Multimedya
Saudade - Son Dans"Öyle mutluydun ki,
bana gitmek düştü"Günlerden Çarşamba, aylardan Haziran.
İşine ucu ucuna yetişen Burak, ekibinin toplantı salonunda olduğunu kat sorumlusu Şevki Bey'den öğrenince şaşırdı.Kol saatine göz attığı gibi, yayın öncesi yapacağı bazı düzenlemelerin farkında olarak ekibi ile yapacağı değişiklikleri konuşmalıydı.
Toplantı odasının yakınına geldiğinde, sekreter Firuze Hanım ile karşılaştı.
"Merhaba Burak Bey, patronunuz Kaya Bey sizi de toplantı odasına bekliyordu. İçeri buyurun lütfen!" dedi.
Burak kaşlarını çattı.Koridordan ilerleyerek toplantı odasına ulaştığında, tanımadığı takım elbiseli üç adam ve ekip arkadaşları ile altı kişi kaliteli ahşap masanın etrafında, dönen sandalyelerinin üzerinde oturmaktaydı.
Projektör ile boysan boya suvarı kaplayan tahtaya, kanalın dinlenme oranları yansıtılmıştı.Patronu olacak pala bıyıklı kaypak herif, gösteriş yapmanın peşinde gibiydi.
Burak'ın içeriye girdiğini görünce sandalyesinde kalkıp, genç adamın yanına doğru yürüdü.
"Hoş heldin evlat! Biz de tam senden bahsediyorduk!" dedi yapmacık olduğu her halindem belli olan mimikleri ile.Genç adam alıştığı için olsa gerek, yarım bir gülümseme ile kendisini inceleyen insanlara bakış attı.
"Kaya Bey programa başlamadan önce ekibim ile çalışmama izin verir misiniz? Zira yarım saat içinde yayında yaşanacak aksaklıkları gidemediğimiz için sılontı olabilir" diyerek hafiften patronuna laf sokan genç adam, masada oturmaya fsvam eden arkadaşlarına kaşlarını çattı."Merhaba Burak Bey, ben Efe Sarıoğlu. Sizinle programınız hakkında konuşmak ve bir teklifte bulunmak için buraya geldik" dedi takım elbiseli adamlar içerisinde sözünün geçerli olduğu anlaşılan bir adam.
"Programım tekliflere açık değildir. Yanlış anlamayın geliştirilmesi gerektiğinin farkındayım. Amatöre kaçan bir yayın yaptığımın da farkındayım. Ancak Kaya Bey'in yapmaya çalıştığı şey programın inandırıcılığa gölge düşürecek. Eğer sizinle çalışmamı devam ettirmem gerekiyor ise, yağrığım işe burnunuzu sokmayın!" diyerek kollarını birbirine bağlayan Burak, ekip arkadaşlarına kaş göz hareketi yaparak odadan ayrılmaları için işaret verdi.
Üç arkadaş peş peşe odadan ayrıldığında, Burak kendisini izlwywn gözlere baktı.
"Toplantı bitmiştir!" diyerek odadan ayrıldı.
Patronu bu dersi çoktan hak etmişti.Yayın süresi biraz kaysa da, kanaşın dönen cingılının ardından mikrofonunu açan Burak, bir takım konuşmalara lsndini kaptırdı.
Son zamanlarda ülkede yaşanılan haberleri okuyup, haber bülyeni spikeri gibi kendine has yorumuyla, kendisini dinleyenlere düşüncelerini dile getirdi.
Demet Akalın'dan bir parça çalarak ardından yayınon reklama girmesi işaretini verdi.
Radyoda Dsmst Akalın'ın şadkıso bittikren sonra reklam cingılları başlarken, çalışma odasından ayrılan Burak, yine kahve alarak cam paravanın arkasında çalışan ekibinin yanına girdi."Toplantı ne içindi?" diye sordu. Tabii kendisi tepki göstermekle o kadar meşguldü ki, amacı sorgulama kısmını unutmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karışık Kaset
Historia CortaMiss Radyo Gururla Sunar! "Sevgili dinleyicilerimiz, Karışık Kaset programımıza hoş geldiniz! Bu programımız ile dinleyicilerimizin şarkı isteklerine kulak veriyoruz ve onlar favori şarkılarını bizimle paylaşırken, kendilerinden hikayelerini dinliy...