Tanıdık geliyor
Sabah olduğunda annem sayesinde uyandım. Sürekli geç kalacağımızı söyleyip duruyordu.
Mutfakta bir şeyler atıştırdıktan sonra çantamı hazırlamıştım. Üzerime bol bir şort giyip, üzerine de kısa kollu, yine bol bir tişört giymiştim. Tişörtümün bir kısmını şortumun içine tıkışdırdım. Başıma siyah bir gazeteci şapkasını ters çevirerek taktım. Olmazsa olmaz küpelerimi de takarak aşağıya indim. Arabanın içinde beni bekleyen annemin yanındaki koltuğa oturdum.
"Valerio, yüzme hocanı gördüm, çok yakışıklı. Bence yüzmeyi onun sayesinde seveceksin." diye lafa atılan annem anında bana göz kırpmıştı. "Of, anne of." Emniyet kemerimi takarak yolu izlemeye başladım. "Yakın mı?" Onaylayan mırıltılar çıkararak direksiyonu çevirmişti. Biraz daha ilerledikten sonra durmuştu. "İn bakalım." Arabadan inerek içeriye girdim.
"Merhaba, ben Kim Taehyung. Jeon Jungkook'un yeni öğrencisi." Kız başını onaylayarak sallamış ve eliyle arkamı göstermişti. "Şuradan girin, oradaki havuz." Gülümseyerek "Teşekkürler." dedim ve havuza emin adımlarla ilerledim.
Şapkamı düzelterek içeriye girdim. Kapı sesiyle tüm gözler bana dönmüş, hepsi bana bakmaya başlamıştı. Adımlarımı onlara doğru yönlendirmiştim.
"Kim Taehyung? Gözlerini kısarak bana bakıyordu. Aynı zamanda ben de onu inceliyordum. Çok yakışıklıydı. Tanrım, yüzü neden bu kadar tanıdık geliyordu? Onu daha önce gördüğüme emindim. Acaba alışveriş merkezinde mi görmüştüm?
"Evet benim." Şapkamı çıkarıp çantama koydum. "Soyunma odasına git ve üstünü değiştir. Geç kaldın zaten." Başımı sallayarak gösterdiği yere gittim. Hızlıca üzerimi değiştirerek güzel fiziğimle havuza dönmüştüm. Beni bekliyorlardı sanırım. Bir kaç kişi suya girmişti. Ben yüzmeye dair tek bir şey bile bilmiyordum.
"Bu günlük kendiniz çalışın arkadaşlar." Daha sonra eliyle beni işaret etmiş "Bu gün sana temel hareketleri öğreteceğim. Suya gir." Dediğini yaparak onu beklemiştim. Ardından bir kaç alet getirerek beni çalıştırmaya başlamıştı.
"Daha önceden yüzmeye gittin mi? Baya esneksin." Ona dönerek konuştum. "Hayır. Ama voleybolda iyiyimdir. O yüzden esneğim." Anladığını belirterek yeni hareketi öğretmeye çalışıyordu. "Lütfen biraz dinlenebilir miyim?" diyerek suyun üzerinde yatmıştım. "Peki, biraz dinlen."
Suyun üzerinde yattıktan sonra, bacaklarımı suya sarkıtacak çekilde havuzun kenarına oturdum.
"Selam." Yanıma bir kız oturmuştu. Sahte bir gülümseme sunarak "Selam." dedim. Kız şaşırmış bir şekilde bana bakmıştı. "Nerelisin? Seni Koreli sanmıştım." Gülerek "Hayır, yarı İtalyanım." dedim. "Lens kullandığını falan düşünmüştüm. Bu arada ben Sooyoung ama Joy derler." diyerek elini uzatmıştı. "Taehyung." diye karşılık vermiştim. Diğer adımı söylememe gerek yoktu.
"Tamam yeter çok dinlendin Taehyung." Başımda yüzme hocam dikiliyordu. "Sonra konuşuruz Taehyung." Sooyoung'un dediklerini umursamayarak arkamı dönmüş ve omuz silkmiştim. "Hiç uğraşamayacağım seninle." Jungkook dediklerime gülmüş ve suya girmişti. Dişleri çok tatlıydı. Bütün karizmasını götürüyordu resmen.
Dersimiz bittikten sonra soyunma odasına girmiştim. Diğerlerinden geç bitirmişti dersimizi. Çıkardığım kıyafetleri tekrar giyerek çıkmıştım. Çıktığımda annemle Junkook'u konuşurken bulmuştum.
