Okul bitip eve geldiğinde esmer oğlan kendini derslere vermeye çalışıyordu. Kalbi deli gibi çarptığı için bütün çalışmasına mani oluyordu. Bir saati aşkın süredir çalışmak üzere oturduğu masada düşünüp duruyordu.
Yönelimini üçüncü sorgulayışıydı.
Ve bu sahiden sinir bozucuydu.
Daha evvelden ilişkisi olsa da kısa sürmüştü. Kızlardan hoşlandığını düşünüyordu. Böyle düşünüyordu çünkü sevgilileri hep kızdı. Erkeklerden hoşlanması için bir nedeni yoktu. Onlara bakınca penisinde hareket olmuyordu.
Ama kızlarda da olmuyordu.
Cinsel hayatının sönük olduğu aklına geldi. Jongin, dersleri yüzünden ilişki konusunda tam bir salak gibi davranmıştı. Ona yaklaşan kızlara bakmadan reddetmiş ve tekrar düşünme ihtiyacı hissetmemişti.
Belki de bir kız arkadaş edinmeliydi. Ona yazan onlarca kız vardı ama çekindiklerinden ötürü alelade açılamıyorlardı bile. Bazen dolabına yiyecek ve notlar koyuluyordu bazen de bunları masasının üzerinde buluyordu.
İlk işinin bir kız arkadaş yapmak olmasını aklına not etti.
Nihayet kendini derse verebildi.
*******
Jongin dolabını açtığında kutuları ittirmeden içindekileri açıp baktı. Sınıftaki bazı kızlar ona bakıyordu.
Jennie.
Kızın dolabına koyduğu notun üslubunu beğenmişti. Denemeye değer diye düşündü. Jennie'nin ismini birkaç kez sınıfta duymuştu. Sırasına oturduktan sonra boynunda bile belli olan kızarıkları için kıza güldü.
"Jennie sen miydin?"
Kız aniden arkasını döndü. "Evet... Yani benim. Bir şey mi olmuştu?"
Elindeki notu gösterdi. "Teşekkür edecektim. Hoşuma gitti."
"Ha?" Kızın yanakları kıpkırmızı oldu. "Ben şey... Önemli değil." Başını eğmişti.
"Ne zaman koydun haberim yok ama hala aynı duygular içindeysen..." Sandalyesinde geriye yaslandı. "Çıkabiliriz."
"Sen ve ben? Çıkacak mıyız?" Sesi titriyordu.
Başını salladı.
Kız gülümsediği sırada sınıfa Kyungsoo girdi.
Jongin'in sırasının üzerine bir lolipop bırakıp gülümsedi. Kendi ağzında da bir tane vardı.
"Ne yapıyorsun yine..?" Jongin bıkkın bir ifadeyle sormuştu.
"Hiç." i'leri uzatarak söylemişti. "Afiyet olsun sabah şekerim." Sırasına oturup bacak bacak üzerine attı. Keyfinden geçilmiyordu bugün. Keyifli olması Jongin'in sinirini bozmuştu çünkü gece kendisi birkaç kere uyanmış ve düzgün bir uyku çekememişti.
"Delidir, ne yapsa yeridir." Jennie içinden geldiği için kısık sesle söylese de Jongin bunu duyup gülmüştü.
"Öyle."
Kız yüz bulduğu için gülümsemesini genişletmişti. Jongin'le konuşabildiğine ve hatta sevgili olduğuna inanamıyordu hala. Durduk yere hislerini kabul etmesi akıl alır şey değildi. Bu işin içinde bir bit yeniği olduğunu düşünse de aşk sarhoşluğu daha baskındı. Jennie akıllı bir kızdı, bu sarhoşluğu geçince olan biteni sorgulayacağından emindi.
Öğretmen sınıfa girip ders anlatmaya başladığında Kyungsoo inat edercesine Jongin'in gözlerine bakıyordu. Uzun oğlan üzerindeki bakışları hissediyor ve rahatsız oluyordu. Bu dersin hocası sıkıntılı bir tip olduğu için ve dersten kalma korkusu olduğundan onu kışkırtan bakışlara aldırmadı. Teneffüs geldiği vakit alırdı onun hesabını.
