sex yeah

teen idle

"Evet bazı aksaklıklardan dolayı ertelenen davanın ilk celsesini, iddia makamı, sanık ve yüce adalet makamının tarafız jürilerinin huzurunda başlatıyorum."

Luke derin bir nefes aldı. Kafasını yanındaki bedene çevirip güven verircesine gülümsedi. "Evet iddia makamının avukatı, Bayan Leigh söz sizde." Sarışın kadın yavaşça ayağa kalkıp gülümsedi.

"Burda bugün tüm üstünlüğe karşı doğru olanı savunmak, henüz 17 yaşında olan müvekkilimi savunmak çok gurur verici." Luke kaşlarını çattı. Üstünlük? Neyin üstünlüğünden bahsediyordu bu kadın?

"Bayan Leigh. Olaya kişisel yaklaşıyorsunuz. Söylesenize, bu davayı -sözde- üstünlük davası olarak nitelendirmenizin özel bir durumu mu var?" Tehditkarca tek kaşını kaldırdığında kadın ona yapay bir gülümseme sundu.

"Geri alıyorum." Hakim kafası karışmış bir şekilde jüri üyelerinden bunu kararlarına yansıtmamalarını istedi. "Peki o zaman ilk olarak müvekkilimi olayları aktarması için buraya, kürsüye davet ediyorum."

İçeri esmer genç bir kız durgun bir ifadeyle girdi. Gözlerinde korku yoktu. Kürsüye çıktığında Luke yavaşça yerinden kalkmıştı. Hakim bakışlarını genç kıza çevirdi. "Bize olayı anlatabilir misiniz?"

Kız aynı sakinlikle başını salladı. "Sevdiğim grubun konserine gitmek için bilet aldım. Sadece 14 yaşındaydım. Arkama yaslanan ve göğüslerime dokunan bedeni arkadaşım sandım."

Luke araya girme ihtiyacı hissetti. "O gece orda bulunan arkadaşınızın ismini rica edebilir miyim?" Kız bakışlarını korkusuzca Luke'un mavilerine dikti. "Candice, Candice Shelby."

Luke hımladı. Bunu soracağını tahmin etmiş olmalılardı. "Kendisine ulaşıp o gece orda olduğunuzu teyit edeceğiz." Kız durgunca cevap verdi. "Kendisi öldü." Luke sırıttı. Bu ismin arkasını bırakmayacaktı.

"Peki Sophie. Bileti nerden aldın?" Kız bu soruyu beklemiyor olacak ki şaşırmıştı. Bakışlarını geregince avukatına çevirdi. "İnternetten aldım." Luke kollarını kızın durduğu kürsünün korkuluklarına dayadı. "Ailenin kartıyla mı? Şahsi kartınla mı?"

"Bu soruları neden soruyorsunuz bay Hemmings?" Luke bu soruya cevap vermedi. "Ailemin kartıyla." Luke gülümsedi. "O zaman aileni buraya çağırıp onlara da sormalıyız." Kız gergince gülümsedi. "Onların bileti aldığımdan haberi yoktu."

"Onlara taciz olayından ne zaman bahsettin?" Luke kızı köşeye sıkıştırdığının bilincindeydi. "Birkaç hafta oluyor." Luke tekrar hmladı. "Yani Michael'ı suçladığın ilk zamanlarda." Kız endişeyle başını salladı.

"Ama korkmuştum."

"O gece alkol almış mıydın Sophie?" Sarışın avukat aceleyle kalkıp konuştu. "İtiraz ediyorum. Bu özele giriyor." Hakim başını olumsuz anlamda salladı. "Kabul edilmedi. O gece bilincinin yerinde olup olmaması davayı etkiler."

Luke zaferle gülümseyip kıza baktı. "Hayır. Alkol almadım." Luke başını salladı. "O geceyi net olarak hatırlıyor musun peki?" Kız başını olumlu anlamda salladı. "Evet. Oldukça netti."  Luke bakışlarını Michael'a çevirdi. "O gece Michael'ın üzerinde ne olduğunu hatırlıyor musun?"

Kız nefesini tuttu. Başını olumsuz anlamda salladığında sordu. "Kendi üzerinde ne olduğunu hatırlıyor musun?" Kız bu sefer başını olumlu anlamda salladı. "Mavi, saten bir tişört. Siyah kot vardı. " Luke başını salladı.

"O gece seni taciz eden kişinin Michael Clifford olduğundan emin misin?" Kız başını salladı. "Peki bize o gece çalan ilk şarkının ismini söyler misin?" Kız nefesi kesilmiş gibi kaldı. "B-ben bilmiyorum."

Luke yavaşça hakime doğru ilerledi. Crystal'da oraya ilerlediğinde Luke gür bir sesle konuştu. "Bayan Sophie'nin o gece bahsettiği konserde olduğunu kanıtlayan bir kanıt yok. Sadece iddialar, müvekkilimi tutuklu yargılamak için yeterli değil."

"Konumundan dolayı kaçmaya kalkabilir. Bunu göze almak saçmalık olur." Hakim yavaşça kaşlarını kaldırdı. "Michael Clifford'a yapılan suçlamaların kanıtsız olması sebebiyle bir sonraki duruşmaya kadar tutuksuz yargılanmasına karar verilmiştir."

Luke büyük bir gülümsemeyle Michael'a baktığında o da aynı sevinçle Luke'a bakmıştı. Luke sözünde duruyordu. Ve Michael ona güvenmekle hata yapmadığını bir kez daha anladı.

Normalde ikinci bir duruşmaya bile gerek olmayacak kadar saçma bir suçlama. Ama kurgunun uzaması için bişiler yapıyoruz işte.