Tanıtım

19 2 2
                                    

Hikayeyle ilgili ilk izlenimleriniz? Yorumlarda buluşalım! 

 Siz hiç önceden kınadığınız şeyleri daha sonra kendiniz eyleme geçirdiniz mi? Ben yaptım. Aman, herkes yapmıştır canım. 

Elimde orta boy bir bavul, sırtımda en pahalı markalardan birine ait olan çantam, aileme kapıyı çarpıp çıktım. Halbuki ablam aynısını üç yıl önce yaptığında 'Aa, delinin zoruna bak hele.' dediğimi çok net bir şekilde anımsıyorum dostlarım. 

Ama ben nerden bilebilirdim ki, içimde saklı olan bu arzunun tavan yapacağını ve beni bir delilik yapmaya iteceğini. Neyse bir tanışalım değil mi önce, 'Tanıtım' bölümündeyiz sonuçta. Kusura bakmayınız efenim. Zatınız, Eftalya Valeria Karsuhan. Lakin bana bundan sonra Alya diyeceksiniz ballı çöreklerim anlaştık mı? 

Evet, evet duyuyorum. Sizde aynı üç yıl önce benim ablama dediğim gibi 'Aa delinin zoruna bak hele.' diyorsunuz. Fakat yaptığım her şeyin bir sebebi var canlarım, yakında öğreneceksiniz zaten. Kısaca özet geçmek gerekirse başıma her gelen mensup olduğum aile yüzünden. Ve bu ailenin karmaşık bir hikayesi var. Biz doğmadan çok öncelere dayanıyor bu acıklı hikaye. Hazırsanız derin bir nefes alın çünkü anlatmaya başlıyorum. 

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde Karsuhan ailesi Türkiye'de hüküm sürermiş. Bu aile oldukça varlıklı ve başarılıymış.İtalya'da yapılan dokumacılık ve ihracat işlerinin iyi gitmesiyle, sahip oldukları şirketin bir ayağını Milano'da kurmak istemişler. Başına da ailenin ortanca oğlu Necdet Karsuhan'ı yollamışlar. Azize Karsuhan'ın (yani babaannemin) deyişiyle de Necdet Karsuhan iş yapacağı yerde gidip 'elin gavur kızına' aşık olmuş. Karsuhanlar ilkel derecede bağlı oldukları gelenekler dolayısıyla ve paşa kanından geldiklerini iddia ettikleri için oğullarının Türk olmayan biriyle evlenmesini onaylamamışlar. Hatta ve hatta eğer o kadınla evlenirlerse saf Türk kanlarının bozulacağını söylemişler. (Geri kafalılıkta son nokta, ben de farkındayım muhterem okurlar.) 

Neyse velhasıl babam, dinlememiş kimseyi. Böylece Necdet Karsuhan ile Isabella Bianchi dünya evine girmişler. Babam ise evlatlıktan reddedilmiş, aileyle tek iletişimi de İtalya'da ki şirketin başında olması dolayısıyla gerçekleşen resmi konuşmalar olmuş. Annemle babam evlendikten iki yıl sonra ablam doğmuş, Laden Martina Karsuhan. Ablamdan üç yıl sonra da ben.

İşte bir zindandan ve kafesten hallice hayatımız da böyle başlamış. Daha sonraları babam İtalya'da adeta kendi imparatorluğunu kurmuş. Oldukça varlıklı ve saygı duyulan birisi haline gelmiş. Karsuhanlar ise ablamla benim doğum günlerimizde belli bir yaşa gelene kadar çekler yollamakla yetinmiş.Onu da bir süre sonra bırakmışlar zaten.

Daha yakın yıllara ulaşmayı başarabilirsek şunu söyleyebilirim ki bu karmaşıklık burada son bulmuyor. Üç yıl kadar önce, ablam evi terketti. Bir daha okumanıza gerek yok. Evet, evi terketti. Ve nihayet günümüze gelirsek ablamı yaptığı için delicesine eleştirdiğim bu eylemi resmen ben de gerçekleştirdim. EVET, BEN DE EVİ TERKETTİM!

Şu an da Milano'dan İstanbul'a uçmakta olan bir uçağın cam kenarına konuşlanmış, sizlere bunları anlatıyorum. Elimde yeni hatlı telefonum ve sırtımda içi oldukça para yüklü olan bir çanta var.( Eh, delirdik dediysekte çulsuz başka ülkelere gidicek kadar delirmedik. Karsuhan soyad olmaktan başka bir işe daha yaradı çok şükür.) Saat sabaha karşı üç civarları ve ben yaşadıklarımın yorucu etkisine rağmen, hayallerime doğru uçmanın sevinci içerisindeyim.

"Sayın yolcularımız, lütfen kemerlerinizi bağlayınız. Uçağımız Atatürk Havaalanına ve hikayeyenin tam ortasına iniş yapmak üzere alçalacaktır." 

Ben geldim! Ee, sen kimsin?

Şimdi eğri oturalım, doğru konuşalım süslü okurlar. Bu uygulamaya sürüklendiğimde kaç yaşındaydım inanın hatırlamıyorum. Ergenliğin zirvelerini yaşarken yazmaya çalıştığım birkaç başarısız hikaye denemesi de olmuştu hiç yalan söylemeye gerek yok. Bence Wattpad'in ortamında bulunan her genç illa ki üç beş bir şeyler yazmayı denemiştir. Birbirimizi hiiç kandırmayalım. Neyse, uzatmayalım. Uzun yıllardır kıdemli Wattpad okuyucusuyum. Altı tane nobel ödülüm, çok sayıda tezim var bu alanda . Bu yıllar içerisinde hep yazmak istediğim kurgular vardı ve inanın bana çook uzun süredir bunları düşünüyorum. Özellikle de bu kurguyu. Umarım beğenirsiniz. Çok da uzatmıyorum çünkü dediğim gibi yılların okuyucusuyum, az mı okumadan geçtim bu açıklama kısımlarını yazarların yakarışlarına rağmen?

Sevgiyle kalın.

Kaç, Kaçabildiğin Yere Kadar!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin