#6

54 10 9
                                    

Siktir, ne yaptım ben?

Kyungsoo, tırnağını kemiriyordu. Babasının ona nutuk çekmesini dinliyor değildi.

Ona itiraf ettim! Herkesin önünde! Artık bana dokunmayacak, vurmayacak ve... Siktiğim duygularıma engel olamadığıma inanamıyorum.

"Kulağını aç ve beni dinle. Gidiyorsun, bu okuldan ve ülkeden. Eğitim hayatının kalanını İrlanda'da geçireceksin. Eğer bir gün bir baltaya sap olur da dönersen kalmana izin veririm. Dersen ki 'Benden bir halt olmayacak!'..." Babası onun önünde eğildi ve ellerini masaya yasladı. "Kimliksiz olarak yaşarsın, ne yaptığın umurumda olmaz. Duydun mu?"

Aklı dolu olduğundan ötürü sadece başını sallayıp çıktı. Ne dediğini anlamamıştı bile. İrlanda? Sürgün yeri orası olmalıydı. Zaten Kim Jongin her şeyi öğrendikten sonra ona bakacak yüzü olmayacaktı. Herifin homofobik olup olmadığını bile bilmiyordu ve bir iki öpüşmeye bu anlaşılacak bir şey değildi.

Otobüse bineceği sırada kolu çekildiği için adımları aksadı ve yere düşecekken yüzünü henüz gördüğü kişi tarafından beli kavrandı.

Kim Jongin.

Kendini geriye çekti.

"Hiç dövülecek havamda değilim, kusura bakma." Bakışlarını ondan çevirdi. Utanıyor gibi hissediyordu.

"Dövmeyeceğim zaten. Hesap vermen gerekmiyor mu? Konu benim neticede." Bakışları sinirli olan esmer, Kyungsoo'nun cevabını beklemeden onu çekiştirdi.

"Bekle. Gelmek istediğimi söylemedim!" Kolunu ondan çekmeye çalışırken sahip olduğu gücü veyahut tekniği kullanmamaya çalışıyordu. Esmer oğlana zarar vermek istemiyordu.

Sırtı sert bir şekilde duvara çarptığında bir anlığına da olsa nefesinin kesildiğini hissetmişti. Gözlerini belerterek esmere baktığında sinirli gözlerle karşılaşmıştı.

"Dökül. Bunca zaman amacın neydi?"

Kendini biraz olsun toparladıktan sonra öksürdü. Başını başka yöne çevirdi. "Amacım falan yok."

"O gösteri neydi o halde?" Esmer olan sırıttı. "Sahiden kafayı mı üşüttün?"

"Evet. Kafayı üşüttüm. Tüm okulun derdi buydu, ben de kırmayayım dedim üzülürler falan... Sonunda kaybettim beynimi. Hehe." Heyecanla konuştuktan sonra etrafa bakındı. Bu konuşmanın uzamasını istemiyordu.

"Kyungsoo Kyungsoo..." Esmer, avucunu Kyungsoo'nun yanağına yasladı. "Benden mi hoşlanıyorsun?"

Soo yutkundu. Kalbi hızla çarparken gözleri büyümüştü.

"Ne... Ne demek istiyorsun? Senden neden hoşlanayım ki? Deliyim ben, ne yapsam yeridir Kim Jongin. Gözünde fazla büyütüyorsun."

"O halde..." Boştaki eli Kyungsoo'nun kalbini buldu. "Buna tepkisiz kalarak benden hoşlanmadığını kanıtla."

"Ne? Neye tepkisiz-"

Dudağında hissettiği sıcak dudaklarla gözleri kocaman açılırken ilk kez sevdiği insan tarafından öpüldüğünden ötürü kalbi ciddi anlamda coşmuştu. Dengesini kaybetmemek için duvara tutundu.

Jongin geri çekildiğinde şaşkınlıkla bakıyordu. Gerçek olabileceğine ihtimal vermese de avcunun altında hızla çarpan kalp bir kanıttı.

"Sen cidden..."

Kyungsoo yutkunarak gözlerini kapattı. Esmerin iki elini de indirirken kendi elleri titriyordu. "Kusura bakma. Yakın zamanda gidiyordum zaten o yüzden şey ettim. Söyledim. Yani... İstiyorsan beni dövebilirsin. Sesimi çıkarmam, seni çıldırtmadan öfkenim geçmesini beklerim ve... Ve beni bir daha görmezsin. Tamam mı? Gerçekten üzgünüm." Titreyen bedenine hakim olamamasına ek bir de sesi kısık ve güçsüzdü.

Bum and CrazyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin