arabaya yerleştik. Sürücü koltuğuna Cem geçmişti. Yanında da Hande vardı. Ben de Tuna ve Nazlı'yla arkada oturuyorduk.
"Manitayla Tuğkan konserine gitmek mi? Nereden baksan 10/10" dedi hayranlıkla Hande. Güldüm.
"Sizin için öyle. Artık o konser bana cennet mi olur cehennem mi bilemeyeceğim!" dedim sıkıntıyla.
"Abi düşünsenize Nilay Poyraz'a tokat atıp ne hakla gelirsin falan diyormuş. Ne kadar kötü olsa da o an gülerim"
Cem'in sözüyle kaşlarımı çattım.
"Dua et araba kullanıyorsun, uçacağım buradan sana"
"Kanatların yok" dedi Nazlı. Ona dehşetle baktım.
"Tuna'yla çok mu vakit geçiriyorsun sen?" dediğimde güldü.
"Bilmem Tuna Abi'ye sormak lazım"
İstemsizce Tuna'ya döndüğümde kafasını camdan sarkıttığını gördüm. Salak neredeyse düşecekti camdan. Camı sonuna kadar indirmiş belini oraya yaslamıştı. Ensesinden tutup arabanın içine çektim.
"Abi manyak mısın? Yandan bir araba geçse kafanı kopartacak, ayrıca asfalta yapışmak mı istiyorsun?"
Bana muzipçe güldü. "Beni asfalttan mı kıskandın?"
Sinir bozukluğuyla gülüp elimi alnıma vurduğumda diğerleri de gülmüştü.
"Cem durdur arabayı, atalım şunu aşağıya allah aşkına!"
Daha da çok gülerlerken Tuna yanaklarımı sıktı.
"Senin bu kıskanç hallerin beni öldürecek hayatım"
Hande gülmekten yıkılırken yüzümü buruşturdum.
"Bugün katil olmak istemiyorum. Bak güzel kardeşim, canımın içi Tuna... Bugün rahat dur, elim ayağıma dolanıyor zaten!"
Güldü. "Tamam tamam şaka yapıyorum, size de şaka yapmaya gelmiyor. Beni kendi halimde bırakın"
Ben de güldüğümde bu kez sadece kafasını kapıya yaslayıp yolu izlemeye devam etti. Ben de önüme döndüm. Ortalık sessiz kalırken birkaç dakikanın ardından konser alanına geldik. Her yer tıklım tıklımdı. Arabayı park ettikten sonra konser alanına doğru ilerlemeye başladık. Biletleri gösterip geçtikten sonra etrafa bakındım. Nilay ve Elif ortalıkta gözükmüyordu. Derin bir nefes alıp sahneye bakmaya başladım. Dakikalar sonra Tuğkan sahneye çıktı. Büyük bir alkış tufanı koptu.
