chapter eleven-veda

580 29 342
                                    

Burcu ve Kemal o gün uzun,sağlıklı,huzurlu bir hayatı birlikte yaşamak için 'evet' demişlerdi.
Işık o gün güldü,çok güldü.
O gülünce Sinan da güldü,Işık'ın kalbinde başkasının olduğunu unuttu bir günlüğüne.Yıllar sonra ilk kez birbirlerine sadece 'nasılsın?' demiş olsalar bile,bu Sinan'ı mutlu etmeye yetmişti.

Gün geçtikçe çöküyordu Işık.İyice kilo vermiş,kendine aynadan bakamaz olmuştu.Saçları yoktu,kolunda çıkan morluklar yüzünde de çıkmıştı,bir deri bir kemik kalmıştı...

Yıllar sonra gelmiş olsalar bile,her gün Işık'a uğruyorlardı.Kızın sevdiği bütün yiyecekleri,içecekleri alıp Işık pek yemese de vakit geçiriyorlardı birlikte.
Batu ne kadar Sinan'ın da orda oluşundan,sürekli Işık'ı izliyor oluşundan rahatsız olsa da,Işık için katlanıyordu her şeye.

Osman mağaza görevlileriyle yaptığı dialogları anlatıyordu."Ya geçen bir ayakkabı alayım dedim." çayını yudumlayıp ekledi,"Mağaza görevlilerini güldürüp döndüm.

"Bir ayakkabı 839 lira 99 kuruş olur mu ya?" deyip ekledi,"Allahtan 840 lira değil."

Kimsenin gülmesine fırsat kalmadan Işık'ın kahkahası yankılandı odada.O gülünce hepsi güldü.

Kerem,kulağını Eda'nın karnına dayamış kendi kendine konuşuyordu."Haklısınız kızlar haklısınız."

"Bu sefer ne diyor kızlar?" diye sorunca Sinan,Kerem "Bu amcalarım ne boş yapıyor ya diyorlar kendileri." dedi.

Işık tekrar gülünce,hepsi güldü.

"Kerem..Ben çok kilo aldım değil mi?"

"Olur mu hiç öyle şey hayatım?Senin kemiklerin iri."

Eda'nın bu halleri herkesi gülümsetirken Eda asla gülmüyor,sürekli Kerem'i zora sokuyordu.
"Aaa Kerem,üzmesene benim yeğenlerimi." ekledi Osman elindeki çatalı sallayarak,"Diline acı biber sürerim senin."

O sırada Eda gözlerini sonuna kadar açıp Osman'a döndü."Acı biber mi?" yutkundu.

"Acı bibere de aşermezsin yani." dedi Batu.

Sinan Batu'dan rahatsız olsa da sesini çıkarmadı,Işık için.Ona uzak olmadığı için seviniyordu ama eski günlerine dönemezlerdi.

"Işık ya,acı biber var mı siz de?" diye sordu Eda heyecanla.

"Pul biber var."

"O da olur Batu getirsene noluur." deyince Batu gülüp mutfağa ilerledi,pul biberi getirdi.

"Ya Eda saçmalama!Pul biber bu içerde çocukları mı yakacaksın?" Kerem elinden kavanozu aldı.

"Yiyeceğim sanane!"

Onlar böyle kavga ederken,Işık yavaş adımlarla odasına ilerledi,yatağına uzandı.Böyle arkadaşlara sahip olduğu için çok şanslıydı.
Komidinin üzerinde duran ilaçlarını aldı.Dış görünüşüne bir faydası olmayacaklarını biliyordu ama her seferinde aynaya bakıyor,hâlâ aynı olduğunu görünce üzülüyordu.

Yine aynaya baktığı an,kapı tıklandı.Kısılan sesiyle "Gir." dedi Işık.

Kapıyı çok az açıp kafasını gösterdi Osman."Daha karpuz kesecektik nereye?"

"Dinlensem biraz olur mu?"

"Cidden karpuz kesecektik ama sen bilirsin." ardarda gözlerini kırpıştırıp gülümsedi ve kafasını çekip kapıyı kapattı.

Burcu ve Kemal,elindeki poşetlerle zile bastılar.Salona gitmekte olan Osman açtı kapıyı."Hoşgeldiniz de erken mi dönmüşsünüz sanki balayından?"

𝑹𝒆𝒏𝒌𝒍𝒊 𝑹𝒖̈𝒚𝒂𝒍𝒂𝒓 𝑶𝒕𝒆𝒍𝒊|Sinan&IşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin