|8|

704 58 5
                                    

Medya çok güzel değil miii??♥️♥️

Sarah'la birlikte eve gelmiş annemin bizim için hazırladığı masaya oturmuş kahvaltı ediyorduk.

Bir yandan da içim de ki umutsuzluğa çare aramaya çalışıyordum. Çünkü kehanetten nasıl kurtulacağımızı hala çözememiştik.

Ahh her neyse.

Biz yemeğimizi yerken annemin bize imalı bakışlarını es geçmeye çalışıyordum. Pek umursadığım söylenemez ama aynı şeyi Sarah için söyleyemeyecektim.

____________

Kahvaltımızı etmiş odam da oturuyorduk. Artık pes etmiştim. Hiç bir şey bulamıyorduk çünkü.

"Hey Jeongguk"

"Ne var?"

"Hödük"

"Efendim prenses hazretleri"

"Her neyse. Artık bir şeyler düşünmemiz gerekmiyor mu sence?"

"Ne düşüneceğiz acaba...bütün yollar kapalı, yok bir çıkış. Mecburen bu sırrı bir süre saklamak zorundayız."

Bana umutsuzca baktı.

"Haklısın ,hiç umut yok."

Sessiz geçen bir kaç dakikanın ardından, odasına geçmek için yanımdan ayrılmıştı.

Ben de bu vakitte ne yapacağımı sorguluyordum. Normalde olsa kitaplara gömülürdüm. Ama Sarah' tan sonra çok şey değişmişti.

Nedensiz bir şekilde kendimi onun çekimine kapılmış gibi hissediyordum. Bu olabilir miydi?

Ondan hoşlanıyor olabilir miydim?

Tam bilmiyorum ama ona anlamlandıramadığım bir şekilde duygular beslediğimi biliyordum.

Aklıma bir anda Sarah ve Benim kitabım geldi. Kitabı elime aldığımda bir kaç sayfasının dolu olduğunu gördüm.

Okumaya başlayınca bunların bizim yaşadığımız olaylar olduğunu anladım. Doğru ya kehanette bu da vardı...

Aslında bir yandan pişman değildim. Sarah' la tanışmak benim için iyi olmuştu.

Asosyal bir cadıydım ben. Diğer cadılarla bağlantım olmazdı.

Kim bilirdi ki bir insanla çok iyi anlaşacağımızı.

Ben düşüncelerimle boğuşurken içeri babam geldi.

Düşünceli görünüyordu.

"Oğlum seninle konuşmak istediğim şeyler var."

"Ne gibi baba."

"Mesela cadılar ve insanlar hakkında.'

Dediğinde yutkunmuştum. Biliyor olabilir miydi?

"Bak oğlum bunu bilmiyorsun ama bizim soyumuzdan olan insanlar da var."

"Ne demek istiyorsun baba."

"Akrabalarımız Jeongguk. Bazıları insan."

Sinirlenmiştim. Neden şimdi haberim oluyordu?

"Benim bundan neden şimdi haberim oluyor?"

"Cadılar konseyi söylemememi istemişti de ondan. Ben de biliyorum sana veya annene söylemeyi."

"Ne yani annemde mi bilmiyor?"

"Sana söylemeden önce konuştuk."

"Yani bu da demek oluyor ki sen yarı insansın."

"Evet oğlum."

"Peki baba. Beni biraz yalnız bırakır mısın? Bu konuyu sonra ayrıntılı bir şekilde konuşuruz."

"Tamam oğlum."

Deyip kapıyı kapatarak çıktı.

Aslında böyle olması şansıma olabilirdi belki.

Belki de kehanetten kurtulabilirdik.

Peki ben kurtulmak istiyor muydun? Belki Sarah'ı bir daha göremeyektim?

Peki bunun için ölüme değer miydi?

Değmezdi....

Eveeett sözümü tuttum biraz geç oldu ama..

Sonuçta gece yazdım.

Neyse ben gidip uyuyayım yuhum var.

Görüşürüz

사랑해♥️

𝗞𝗲𝗵𝗮𝗻𝗲𝘁 || 𝓙𝓮𝓸𝓷 𝓙𝓮𝓸𝓷𝓰𝓰𝓾𝓴Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin