Kapak için @SeyfeJin 'e çok teşekkür ederim :3 Uğraşmış olmalı ^^
Luhan,sarı tüylerinin bile koruyamadığı bacaklarını mavi leğene sokup çıkarırken donduğunu hissetti.Soğuğa yakın deterjanlı suyun içinde bir yığın çamaşır vardı ve çatı katının üstünde gülümseyen güneş bile ayaklarını ısıtmaya yetmiyordu.
Ayaklarını mavi leğenin içinde zorlukla kaldırıp indirirken söylendi.
''Görev ne olursa olsun bu biraz fazla.'' paçalarını kaldırmasına rağmen ıslanmalarına engel olamamıştı.
Sehun,onun kendi görevi olduğunu iyi biliyordu.Ve Luhan'ın neden bu kadar gönüllü olduğunu da.Sadece biraz eğlenmek istemişti.Kaşlarını çatarak taşın üstündeki yerine oturdu.
''Sana kendim yaparım demiştim.Söyleneceğini bilseydim hiç vermezdim.''
''Olmaz!Kaptan yoldaş'ı bu şekilde görmeye katlanamam.Sonunda o yaşlı kadınında icabına bakmam gerekecek galiba.''
Sehun kafasını hışımla döndürüp öldürücü bakışlarını yöneltti çamaşır yıkayan küçüğe.
''Serseri işine bak sen!Kendi büyükannene böyle şeyler yapılmasını ister miydin?'' Luhan'ın böyle birşeyi yapamayacağını bilsede sinirlenmişti.Büyükanneyi gerçekten çok seviyordu.Her ne kadar bir Güneyli de olsa o onun için gerçek bir 'büyükanne'di.
''İşte bu yüzden görevleri küçük çocuklara vermemek lazım.Birde utanmadan Güney'e geliyorsun.Bi işide söylenmeden yapamaz mısın cidden?'' Kris parmakları arasına sıkıştırdığı sigarasını içine çekerken dumanıyla,şişirdiği baloncukları patlatıyordu.
Luhan,küçük olsada birçok askerden daha iyiydi ve bunu kesinlikle birgün kanıtlayacaktı.
Yerdeki su akan hortumu alıp,kendine doğrulttu ve omzundan aşağıya akarak tüm bedenini ıslatmasına izin verdi.Beyaz gömleği yavaşça şeffaflaşırken,üstüne yapışıyordu.
Sehun ne yapmaya çalıştığını anlamamıştı.Fakat pembemsi meme uçlarının yanında kendini belli eden yara izleri belirdiğinde Luhan'ın ne anlatmaya çalıştığını kestirdi.Kırmızı çiziklerin altında çürümüş gibi duran siyah izlere dikkat kesildiği sıra Luhan'ın sesi onu uyandırmıştı.
''Ben yerimi hakkımla aldım.Takım kaptanı yüzünden neredeyse ölüyordum.Oyun oynamayı keste bana yardım et Kris yoldaş.''
''Sersem ona dinlen dedin,benden ne yardım istiyorsun.!Aishh git başımdan.''
Kris sigarasını içip deterjanlı baloncuklarını patlatmaya devam ederken Luhan leğenden ayaklarını çıkarıp ona vurmamak için kendini zor tutuyordu.
Sehun birbirlerini yemeden önce oturduğu taşın üstünden kalkıp Luhan'ın yanına gitti.Leğenin içindeki büyük kahverengi ıslak örtüyü tutup çıkardı.
''Çevir bakalım.''
Luhan ilk önce reddetmek istesede Kaptan'ın her dediğini emir bilen bir asker olarak çok düşünmeden denileni yaptı.Yeri geldiğinde sert ve acımasız olan bu asker,Kaptan'ının yanında adeta bir kedi kadar masumlaşıyordu.Bunu kendisi de farketmişti.Tek temennisi bunu Sehun'un anlamamış olmasıydı.
Lu,Sehun'un da yardımıyla suyunu sıkıp duruladığı örtüyü asmak için eline aldı.O sırada aşağıda kopan gürültüyle birden durdu.Üçüde birbirlerine kısa süreliğine bakış atıp terasın ucuna geldiler.Aşağıya doğru kafalarını uzattıklarında iki dallamanın,Sehun'un o çok sevdiği büyükannesine sataştıklarını gördüler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SECRETLY GREATLY (은밀하게 위대하게) [ASKIDA]
FanfictionKuzey Kore'den üç ajan. İki sene önce görevi için geldiği kasabada deli rolünü oynayan Teğmen Oh Sehun. General bir babanın oğlu olmasına rağmen herşeyi kendi gücüyle başarmaya çalışan Kris. Ve 13 yaşında kendine örnek alarak yetiştiği kaptanın peşi...