Şaka

23 4 3
                                    

Luna işaret parmağı ile fotoğraftaki kadını gösterdi:
"İşte burada."
"Orası duvar canım." dedi Helena.
"Ha-hayır... D-duvarın ö-önünde işte! ORADA İŞTE!" diyerek ağlamaya başladı Luna. Ailesini kadının orada olduğuna ikna etmeliydi. Bu fotoğraf meselesi zaten yeterince korkunçtu. Bir de ailesinin ona inanmaması işleri daha korkunç hale getirirdi. Luna tek başına bunu halledemezdi.
" Lily, göster annemlere ablacığım. Kadının orada olduğunu göster lütfen..." dedi Luna yalvarırcasına.
"Abla, kadın gitmiş. Gerçekten."
"Ha-hayır gitmemiş işte orada. Orada işte siz niye görmezden geliyorsunuz?
KADIN HALA ORADA! ORADA İŞTE! O PİS SÜRTÜK HALA ORADA!" diyerek çığlık attı Luna. Sonra salondaki yemek masasına gidip üzerindeki cam vazoyla süs çiçeği fırlattı. Cam vazo kırıldı. Sonra da çığlıklar içinde örtüyü çekmeye çalıştı. Ama Helena ve David onu tutup yere oturtturdular.
" Tamam Luna. Sakin ol canım. Tamam, tamam. Her şey kontrol altında."
"DIANA! LUNA'NIN İLACINI GETİRİN ÇABUK! BİR BARDAK SUYLA BERABER!"

Evin hizmetçilerinden Diana, Luna'nın ilacını getirdi. Helena hapı hala çığlık atmakta olan Luna'ya uzattı:
"İç canım. Haydi Luna. Canım iç bunu sana iyi gelecek."
"Sana iyi gelecek." kısmını duymuştu sadece. Luna hapı aldı ve biraz su içerek onu yuttu. Eğer annesi bir değil de beş tane hap uzatsaydı o an hepsini içerdi. Luna ilacın birazdan bu derdi sona erdireceğini umut ederek sakinleşti.
"Gel Luna, seni odana çıkarayım da dinlen biraz."dedi David ve Helena'ya baktı. Helena bakışlarıyla David'i onayladı. David, Luna'yı kaldırdı ve üst kata yani Luna'nın odasına çıktılar.

Helena bu fotoğraf olayında ufak bir şakanın olduğunu tahmin etti. Olduğu yerde büyük bir şaşkınlıkla olup biteni izleyen Lily'nin yanına geldi. O sırada Diana ve bir hizmetçi daha kırılan vazonun cam parçalarını topluyorlardı.
"Tamam Lily. Geçti canım. Ablan arada böyle krizler geçirebiliyor."dedi Helena ve on bir yaşındaki kızı Lily'e sarıldı.
" Gel, kanepeye oturalım biraz."dedi siyah sofayı göstererek.

Lily ve Helena siyah sofaya oturdular. Lily elindeki fotoğrafları arkaları üste gelecek şekilde sofanın önündeki geniş cam sehpaya koydu.
" Lily, şimdi bana neler olduğunu anlatır mısın? Kim bu göremediğimiz kadın? "
Lily anlatma konusunda emin olamadı. Ya ailesi inanmazsa? Ya ona ve ablasına şizofren derlerse? Ya hastaneye yatırırlarsa ablasını? En iyisi bu meseleyi anlatmamaktı. En azından doğruları.
"Aslında... Ben sadece şaka yapmak istemiştim. Hani bugün doğum günü ya. O yüzden bazı fotoğraflara montaj yaptım."
"Peki biz neden göremedik bu montajı?"
"Çünkü işin korkutuculuğunu arttırmak için yanınıza gelmeden önce ablama çaktırmadan montajlı fotoğrafları gerçekleri ile değiştirdim. Ama ablam fazlasıyla korktu ve hala o montajlı fotoğrafa baktığını sandı. Ben böyle olacağını bilemedim anne. Gerçekten. Sadece onu korkutmak istedim."
"Tamam canım. Artık olan oldu. Ama bir daha ablana böyle korkunç şakalar yapma tamam mı? Bu arada sen nasıl bir kadın montajladın da bu kadar korktu? Ben de bakabilir miyim montajlı resimlere?"
"HAYIR!" diye yerinden fırladı Lily.
"Yani bakamazsın. Ben onları yırtıp attım. Ablam..."
"Tamam anladım. O da şakanın bir parçasıydı."
"Eee.. Evet. Aynen öyle."

Lily bu şaka yalanını uydurduğunu ablasına anlatmalıydı. Yoksa her şey ortaya çıkardı.

(Daha fazlası için destek olmayı unutmayın! Hepiniz seviliyorsunuz🧡)

FOTOĞRAF CEHENNEMİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin