Medya müq jsjdjd
"Wake uuuupp Waaakkkeee uuupp"
Jin hyung yine erkenden uyanmış ve kahvaltıyı hazırlamış olmalı ki bizi uyandırmaya çalışıyordu. O borazan gibi sesinden sonra uyansam da yatmaya devam ediyordum.
En son üstümde ki yorgan çekilince Jin hyunga söverek yataktan kalktım.
Aklıma bir anda gördüğüm rüya gelince bütün yorgunluğum gitmiş korkak bir yüz ifadesine bürünmüştüm.
Cidden...o rüya ne kadar da gerçekçiydi...
Ben.....cadıydım? Annem ve babam da?
Peki Sarah? Onu tanımıyordum. Hayatımda hiç görmediğim bir kızı rüyamda görmüş ve ona aşık olmuştum.
Peki o kız gerçek dünya da da var mıydı? Yoksa sadece hayal ürünü müydü?
"Hadi Jungkook, seni kahvaltıya bekliyoruz bugün pratik yapmamız lazım biliyorsun."
Namjoon hyungu başımla onaylayıp yataktan kalktım. O da odadan çıkınca üstüme düz bol bir tişört giyip altıma da bol bir eşofman çektim.
Saçlarımı da tarayıp düzeltince odadan çıkıp merdivenlere yöneldim.
Mutfağa girdiğim de herkesin beni beklediğini gördüm. Normalde Suga hyung bu kadar erken kalkmazdı?
Masaya otururken dalga geçmek manasında sordum.
"Noldu Suga hyung, bugün erken kalkasın mı geldi."
Deyip çarpık bir gülüş attığımda bana öldürücü bakışlarını gönderip konuştu.
"Hayır, sen geç kaldın. Uyanmana rağmen yarım saat seni bekledik. Abartmıyorum."
Deyip saatini gösterdiğinde gerçekten yarım saatin ben düşünürken geçtiğini fark ettim. İyi de ne ara?
Ben saate şaşkın bakışlarımı atarken J-hope hyung endişeyle sordu.
"Jungkook iyi misin? Bugün tuhaf görünüyorsun. Rengin solmuş. Hasta mı oldun.?
Hasta olmamıştım. Ama sanırım gördüğüm rüyanın etkisinde kalmıştım.
Bu rüyayı onlara anlatmalıydım.
"Hayır hyung hasta falan olmadım. Ama çok etkili bir rüya gördüm."
Herkes yemeğini yerken bir yandan beni dinliyordu onlara 1 aylık gibi gelen ama aslında 7 saniye süren rüyamı anlattığım da herkes şaşırmıştı.
Jimin hyung ciddiyetle
"Sakın rüya da gördüğüm bir kıza aşık oldum falan deme.."
O öyle deyince kendimi kötü hissetmiştim. Ama olmuştu işte...
______________
Sarah' dan...
"Kızım kalksana. Aaa hala yatıyor şuna bak. KIZ KALK!!"
Yataktan söverek kalktım.
"Ne anne ya ne bağrıyorsun borazan gibi."
Annem terliğini eline aldığı zaman elimi ağzıma götürüp fermuar işareti yaptım ve şirince gülümsedim.
Yani ben şirin varsayıyordum...
Annem bana yüzünü buruşturarak baktı ve terliği elinden yere attı. Terliğini ayağına geçirince yüzünü tekrardan bana çevirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝗞𝗲𝗵𝗮𝗻𝗲𝘁 || 𝓙𝓮𝓸𝓷 𝓙𝓮𝓸𝓷𝓰𝓰𝓾𝓴
FanfictionO bir cadıydı. Peki bir kehanete kurban gidip bir prensesle kaderlerini birleştirebilir miydi?