11-Sadece Arkadaş

142 9 9
                                    

"Reina..."

Gözlerimi kırpıştırıp olanları idrak etmeye çalıştım. Karşımdaki kişi... annem miydi?

Hayır... hayır... Benim zaten bir annem vardı. Beni seven, büyüten, bana annelik yapan biri vardı. Şimdi kızıl saçlarımı kendisinden aldığım, göz altları kırışmış kadın bana bakıp kızı olduğumu söylüyordu.

Ama onun aradığı kaybettiği kızı Reina'ydı, terkettiği Robin değil...

Kadın dizlerinin bağı çözülünce kendinden geçti ve ben koşup onu yakalamasaydım yere yapışacaktı. Ellerim titreyerek dehşetle ona baktım. Kollarımdaki bu kadın... benim...

Leon koşup zayıf kadını elimden aldıktan sonra kanepeye yatırdı ve yanıma döndü. Dizlerimin üstünde yere çökmüştüm. Kalbim küt küt atıyor, ellerim titriyordu. Yanaklarımın her üzüldüğümde olduğu gibi kızardığını hissedebiliyordum. Leon karşıma geçti ve elleriyle omuzlarımdan tuttu beni.

"Robin, iyi misin? Biliyorum, böyle karşılaşmamalıydınız."

Gözlerimden akan yaları silmeye çalışarak "İyiyim." dedim. "Eve gitmek istiyorum."

Loki de yanımıza çöküp elleriyle yüzümü kavradı. "Onunla konuşmalısın."

İkisinin de ellerini ittim. "İstemiyorum, ben asla onun kızı olamam. Onun için, sizin için... sadece Reina'nın bir hayaletiyim. Hepinizin hayatından çıkacağım."

"Yapma," dedi Leon. "Kırgın olduğun için söylüyorsun bunları. Sen bizim-"

O anda Loki ciddi bir ifade takındı. "Kaçacak mısın?"

Burnumu çekip ona tuhaf bir ifadeyle baktım. "Ne?"

"Peki, belki de annen ile karşılaşmaya hazır değildin ama, artık seni gördü. Şimdi buradan gitmen sadece işleri senin için daha da zorlaştıracak. Ayrıca, bir daha hayatımızdan çıkmak ile ilgili bir şey söyleme. Bir insan nasıl arkadaşına böyle bir şey söyler?"

"Arkadaş..." sanki bu kelimenin anlamını hatırlamaya çalışıyordum.

Gülümseyip çocuk severmişcesine başımı okşadı. "Hadi kalk yüzünü yıka. Sonra da seni annenle tanıştıralım. 'Ta-da! Aslında bir kızınız daha var. Bir alana bir bedava kampanyası vardı, size söylemeyi unutmuşuz. Paketiniz 16 yıl kadar gecikmiş!' Çok sevinecek."

İstemsizce gülüp ayağa kalktım. Belki de hayata Loki gibi bakmalıydım. Her şey düzeltilebilir...

Yüzümü yıkarken hala kalbim küt küt atıyordu. İçeride çocukların annemi uyandırdıklarını duyunca bu çarpıntı hızlanmaya başladı. Tuvaletten çıkmaya korkuyordum. Elim kapı kolunda kalmıştı. Bir türlü kapıyı açacak gücü bulamıyordum kendimde.

Gözlerimi kapatıp içimden saydım. 1, 2, 3...

"Ve on."

Gözlerimi açıp kapı kolunu çevirdim ve içeriye girdim. Annem karşımda oturmuşken öylece dikiliyordum orada. Leon'a bir şeyler soruyordu. Beni birkaç saniye sonra gördü.

Gözlerimiz buluştu, ağlamaya başladı. Hüngür hüngür. Ve hızla ayağa kalkıp bana doğru koştu. Beni kollarının arasına aldığında ona karşılık verememiştim bile. Titriyordu, aynı benim gibi.

Ama ben onun kızı değildim, Reina değildim... Onu boşuna umutlandırmıştım. Hayal kırıklığına uğrayacaktı.

Geri çekilip yüzüme baktı.

"Robin..."

Gözlerimi kırpıştırdım. "Ne?"

O ise hala ağlıyordu. "Özür dilerim... özür dilerim... özür dilerim... Seni hiç unutmadım. Yemin ederim unutmadım. Ama geri döndüğümde sen yoktun... Bir anne evladını nasıl unutabilir ki? Nasıl? Her gün seni düşündüm... Her gün pişman oldum...her gün... her gün kendimden nefret ettim."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 01, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KIZILÖTESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin