12

413 27 90
                                    


Uzun bir süredir yb atmıyorum beklettiğim için kusura bakmayın. Fazla okuyucu olmayınca yazarken isteksiz oluyorum o yüzden uzun bir ara verdim.💔

İyi okumalar...




Resme saatlerce baktı ne anlam taşıyor olabileceğini düşünüp duruyordu. Erika dikkatle defterdeki çizime bakan Reika'ya bakıp göz deviridi "Reika sencede biraz abartmadın mı alt üstü bir sembol işte" dedi defterden kafasını kaldırmayan kıza. Erika sonunda defteri onun elinden çekip "Hadi gel dışarı çıkalım" dedi sıkılgan bir şekilde. Reika defteri arkasına saklayan Erika'ya bakıp "Ya kötü birşeyler olursa" dedi. Erika göz devirip "Hadi ama gezmeyi de boşver biraz uyumalısın göz altların sarkmış" dedi gülerek. Sonra bir anda sinirli bir şekilde "Zaten gece şunların gülüşlerinden uyuyamaz hale geldik" dedi. Reika gülerek "o zaman ben biraz uyuyayım annecim" dedi ve Erika'nın yanağına küçük bir öpücük kondurup yatağına zıplayıp sıkıca yorganına sarılırken çoktan gözleri yorgunlukla kapanmış ve uykuya dalmıştı. Erika'da defteri çalışma masasına bırakırken odadan sessizce çıktı.

Koridorda gezerken bir odadan kıkırtılar geliyordu. Hangi oda olduğunu anlamaya çalışırken durdu. Ardından kıkırtıların yükseldiği kapıya eli giderken elini geri çekti. İçinden 'banane neyse ne' dedi ve sonunda koridorun ucundan kapıya yöneldi ve dışarı çıktı. Temiz havayı ciğerlerine çekerken evi çevreleyen koca ağaçlara bakıyordu. Uçabilir miydi acaba diye düşünmeden edemiyordu. Ya birşey olursa. Hemen önünde durduğu koca ağaca bakıp sonunda uçmaktan vazgeçip tırmanmaya başladı. Ağacın dallarına tutunarak yavaş yavaş çıkmaya başladıkça ormanın ardındaki manzara biraz olsun göz önüne seriliyordu. Ayağı ara sıra ağacın gövdesinden kayarken hızlı refleksleri düşmesini engelliyordu. Tırmanmaktan yorulunca ağacın kalın dalına otururken kafasını yukarıya kaldırdı. Tırmanamadığı yüksekliğe birkez daha bakarken kafasını manzaraya çevirip aşağıya fazla bakmamaya çalıştı. Güneş yeni batmaya başlamışken turuncu rengi her nesnenin üstünde parlıyordu. Ve ağaçların ilerisinden gelen atlılar da dahil. Erika gözlerini kırpıştırıp yutkunurken olabildiği tüm hızıyla ağaçtan inmeye başladı. Bir yandan da soluk soluğa bağırıyordu. Kapıdan ilk Ouzou hızla çıkarken Erika hala ağaçtan inmeye çalışıyordu.

"Erika orada ne yapıyorsun!?" Dedi Ouzou hızlıca ağaca doğru koşarken.

Sonunda diğerleri de çıkarken Ouzou toprağı yükseltip zemini Erika'nın basabilececeği noktaya kadar getirdi. Erika kendini toprağa bırakırken toprak yavaşça sinerek eski halini alırken Erika heryeri toprak olmuş şekilde "A-atlılar geliyor buraya doğru" dedi.

Bunu demesinin ardından evin etrafında yığınla silahlı kişiler belirdi. Evin etrafını çember şeklinde saran tamamen siyaha bürünmüş bu kişiler silahlarını doğrulturken aralarından biri konuştu "Ya teslim olursunuz ya da burayı sizin kanınızla boyarız" dedi "emin olun bunu yapmaktan asla çekinmeyiz Prensesimiz" dedi Reika'ya bakarken.

Reika alayla bakarken "Bunu sevgili Kralımız komut etmiş olamaz dimi? Bu kadar alçalamaz en azından!?"

Muhafız alayla "Kral ne emrederse uymak zorundayız. Ama merak etmeyin yüz karası Prensesimizi öldürecek değiliz."

Reika sinirle onlara doğru giderken Kota bileğinden tutup muhafızlara yöneldi. "Bence buradan bir an önce gidin çünkü sizin cesetlerinizi burdan temizlemek hiç eğlenceli olmaz." Dedi.

Muhafız sinirli şekilde Kota'ya bakarken "ilk onu yakalayın o dilini kesip köpeklere atacağım çünkü" dedi.

Kota'nın gözleri alev alırken Ryuji onu durdurdu "Kota ormandayız hepimizin kül olmasını isemiyorsun heralde" dedi.

Kota elini sinirli bir şekilde çekerken muhafıza doğru yürüyordu muhafızlar silahlarını Kota'ya çevrirken Kota elinde beliren ateşli kılıca muhafızlara doğrultup "hanginizden başlayayım?" dedi.

Muhafızlar komut ile Kota'nın üstüne giderken herkes savaş halindeydi. Kota elindeki ateşli kılıçla muhafızlara acı darbeler savururken Tagi çoktan klonları ile Kota'nın peşindeydi. Auto devasa bir canavara dönüşürken muhafızlar korku ile geri çekilmeye başlamıştı bile.

Ouzuo toprak ile adeta acı bir dans ile mezar oyuklarını hazırlamıştı. Cesetler oyuğu doldururken muhafızlar korku ile kaçmıştı. Auto insan haline dönerken ağzındaki kanı tükürerek hızla Shou'ya baktı.

Shou Erika'nın yanında dururken Auto ona bakmasını bekledi ama Shou yere bakıyordu. Kendi kendine çok mu korkunçtum diye düşündü. İnsanların kafasını koparırken Shou'yu kendinden mi soğutmuştu yani.

Etraf kan gölüne dönerken Ryuji kokmaya başlayan cesetler ile "Buradan bir an önce gidelim" dedi.






Sizi seviyorum..🤗

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 18, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ɓℓαcк Aηgєℓ𝓟𝓸𝔀𝓮𝓻Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin