Çalan alarmın sesiyle yorgun göz kapaklarımı araladım. Alarmımı kapatıp ayağa kalktım, 1 saat sürem olduğu için,çabucak bir duş alıp bugün Rüzgar'la aldığımız elbiseyi üzerime geçirdim. hala başımda duran havluyu çıkartıp, yatağın üstüne fırlattım. Islak olan saçlarımı fön çekerek kuruttum ve fönlü saçlarımın uçlarını hafif bir maşa yaptım.
Fazla uğraştıran bir makyaj istemediğim için. İnce bir eyeliner, maskara ve makyajı patlatmak için kırmızı rujumu sürdüm. Tamamen hazır bir şekilde yatağıma oturup telefonu elime aldım. Saate baktım. 19:55.
Yatakta oturmuş telefonumla uğraşırken telefonun ekranında çıkan yazıyla yeşil tuşa tıkladım. rüzgar arıyordu.
Aşşağıdayım 2 dakikaya yanımda ol
Bir şey dememe fırsat dahi vermeden yüzüme kapattı. Bu adam cidden yontulmamış odun. Yüzüne kapatmakta ne? bi şey dememi beklesen! belki bir şey oldu gelemiyeceğimi söyleyeceğim.
Neyse gece sakinsin.Masada duran parfümü hemen iki fıs sıkıp, ayakkabıları elime alıp odamdan çıktım, kapıya gelip elimdeki ayakkabıları ayağıma geçirdim. Çantamı odamda unuttuğumu hatırlayınca hızlıca ayağımdaki topuklularla odama gittim yatağın üstünde duran çantamı alıp geri çıktım. Sonunda dışarı çıkabildiğimde evim önünde duran arabaya ilerledim. Rüzgar arabadaydı.
2 dakika dedim ama çıkman 5 dakikanı aldı o kadar zaman içeride ne halt yedin
-çantamı odamda unutmustum.
Burnundan soluyup önüne döndü.Araba çalıstığında ikimzdende yol boyu ses çıkmadı. Davet edildiğimiz yere geldiğimizde arabadan inmeden beni kesin bir dille uyardı.
İçerde saçma sapan sorular soranlar olacaktır, kısaca Cevap verip sus fazla konusmamaya ve dikkat çekmemeğe çalış. Tabi o üstündekiyle nasıl dikkat çekmeyeceksin bilmiyorum ama, neyse.
Kafamı sallayıp arabadan indim oda inip yanıma geldi, bir elini belime koydu.
Yanımdan ayrılma, buradaki herkez bizim evleneceğimizi biliyor.
Yine kafamı salladım. Zaten tek yaptığımda bu, ne dese kafa sallamak.İçeri girdiğimizde takım elbiseli bir adam yanımıza geldi.
Ah Rüzgar hoş geldiniz, yanındaki hoş bayan nişanlın olmalı. Merhaba ben levent Günay.
Rüzgar hafifçe başını salladı, adamın sorduğu cevaba karşılık.
Merhaba memnun oldum. Bende gece, gece Karan.
Adam gülümseyip rüzgara döndü. Boş daire şeklinde kırmızı örtülü bir masayı gösterdi.
Rüzgar siz şöyle geçin ben birazdan gelicem.
Rüzgar kafa sallayıp söylediği yere doğru ilerledi eli hala belimde oldugu için bende beraberinde yürüyordum.Saatlerdir masanın yanında durmus geleni gideni takip ediyor içimdeki benle kadınların üzerinde ki kıyafetleri eleştiriyordum.
İşte bir tane daha! kırmızı abiye.
Geldiğimden beri kim bilir kaçıncı kırımızı elbiseli kadındı bu. Neredeyse çoğu kadın kırmızı abiye veya tuvaletle girdi içeri. Çoğu kadın pişti olmus şekilde, birbirini süzüyorlardı, birbirlerinin üzerini incelerken nefret dolu bakışları görememek mümkün dahi değildi.Birazdan gelicem diyen levent bey 'de 1 saat olmus gelmemişti, ama onun yerine otuz kişi gelip rüzgarla konusup gidiyorlardı bana soru soranlara aynı Rüzgar' ın dediği gibi kısa cevap veriyordum. Genelde zaten ismimi yada saçma sorular sordukları için pekte sıkıntılı geçmemişti şuana kadar.
Ben hala kadınların elbiselerini eleştirirken yanımıza biri geldi. Beni hiç çekinmeden süzüp rüzgarın kulağına fısıldadı. Rüzgarın kasılan çenesinden ve bedeninden adamın söylediği şeyle çok sinirlendiği belliydi. Adamın yakasından tutup kendine çekti. Kulağına fısıldayıp geriye itikledi. Adam alaycı gülüşünü önce rüzgara sonrada bana gönderdi.
O adam gittikten sonra rüzgar masaya geldiğimizde belimden indirdiği elini yeniden belime götürüp beni kendine çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüzgarlı Gece
ChickLitHani insanlar en sevdiklerini çabuk kaybeder ya ben bu yüzden sevmeyi bıraktım.. Belkide yanlış yaptım.. Nerden bilebilirim ki